Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2008 gününde verilen dilekçe ile ölen eşten kalan evin aile konutu olması nedeniyle miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Hakkında Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ölen eşe ait tereke malları arasında bulunan birlikte yaşadıkları konut üzerinde sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması (TMK. md. 652) isteğine ilişkin olup, miras hukukundan kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.12.2013 (Per.)...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının iddialarının ileri sürülüş biçiminden anlaşıldığı üzere eldeki davanın davacının eşinin ölümü sonrasında aile konutunun TMK'nın 652.maddesi uyarınca kendisine özgülenmesi amacıyla dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun TMK'nın 194.maddesi uyarınca tespiti davası olduğu; mahkememizce yapılan yargılama neticesinde taraflarca dayanılan ve mahkememizce toplanıp değerlendirilen delillerden anlaşıldığı üzere dava konusu taşınmazın 1.katında yer alan dairenin davacı ve ölen eşi tarafından onun sağlığında aile konutu olarak kullanıldığı, ancak dava konusu taşınmazın davacının davalılara olan ecrimisil alacağı nedeniyle cebri icra vasıtasıyla satılması ve cebri icra yoluyla satışa ilişkin ihalenin kesinleşmesi üzerine 10/11/2021 tarihinde davalılar adına tapuya tescilinin yapıldığı ve böylece davanın konusunun kalmadığı ve bu nedenle davadaki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir..."...

      Davalı ...vekili, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan binanın birinci katının aile konutu olduğuna ilişkin karar verildiğini, mülkiyetin miras hakkına mahsuben müvekkiline aidiyeti için dava açtıklarını, davanın sonucunun beklenilmesini, taşınmazın satılmasını istemediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ...vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir....

        SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın yazlık niteliğinde olduğu, tarafların aile konutu olarak kullandıkları taşınmazın Bafra ilçesinde bulunduğu, muris Sadık Çakır ile davacı eşinin müşterek yaşamlarını devam ettirdikleri, aile konutu olarak kullandıkları yerin İshaklı Mahallesi Gençlik Caddesi Güner Apartmanı No:61 Kat:5 adresinde bulunduğu, davaya konu edilen taşınmazın yazlık konut niteliğine haiz olup aile konutu kriterlerini karşılamadığı, davaya konu edilen taşınmazda yaşamsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gerekli olan su, elektrik, telefon gibi abonelik işlemleri kaydının bulunmadığı, Bafra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin miras hakkına mahsuben aile konutununu özgülenmesi konulu 2019/1803 Esas sayılı dosyasında; Bafra Sulh Hukuk mahkemesine muris Sadık Çakır adına İshaklı Mahallesi Gençlik Caddesi Güner Apartmanı No:61 Kat:5 Bafra adresine kayıtlı elektrik, su, telefon abonelik kayıtlarının olup olmadığının tespiti açısından ilgili kurumlara müzekkere...

        Davalılar vekilinin TMK'nın 240. maddesi kapsamındaki istinafı hakkında; Türk Medeni Kanununun 240. maddesi; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında bulunan ev eşyası ve eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisinin katılma alacağı hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini; Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesi ise; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça TMK'nın 652. maddesi kapsamında miras haklarına mahsuben taşınmazla ilgili mülkiyet hakkı talebinde bulunduklarını, bu amaçla sulh hukuk mahkemesinde açtıkları davada, kendilerine eldeki davayı açmak üzere süre verildiğini bildirmiş olup, TMK'nın 240. maddesi kapsamında bir talep bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Taşınmazın Aile Konutu Olduğunun Tespiti ile Miras Hakkına Mahsuben Aile Konutu Üzerinde Mülkiyet Hakkı Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında .... Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, ".......

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/852 Esas sayılı dosyasında aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için dava açtığını bu sebeple işbu davayı ikame ettiklerini bildirdiğinden bu dosya celp edilip, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin ... olmadığı, kabule göre de davalıların taşınmazın aile konutu olmadığı kiraya verildiği iddiası bulunduğundan mahallinde keşif yapılarak eğer taşınmazın bir bölümü aile konutu olarak kullanılıyor ise bu kısmın belirlenip, kroki üzerinde işaretlenmesi gerektiği, hakimin talepten fazlasına yada başka bir şeye karar veremeyeceği, davacının taşınmaza şerh konulması talebi bulunmadığı halde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

            Ancak, eldeki davada, konutun maliki olmayan ve aile konutu ile ilgili hakları koruma altına alınan davacı eş ölmüştür. Davacının mirasçılarının ise, miras hakları hariç, aile konutuna ilişkin diğer haklardan (TMK.nun 194, 240 ve 652. maddelerinde belirtilen haklardan) yararlanma imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda, aile konutunun maliki olmayan eşin ölümü nedeniyle, dava konusuz kalmış olup, hükmün sadece bu gerekçe ile bozulması gerekmektedir. Bu sebeple, sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum....

              “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1)....

                UYAP Entegrasyonu