Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; önalım hakkından kaynaklı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, miras hukukundan kaynaklı alacağın tereke defterine kaydı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, davacı taraf, ticari plaka satış sözleşmesinin iptali ile trafik sicil kaydının miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde araç ve ticari plaka hat bedelinin tespiti ile miras payına isabet eden bedelin faizi ile birlikte tahsilini ayrıca, dava konusu aracın temlik tarihinden itibaren davalı tarafça işletilmesinden kaynaklı kazanç kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin devir tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ederek davayı açmıştır. Dava konusu aracın ve ticari plaka hat bedelinin dava tarihindeki değeri mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesine bağlı olabileceğine göre, dava değerinin dava açarken tam ve kesin olarak davacı tarafından belirlenmesi mümkün bulunmadığından, davanın belirsiz alacak davası olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Ne var ki mahkemece bu yönde bir işlem yapılarak dava değeri belirlenmediği gibi harçta ikmal edilmeden sonuca gidilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bozdoğan Asliye Hukuk ve Bozdoğan Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevşizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesi uyarınca aile konutu üzerinde sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve evin sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir....

          Dava dilekçesinde, davacı vekili, aynı ----- iptali için miras yoluyla şirket ortağı olan başka davacıların --------- sayılı dosyasından bahsetmek suretiyle dosyalarında birleştirilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanları Mehmet Üçgöz'ün maliki olduğu 6 parça taşınmazını, kız çocuklarını miras hakkından yoksun bırakmak ve mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalılara temlik ettiğini ileri sürerek , miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, çekişme konusu taşınmazları, parasını ödeyerek satın aldıklarını belirterek , davanın reddini savunmuşlardır....

              Bilindiği ve 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İBK ile düzenlendiği üzere “Bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde,saklı pay sahibi olsun ya da olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin danışıklı(muvazaalı) olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de biçim koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilirler. Somut olaya gelince; dinlenen tanıklar murisin diğer çocuklarıyla bir problemi olmadığını bildirmişlerdir. Yine tanıklar mirasbırakanın diğer çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir somut bir bilgi ortaya koyamamışlardır. Taşınmazın davalıya bedelsiz temlik edildiği sabit ise de murisin amacının çocuklarından mal kaçırmak olmayıp davalının polis olan eşinin İstanbul'a tayin edilebilmesi için oturacakları ev olması amacıyla temlik ettiği sonuca varılmaktadır....

                Davalı ..., yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tüm mirasçıların miras paylarının adına tescil edildiğini, annesine ait taşınmazdaki miras hakkından feragati ve davacıya ödediği bir kısım bedel karşılığı 23 nolu bağımsız bölümün tamamının adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., ailenin tüm geçimini ...’in sağladığını, davacının çocuklarını bakıp okuttuğunu, 23 nolu bağımsız bölümdeki paylarını davalı ... ile birlikte davalı ...’ye kendi isteği ile verdiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., ağabey ...’nın davacı ve kendi hakkını vereceğini beyan etmesine rağmen vermediği için mağdur edildiğini, davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davacının 19 nolu bağımsız bölümde 129/106 paya sahip olduğu ve taşınmazda davalı kardeşlerinin payı kadar hakkını elde ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  nın miras payı, 1/4 mülkiyete ilaveten 1/2 intifa hakkı olup seçimlik bir miras hakkının bulunmadığıanlaşılmaktadır. Mahkemece, mirasın açıldığı tarihte yürürlükte olan 743 sayılı Kanunu Medeninin 444. maddesi hükmü gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    in baba bir kardeşi olduğunu, babalarının sağlığında dava konusu taşınmazın erkek çocuklarına tapuda satış gibi gösterilip gerçekte bağışlandığını, dava konusu payları aslen kendisine intikal etmesi gerektiğini düşünerek miras güdüsüyle satın aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Paylı mülkiyet halindeki bir taşınmazın paydaşı payını karı-kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik ederse şeklen satış olarak gösterilen bu aktin gerçekte satış olmayıp miras hakkına bağlı veya hibe gibi maksada yönelik işlem olduğu iddia ve ispat edilirse önalım hakkı ileri sürülemez. (27.03.1957 tarihli, 12/2 sayılı Y.İ.B.K.) Somut olaya gelince mahkemece davalı ... 'ın davacının kardeşi muris ...'ün kızı olduğu ancak paylı mülkiyete tabi taşınmaz yönünden üçüncü kişi olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı şekilde davaya konu olayda paylı malik olan dava dışı ... ve ... tarafından kardeşleri olan davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu