etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması halinde, malik tarafından mülkiyet hakkına dayanılarak ilgili idareden zararının giderilmesini isteyebileceği açıklanarak buna ilişkin düzenlemeler getirilmiştir....
tarafından mülkiyet hakkına dayanılarak ilgili idareden zararının giderilmesini isteyebileceği belirtilip buna ilişkin düzenlemeler getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 16.2.2009 gün, 847-1896 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 16.3.2009 gün 2311-3178 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, miras yoluyla intikal eden mülkiyet hakkına dayalı olarak kooperatif hissesinin miras payı oranında iptali ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 1. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 18.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
a satış yoluyla devrettiğini, dava konusu taşınmazda önalım hakkı olduğunu, önalım hakkı nedeniyle satışa konu 1/2 payın adına tescilini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazın eşine ait olduğunu, taşınmazda fiilen taksim yapıldığını, satın almış olduğu hisselerin tapu da satış olarak gözükse de gerçekte satış işlemi olmadığını, almış olduğu yeri eşinden aldığını bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satınalma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir....
Hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Yasal Önalım Hakkı-Önalım Hakkı Sahibi" başlıklı 732. maddesinde “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü düzenlenmiştir. Anılan düzenlemede, önalım hakkının açık bir tarifi yapılmamakla birlikte temel prensibin mülkiyet serbestisi ve tasarruf yetkisi olduğu gözetilerek paydaşın temlik hakkı sınırlandırılırken bu sınırlandırma sınırlı tutularak sadece satım akitleri için önalım hakkı öngörülmüştür. Gerçek bir satışın konusu olmayan, satım niteliğinde olmayan pay temliklerinde yasal önalım hakkı doğmayacaktır. Önalım hakkının payın satışındaki şartlar dahilinde kullanılması gerektiğinden, payı paradan başka bir karşılıkla iktisap edenlerden, aynı şartlar yerine getirilmek suretiyle temellük etmeye imkan bulunmamaktadır....
Hemen belirtilmelidir ki, miras bırakana teb’an açılan ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tüm mirasçılar adına tescil isteği ile açılan davalarda, mirasçıların tümünün davada yer almaları veya davaya olurlarının sağlanması ya da miras şirketine temsilci atanmak suretiyle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Bilindiği üzere, Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır....
II- Anayasanın 35. maddesinde herkesin miras ve mülkiyet hakkına sahip olduğu ve bu hakların korunmasına ilişkin hükümlerden herkesin faydalanacağı düzenlenmiştir. ... Hükümetinin Türk vatandaşlarının ...'...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/1- 1425 Esas 2016/1039 Karar sayılı ilamında, "...Mülkiyet, toplum yararı ile sınırlı, sahibine gerek yetki ve gerekse ödevler yükleyen kamu ve özel hukuk karakterli, kendine özgü bir haktır. 1982 Anayasası, mülkiyet hakkını 1961 Anayasası’na göre daha da güçlendirerek, temel hak ve ödevler kısmına almıştır. 1982 Anayasasının 35. maddesinde; “herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlandırılabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz” düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, mülkiyet hakkı ancak kamu yararı ve kamu düzeni amacı ile sınırlandırılabilecektir. Malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir....
Gerek mülkiyet hakkı sahibi ve gerekse başka bir hakka dayanarak mülkiyet hakkı sahibinden taşınmazı belirli bir süre elinde tutma hakkı kazanmış kişiler, mülkiyet hakkının ve sözleşme ile edindiği hakkın kendisine sağladığı yararlanmalar için üçüncü kişilerin engellemeleri karşısında, yargı yolu ile hakkın korunmasını isteyebilirler. Bu hak, mülkiyet ve sözleşmeye dayanan şahsi hakkın varlığı süresince mütecavizi fiilen defetme hakkı biçiminde olabileceği gibi, müdahalenin sürekliliği halinde yargı yolu ile de istenebilir. Somut olaya gelince; mahkemece, davacının dava konusu bağımsız bölümde malik olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici sıfatı bulunan davacı ... tarafından sözleşmede kendisine isabet ettiğini ileri sürdüğü 21 no'lu bağımsız bölümün davalı tarafından haksız olarak işgal edildiği iddiasıyla açılan meni müdahale ve tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, miras yolu ile intikal eden mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....