Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Ancak, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren, Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve Anayasa'nın 35. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkı karşısında, şerhin şeklen var olması hüküm ifade etmez....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2021/718 ESAS-2022/620 KARAR DAVA KONUSU : Katılma Alacağı, Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa T1 12/10/2017 tarihinde vefat ettiğini, evlilik birliğinde Antalya ili Kepez ilçesi Duraliler Mahallesi 10785 ada 4 parseldeki taşınmazın davalı adına kayıtlı olup aile konutu olduğunu, murisin ölümü ile geride bankada parası kaldığını, ayrıca aile konutu olan Kepez'deki taşınmazın edinilmiş mal olduğunu belirterek davacının muristen kalan taşınmaz ve bankadaki para üzerinde katılma alacağı ve değer artış payı alacak oranının tespiti ile, Kepez ilçesi Duraliler Mahallesi 10785 ada 4 parseldeki taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, malların 2002 yılından sonra edinildiği, bilirkişi raporu ile davacının katılma alacağının güncel değerlerinin toplam 317.825,00 TL olarak belirlendiği, belirlenen bu rakam aynı zamanda terekeye ait bir borç olduğundan davacının 1/4 miras payının düşülmesi gerektiği, ana dosyada hüküm altına alınan 91.760,00 TL'den bunun düşülmediği, bu durumda ana dosyada davacının miras payının düşülmesi ve davalıların sorumlu oldukları miktarın net olarak belirlenmesi gerektiği, birleşen dosyanın ise ek dava şeklinde açıldığı, güncellenen değerlere göre harcın tamamlandığı ve davacının miras payının düşüldüğü, tapu iptali ve tescil talebi yönünden verilen kararın kesinleştiği gözden kaçırılarak sehven aile konutu şerhi yönündeki talebin reddi yönünden yeniden hüküm tesis edildiği gerekçesiyle asıl dava yönünden; 675 ada 1 parsel 14 nolu bağımsız bölüm aile konutu niteliğinde olmadığından davacının...

    KARŞI OY TMK’nun 194/1 maddesi gereğince, malik olan eş, malik olmayan eşinin açık rızasını almadan aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerindeki hakları sınırlayamaz ve somut olaydaki gibi bu taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiremez. Böyle bir tehlikeyi önlemek için, malik olmayan eş, malik olan eşin muvafakatine ihtiyaç duymadan, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli aile konutu şerhinin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. Ancak aile konutuna ait tapu kütüğünde böyle bir aile konutu şerhi yok ise, TMK’nun 1023. maddesi gereğince, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya somut olaydaki ipotek hakkı gibi bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. Burada iyiniyet karinesinden üçüncü kişi yararlanır....

      Dava, aile konutu tespiti, mal rejiminin tasfiyesi ve miras payına mahsuben özgülemeye ilişkin olup, mahkemece tüm davalar yönünden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiş, davacının temyizi kısmen kabul edilerek aile konutu tespitine ve mal rejiminin tasfiyesi davaları yönünden Aile Mahkemesi görevli olduğundan, işin esasının incelenmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden hüküm bozulmuş, özgüleme yönünden karar onanmış, ancak davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları gözden kaçtığından incelenmemiştir....

        "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.02.2015 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dilekçesinde ada, pafta ve parsel numarası belirtilen taşınmazın üzerindeki 2/10 hissenin muvazaalı olarak müvekkiline devredildiğine dayanılarak ecrimisil talep edildiğini, talep edenlerin malvarlığında bir aktifteki çoğalmanın önlenmesi şeklinde yoksullaşma meydana gelmediğini böyle olunca da ecrimisil istemeye karşı tarafın hakkı olmadığını, aile konutu niteliğindeki yalıda oturmakta olan eş, 2/10 hissenin de miras hakkına mahsuben kendisine verilmesini talep etme hakkına sahip olduğu için diğer elbirliği ile malik olanlar eşten asla ecrimisil isteyemediğini, yalı aynı zamanda tarafların aile konutu olduğundan yine TMK m. 652 gereğince aile konutu üzerinde müvekkilerine miras hissesine mahsuben mülkiyet, intifa veya oturma hakkı tanınmasını talep hakkı olduğunu, yalının 2/10 hissesinin dahi muvazaalı devir dolayısıyla kaydın düzeltilmesi yoluyla terekeye ait sayılması da hukuken doğru olamadığını, dava konusu yapılan 2/10 hissenin...

            Hukuk Dairesi 2014/22282 Esas 2017/3415 Karar sayılı ilamında; "-Taraflar arasında görülen davada; * Davacı davalı Meliha ile boşanmasına rağmen maliki olduğu 3 nolu bağımsız bölümü halen davalıların kullandığını ileri sürerek davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. * Davalılar, taraflar arasındaki uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklandığından Aile Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, davalılardan Kamil, Şeyda ve Sevda kardeşlerin halihazırda davacının mirasçısı konumunda olup, dava konusu taşınmazda oturma hakkı olduğu düşüncesiyle hareket ettiklerini, davacı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi konulu dava açıldığını, bu nedenle bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, boşanmanın kesinleşmesi ile aile konutu şerhinin hükümsüz kalacağı, mülkiyet hakkına üstünlük tanınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Mahkemece, davalının talebi üzerine tapu memurluğunca konulmuş olan “aile konutu şerhinin”, davacıya ait paya münhasıran taşınmazdaki (7) kapı nolu mesken için konulmuş bulunduğu gözetilerek, isteğin reddi gerekirken, konulmuş olan aile konutu şerhinin kaldırılmasına ve aile konutu üzerinde sanki kat mülkiyeti tesis edilmiş gibi, davacının taşınmazdaki payından, konuta düşecek arsa payı hesaplanıp bu pay üzerine aile konutu şerhi konulmasına şeklinde, infazı olanaksız (Tapu Sicil Tüzüğü md.23) karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, sayın çoğunluğun onama yönünde oluşan görüşüne katılmıyorum....

              UYAP Entegrasyonu