SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2018 NUMARASI : 2014/171 ESAS 2018/1909 KARAR DAVA KONUSU : Miras Payına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması KARAR : Bakırköy 7....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/03/2014 ESAS-KARAR NO : 2012/17-2014/1197 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun "miras hukuku" hükümlerinden kaynaklanan 652/2. madde uyarınca sağ kalan eşin miras hakkına mahsuben aile konutunda oturma hakkının tanınması istemine ilişkin olup, hüküm sulh hukuk mahkemesince verilmiştir. Buna göre, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 19.02.2015 tarihinde görevsizlik kararı verdiğinden Daireler arasında oluşan görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava edilen dairenin değerinin dava tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, TMK 652. maddeye dayanarak açılan davalara bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medeni Kanununun 652. Maddesine göre, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava edilen dairenin değerinin dava tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, TMK 652. maddeye dayanarak açılan davalara bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medeni Kanununun 652. Maddesine göre, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir....
Aile Mahkemesi TARİHİ :18.12.2013 NUMARASI :Esas no:2012/94 Karar no:2013/1616 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm aile konutunun katılma alacağına mahsuben sağ kalan eşe özgüleme isteğine ilişkin olup, (TMK md. 240) Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 29.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2014 (Çrş)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutunun Özgülenmesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzelterek onanmasına dair Dairemizin 31.10.2018 gün ve 2017/7169-2018/12215 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, aile konutuyla ilgili kendisine tanınan yasal haklarını kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı da dava açabilir. Eldeki davada, ipotek, evlilik devam ederken, 06.01.2010 tarihinde tesis edilmiştir. İpotekle ilgili işlem sırasında, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu tartışmasızdır. Aile konutunun maliki olan davacının eşinin, yargılamanın devamı sırasında öldüğü anlaşılmaktadır. Ipotekle ilgili işlem sırasında evlilik devam ettiğinden, TMK.nun 194/1. maddesi gereğince malik olmayan eşin açık rızası zorunludur. Açık rıza alınmamışsa işlem geçersizdir. Geçersiz bir işlem, bu işlemin tarafı olan eşin ölümüyle de geçerli duruma gelmez.“Sağ kalan eş” konumundaki davacı kadının, miras hakları devam etmekte, ayrıca Türk Medeni Kanunun 240 ve 652. maddesinde aile konutuyla ilgili kendisine tanınan yasal hakları bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.01.2010 gününde verilen dilekçe ile aile konutunda miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 210.5.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2013 ESAS-KARAR NO : 2011/144-2013/90 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkeme kararında, dava, Türk Medeni Kanununun 240'ncı maddesine dayanan aile konutu ve ev eşyasının sağ eşe katılma alacağına mahsuben özgülenmesi isteği olarak vasıflandırılmıştır. Bu vasıflandırmaya göre inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 17.07.2014 tarihli ve 2014/2 sayılı işbölümü kararı uyarınca Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. Hal böyle olmakla birlikte daha önce 1. Hukuk Dairesi ve 14. Hukuk Dairesi tarafından aidiyet kararı verildiği görülmekle , görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir....
TMK'nın 240. maddesine dayalı ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aile konutunun özgülenmesi, olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkin davalarda da, ölenin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. (Yargıtay 8. HD'nin 28/12/2016 tarih ve 2015/9724 Esas, 2016/17525 Karar) Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir. Yetkili mahkeme belirlenirken de, dava tarihindeki yerleşim yeri esas alınır. (HMK m. 6) Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir (TMK m. 19/1). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 7/1- g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddesine göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir....