Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, 61.250,00 TL alacağın olduğunun tespitine, birleşen davanın kabulü ile, 61.250,00 TL katılma alacağının mahsubu ile 140 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 2. katında bulunan aile konutunun muris adına olan 1/2 hisseye ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş. Hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK'nun m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı; birleşen dava da, katılma alacağına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması isteğine ilişkindir. Somut olayda; eşler, 17.07.1976 tarihinde evlenmiş, 31.07.2010 tarihinde eş Sebahattin Lucu'un ölümüyle davacı ve davalıları mirasçı bırakmıştır....

    Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer. Somut olaya gelince; mahkemece öncelikle ispat yükünün altsoy olan ...'...

      Maddesi uyarınca miras payına mahsuben konutun sağ kalan eşe özgülenmesi istemiyle dava açıldığı ve yargılamasının derdest olduğu anlaşılmış olmakla bu dosyanın bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle; savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmiş olması nedeniyle davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a(6) maddesi gereğince esası ve sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Tarsus 2....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "-Davacının davasının kabulü ile tarafların M.K. 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, -Müşterek çocuğun velayetinin takdiren anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, -Küçük için aylık 1500,00TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile küçüğe velayeten davacıya ödenmesine, kararın kesinleşme tarihinden itibaren nafakanın aylık 2000,00TL tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, kabul beyanı bulunmadığından üfe oranı artış talebinin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine -Davacının çalıştığı anlaşıldığından tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, -Aile konutunun özgülenmesi talebinin reddine, -150.000,00TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine Karşı davanın REDDİNE,"karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, konutun aile konutu olarak özgülenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Görüldüğü gibi, sağ eşin TMK.nun 240. maddesi gereğince aile konutu üzerinde intifa ya da mülkiyet hakkı talep edebilmesi için katılma alacağının olması gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz ölen eş Mustafa'nın önceki mal rejiminden kalan ve 4721 sayılı TMK ile getirilen yasal edinilmiş mallara katılma rejiminde kişisel mal olarak tanımlanan mal varlığı olup, sağ eş lehine katılma alacağı doğurmaz. Başka anlatımla, bir eşin kişisel malı kendisine ait olup mal rejiminin tasfiyesine konu edilemez. Tüm bu açıklamalara göre; davanın belirtilen bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken değişik düşünce ve gerekçelerle reddedilmesi doğru değilse de red kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden bu yön bozma nedeni yapılmamıştır. Kaldı ki; koşullarının gerçekleşmesi durumunda sağ eş, ölen eşi ile birlikte yaşadığı konut üzerinde TMK.nun 652. maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki uyuşmazlık, miras payına mahsuben TMK'nın 652. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 03.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Mülkiyetinin Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen ... l. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/ 499 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2013 (Çar.)...

              Ancak; 1-Davalı İl Özel İdaresi aleyhinde kabul kararı verilen dava konusu taşınmazın fen bilirkişisinin krokili raporunda M1 harfiyle gösterilen kısmına fiilen el atılmadığı, 3194 sayılı İmar Kanununun 7 ve 8.maddeleri kapsamında düzenlenen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kamuya özgülenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan dolayı bedeline hükmedildiği anlaşılmıştır. Yine Davalı ... aleyhinde kabul kararı verilen dava konusu taşınmazın fen bilirkişisinin krokili raporunda P1, P2, P3, P4 ve Z harfiyle gösterilen kısımlarının bir bölümüne fiilen el atma söz konusu olmakla birlikte, bu bölümlerin tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kamuya özgülenmesi sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan dolayı bir bütün olarak bedeline hükmedildiği anlaşılmıştır....

                Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. Öte yandan; TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu