Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından maddi tazminat talebinin reddi, manevi tazminatın miktarı ve aile konutunun özgülenme süresi yönünden; davalı tarafından ise, nafakalar, manevi tazminat ve aile konutunun özgülenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin...

    Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, haklarını (TMK m.240,652) kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı da ayrı bir dava açabilir. Açıkça görülüyor ki kanun koyucu, aile konutunun maliki olmayan eş yararına, aile konutu ile ilgili, aile konutunun maliki olan eşin sağlığında başlayıp(TMK m.194) ve ölümünden sonra da devam eden(TMK m.240,652) adeta bir koruma zinciri oluşturmuştur. Bu sebeple, aile konutunun maliki olan eşin ölümünden sonra da sağ kalan eş açısından, ortak konutun aile konutu niteliği sürmektedir. Somut olayda davacı(sağ eş), evlilik birliği sürerken aile konutunun üzerine tesis edilen ipotekle ilgili, açık rızasının alınmadığını(TMK m.194/1) iddia ederek, eşi sağ iken bu davayı açmış, yargılama devam ederken malik eş(davalı) ölmüştür. Dolayısıyla davacı, evlilik birliğinin devamı sırasında, ipotek sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı; davalının başka bir kadınla yaşamaya başladığını, eşini ve çocuklarını terkettiğini, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini,davalının katılma alacağını azaltma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu ileri sürerek, davalı eşine ait (2) ve (6) nolu bağımsız bölümler üzerindeki davalının tasarrufunu engelleyici tedbir alınmasını (4) nolu bağımsız bölümün de aile konutu olarak özgülenmesini istemiştir. Dava, 25.8.2005 tarihinde açılmıştır. Dosyaya alınan nüfus kaydından, tarafların ikisinin de izinle Türk vatandaşlığından çıktıkları, izin belgesinin teslim alındığı 24.9.2001 tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kaybettikleri anlaşılmaktadır....

        Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK m. 652/1). Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir (TMK m. 652/2). Evliliğin, boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi ile eşlerin birinin ölümü sebebiyle sona ermesinin, hukuki sonuçları farklıdır. Zira, evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eş mirasçı konumundadır. Diğer durumlarda ise eşler birbirine mirasçı olamazlar. Bu sebeple, evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eşin miras hakları devam etmekte, ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 240 ve 652. maddesinde aile konutuyla ilgili kendisine tanınan yasal hakları bulunmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : ..., ..., ... Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada İstanbul 2. Aile Mahkemesi ile İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sağ kalan eş tarafından miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." Talep TMK 652. Maddeye göre olduğundan bu tür işlerde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. (Yargıtay 2....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Üzerinde Mülkiyet Hakkı Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm aile konutunun katılma alacağına mahsuben sağ kalan eşe özgüleme isteğine ilişkin olup (TMK. m. 240) Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih 2011/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2013 (Çrş.)...

            konutu olarak kullanıldığının sabit olduğu; davacı vekilinin 4721 sayılı Kanun'un 255 inci maddesi uyarınca, katkı payının miras payına mahsuben yetmezse bedel eklenmek sureti ile müvekkili adına tescili talebinin, bu hükmün paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde uygulanması nedeniyle sağ kalan eşin katılma alacağı ve/veya değer artış payı alacağı yoksa ancak miras hakkına mahsuben 4721 sayılı Kanun'un 652 nci maddesinden yararlanabileceği, davacının katılma alacağı talebinin bulunmadığı gözetildiğinde aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi dair davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle; katkı payı alacağı yönünden, davacının dava konusu taşınmaza 99.000,00 TL katkıda bulunduğunun tespitiyle, talepten fazlaya hükmedilemeyeceğinden 500,00 TL katkı payı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini; dava konusu taşınmazın muris sağken aile konutu olarak kullanıldığının tespitine; davacının 4721 sayılı Kanun'un 255 inci maddesi uyarınca katkı payının miras payına...

              Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, haklarını (TMK m.240,652) kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı da ayrı bir dava açabilir. Açıkça görülüyor ki kanun koyucu, aile konutunun maliki olmayan eş yararına, aile konutu ile ilgili, aile konutunun maliki olan eşin sağlığında başlayıp(TMK m.194) ve ölümünden sonra da devam eden(TMK m.240,652) adeta bir koruma zinciri oluşturmuştur. Bu sebeple, aile konutunun maliki olan eşin ölümünden sonra da sağ kalan eş açısından, ortak konutun aile konutu niteliği sürmektedir. Somut olayda davacı(sağ eş), evlilik birliği sürerken aile konutunun üzerine tesis edilen ipotekle ilgili, açık rızasının alınmadığını(TMK m.194/1) iddia ederek, eşi sağ iken bu davayı açmış, yargılama devam ederken malik eş(davalı) ölmüştür. Dolayısıyla davacı, evlilik birliğinin devamı sırasında, ipotek sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmüştür....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm aile konutunun katılma alacağına mahsuben sağ kalan eşe özgüleme isteğine ilişkin olup, (TMK.md.240) Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.04.2012 (Pzt.)...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.02.2013 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.04.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras payına mahsuben mülkiyet hakkı verilmesi, mümkün olmadığı takdirde oturma hakkı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı sağ eş, diğer mirasçılar aleyhine açtığı dava ile tereke malları arasında bulunan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu