Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olan taşınmazların tapularının iptali ile miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir....

Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığını,süresinde verilmeyen cevap dilekçesi ile yetkisizlik itirazında bulunulması ve yetkisizlik kararı verilmesinin usule aykırı olduğunu,davalının geçici Ordu Perşembe'de bulunması nedeniyle tebligatın burada davalıya usule uygun yapıldığını,davada yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu,murisin son adresi mirasın taksimi veya miras hukukundan kaynaklı davalarda uygulama alanı bulduğunu,işbu davanın hile nedeniyle alacak davası olduğu ,görevsizlik kararının usule aykırı olduğunu beyanla görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Yargıtay 3. H.D nin 28.04.2009 tarih ve 2009/4948- 7569 sayılı emsal ilamındaki gibi "Dava miras sebebiyle istihkak davası olmayıp davacı muristen intikal eden para ve altındaki miras payını istemektedir....

Aile Mahkemesi'nin (halen istinafta) 2016/133 Esas sayılı dosyası ile TMK.nun 240. maddesine dayanarak, katılma alacağını istediğini, bilindiği üzere mirasçı (eş), hem katılım alacağını (TMK.nun 240. md.), hem de TMK.nun 652. maddeye göre miras hakkına mahsuben intifa hakkını da isteyeceğini, TMK.nun 652. maddesinin, yani intifa hakkı kurulması isteme hakkının, para ödeyecek gücü olmayan mirasçıya tanınan bir hak olduğunu, katılım hakkı (TMK.nun 240. md.) aile mahkemesinde aile hukukundan kaynaklı bir talep olduğunu, TMK.nun 652. maddesinin ise aile hukukundan kaynaklı bir talep olmadığını, yani 652. madde ile tanınan bu hak (intifa hakkı) miras hukukundan kaynaklı olduğunu, yani TMK.nun 240. maddesi ile TMK.nun 652. maddesinin tanıdığı haklar ayrı ayrı haklar olduğunu, T1'in aile mahkemesinde intifa hakkına yönelik bir dava açmadığını, zaten aile mahkemesinde miras hakkından kaynaklanan bir dava açılamayacağını, aile mahkemesinde sadece TMK.nun 240. maddesine dayanak dava açılacağını,...

Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Medeni Kanununun 706., 6098 s. Borçlar Kanununun 237. (818 s....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, TMK'nun 225/2. maddesi gereğince, eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğinden, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının boşanma dava tarihi itibariyle doğduğunu, ancak, bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesinin zorunlu olduğunu, hal böyleyken, henüz açılmamış bir davadan vazgeçmenin mümkün olmadığını, anılan nedenle zaten boşanma davası kesinleşmeden katkı ayı alacağı davası açılamayacağından müvekkilinin boşanma davasında açıkça katkı payı veya değer artışı talebinden ve dava hakkından feragat etmediğini, O aşamada katkı payı alacağı olmadığı yönünde beyanda bulunduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında bir kişinin bir hakkından vazgeçebilmesi için açıkça dava hakkından ve alacak hakkından feragat etmesi gerektiği...

    ve miras bırakanın hesabından çekilen paraların hesaplara iadesinin talep edildiğini, 2014 yılına kadar süren yargılamada miras bırakanın 20.03.2013 tarihinde ölümü üzerine mahkemenin 27.01.2014 tarihli kararı ile sona erdiğini, vesayetin de sona erdiğini, kararda taraflarına".......

    Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

      Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

        Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706, Türk Borçlar Kanunu'nun 237....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro öncesi zilyetlikten ve miras hakkından kaynaklanan iptal tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu