Katta yer alan 1 Numaralı bağımsız bölümü uzun yıllar kullandıklarını, bu nedenle TMK 652 uyarınca, dava konusu taşınmaz üzerinde miras payına mahsuben davalı lehine mülkiyet hakkı tesisi sağlanması amacıyla açılan davanın Tarsus 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/570 Esas sırasında kayıtlı olup halen derdest olduğunu, bu hususun re'sen kamu düzenine ilişkin olarak değerlendirilerek, dava sonucunun eldeki dosya yönünden bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1795 KARAR NO : 2021/1785 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSKİLİP SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2021 NUMARASI : 2020/10 E 2021/84 K DAVA KONUSU : Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Dava dilekçesinde özetle; Muris İsmail Açıkgöz adına kayıtlı iken murisin vefatı sonrasında mirasçılarına geçen Yalakçayı köyü 175 ada 34 Parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin tarımsal amaçlı olarak kullandığını, üzerine ağaçlar diktiğini ve tarımsal faaliyetten ettiği gelirle geçimini sürdürdüğünü, müvekkilinin ÇKS belgesi olan ve tarımsal faaliyetlerden gelir elde eden tek mirasçı olduğunu beyan ederek 5403 sayılı kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca, davalılar adına kayıtlı olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına devir ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
“Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK m. 240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK m. 240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK m. 652/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir” (TMK m. 652/2)....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.06.2005 tarihli ve 2005/1077 Esas, 2005/997 Karar sayılı mirasçılık belgesinde murisin terekesinden 1/2 oranında miras payı verilmiş ise de veraset ilamının iptaline ilişkin olarak açılan dava sonucunda mahkemece davanın kabulü ile murisin eşinin mirasçılarına 1/4 mülkiyet hakkı yanında ayrıca 1/2 oranında intifa hakkının da intikal edeceği belirtilmiştir. İntifa hakkı, intifa hakkı sahibinin ölümü ile sona erer ve çıplak mülkiyet sahibinin hakkı intifa hakkının sona ermesi ile tam mülkiyete dönüşür. Bu nedenle 1980 tarihinde öldüğü anlaşılan murisin eşi ...'ın ölümü ile kendisine miras payı olarak intikal eden intifa hakkının sona ereceği ve 1/4 payın mirasçılarına intikal edeceği kuşkusuzdur....
A R A R Davacı ... vekili, dava konusu 13896 ada 3 parselde bulunan 20 nolu bağımsız bölümdeki davacının miras hissesinin ve katkı payı alacağının taşınmazın değerinden mahsup edilerek taşınmazda davalıların paylarına karşılık gelen kısmın tapu kaydının iptali ile taşınmazın mülkiyetinin davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın tarafların sıfatına ve alacağın niteliğine göre malvarlığına ilişkin davalardan olup Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu benimsenerek görevsizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava konusu taşınmazın hem TMK'nun 240. maddesi uyarınca katılma alacağına mahsuben, hem de aynı kanunun 652. maddesi gereğince miras hakkı karşılığında davacı adına özgülenmesi isteğine ilişkindir....
Davacı vekili 13.02.2015 tarihli ıslah dilekçesinde; 116 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan aile konutunun tamamıyla müvekkilinin geliri ile edinildiğini ileri sürerek, taşınmazın mülkiyetinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 652 nci ve 240 ıncı maddelerine uyarınca alacağına mahsuben müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde intifa veya oturma hakkı tanınmasını, aile konutu şerhi konulmasını, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. 3. Davacı vekili 09.05.2017 tarihli 16 nolu celsede; mülkiyet yönünden harcı yatırmadıklarını, bu nedenle sadece miras hakkına mahsuben oturma (intifa) hakkı tanınmasını talep ettiklerini beyan etmiştir. II. CEVAP 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Hakkına Mahsuben Özgüleme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun (3. kitap) 652. maddesine dayalı aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ancak 28.05.2013 tarihinde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 24.06.2013 tarihinde Yargıtay 14. Hukuk Dairesi görevsizlik kararı vermiş olduklarından Daireler arasındaki görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından diğer mirasçılara karşı açılan artık değere katılma alacağı ve katılma alacağına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek artık değer katılma alacağı terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, üçüncü kişilere karşı kişisel olarak müteselsilen (TMK m.641) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'ın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar....
Görüldüğü gibi, sağ eşin TMK.nun 240. maddesi gereğince aile konutu üzerinde intifa ya da mülkiyet hakkı talep edebilmesi için katılma alacağının olması gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz ölen eş Mustafa'nın önceki mal rejiminden kalan ve 4721 sayılı TMK ile getirilen yasal edinilmiş mallara katılma rejiminde kişisel mal olarak tanımlanan mal varlığı olup, sağ eş lehine katılma alacağı doğurmaz. Başka anlatımla, bir eşin kişisel malı kendisine ait olup mal rejiminin tasfiyesine konu edilemez. Tüm bu açıklamalara göre; davanın belirtilen bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken değişik düşünce ve gerekçelerle reddedilmesi doğru değilse de red kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden bu yön bozma nedeni yapılmamıştır. Kaldı ki; koşullarının gerçekleşmesi durumunda sağ eş, ölen eşi ile birlikte yaşadığı konut üzerinde TMK.nun 652. maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir....
Uyuşmazlık ve hüküm, tereke malları arasında bulunan 3 no'lu bağımsız bölümün aile konutu olduğundan bahisle miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe intifa hakkı tanınarak özgülenmesi (TMK. md.652) isteğine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 652. madde mirasın taksimi hükümleri içinde yeralmaktadır. İnceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.11.2009 (Pzt.)...