Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davacı tarafından mirasçılığın tespitine yönelik olarak 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/402 esas sayılı dava açıldığı ve halen derdest bulunduğu anlaşıldığına göre; HMK.'nun 115. maddesi çerçevesinde, anılan davanın olumlu sonuçlanması halinde dava şartı noksanlığının giderilebilceği gözetilerek 2010/402 Esas sayılı davanı sonuçlanmasının beklenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken...'' denilmek suretiyle bozulması üzerine mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davacı ile mirasbırakan arasında soy bağı ilişkisi kurulamadığından davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Asliye Hukuk Mahkemesince ise, isteğin mirasçılığın belirlenmesine ilişkin olduğu, mirasçılık belgesi verilmesi ile bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, uyuşmazlığın davacı tarafından ... olarak açılan ... adlı kişinin davacının murisi olduğunun tesbiti davası olduğu anlaşılmıştır. ... olarak açılan murisin tesbiti talepli dava, aslında mirasçılık ilişkisinin belirlendiği mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin dava olup, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2. ve 382. maddeleri uyarınca çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından, aynı Kanunun 383. maddesi uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/12/2017 tarihinde verilen dilekçe ile ehil mirasçılığın tespiti ile tapu iptal tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/12/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar ve temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5403 sayılı Toprak Koruma Kanununun 8/C maddesi uyarınca tarımsal arazinin ehil mirasçıya devri isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili, karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir....

        Dava tapuda kayıt düzeltilmesi ve mirasçılığın tespiti istemlerine ilişkindir. 3109 ada 1 parsel sayılı taşınmaz aralarında davacıların murisininde olduğu çok sayıda kişi arasında paylı mülkiyete konu iken ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.11.2002 tarih, 2001/801 Esas, 2002/1297 Karar sayılı kararı ile satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilerek yapılan satışı sonrasında dava dışı üçüncü kişiler adına tescil edilmiş, davacılar murisinin taşınmazda payı kalmamıştır. Yeni oluşan kayıtta davacılar murisinin ismi bulunmadığından kaydı düzeltilemeyeceği için sonucu itibarı ile doğru olan davacıların isteminin reddine dair kararda yasaya ve hukuka aykırılık yoktur. Ne var ki; yukarıda açıklandığı üzere davacılar murisine isabet eden paya ait satış bedelinin davacılara ödenebilmesi için önceki kayıt maliki muris ile davacılar arasında mirasçılık ilişkisinin olduğuna dair bir tespit hükmü kurulmasında davacıların hukuki yararları bulunmaktadır....

          nin müvekkilin murisi olduğu ve mirasçılığının tespitine karar verilmesini talep etti) Soybağının ve mirasçılığın tespitine ilişkin davada Tuzla Sulh Hukuk ile Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının anneannesi olduğunu iddia ettiği ... ile kan bağı nedeniyle soybağının ve mirasçılığının tespitine karar verilmesine ilişkindir. Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının anneannesi olan ... 'nin nüfusa kayıtlı olmadığı, bu nedenle mirasçısı olduğunun tespitine ilişkin davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tuzla 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Soybağının ve mirasçılığın tespitine ilişkin davada ... 2. Asliye Hukuk ve ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, ... Mahallesi ... ada 5, ... ada 1 ve ... ada 14 parsel maliklerinden ...'ın mirasçıları bulunmadığından mirasının devlete geçtiğini, mirasçılık belgesi verilmesi için sulh hukuk mahkemesinde açtıkları davada, murisin annesi ... ve babası ...'le soy bağının kurulamadığını, bu nedenle mahkemece, asliye hukuk mahkemesinde dava açılması için yetki verildiğini belirterek mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, soybağının tespitinin gerektiği davada aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle, her ne kadar yerel mahkemece söz konusu davanın kişisel durum sicilinin düzeltilmesine yönelik olarak bir tespit davası değil de ırs ilişkisinin tespiti niteliğinde olduğuna karar verilmiş ise de esasen önceden mirasçılığın tespitine yönelik davanın Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nce görülüp karara bağlandığının gözardı edildiğini, Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.04.2015 tarih ve 2014/314 Esas-2015/255 karar sayılı ilamdan da anlaşılacağı üzere mirasçılığın tespit edildiğini ve davacı T1 336 pay verilerek muris Hereç'in mirasçısı olduğunun kabul edildiğini, davadaki asıl talep konusunun nüfus kayıtlarında müvekkilin murisi olan Hereç’in nüfus kaydına Hacı Necmettin kızı Hereç olarak yazılmasına ve bu şekilde nüfusa kaydedilerek düzeltilmesine ilişkin olduğunu, zira muris Hereç'in nüfus kaydının bulunmaması sebebiyle daha önceden Tatvan Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen dava sonucu kabul gören mirasçılık...

              Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "Onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....

                Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Somut olayda; muris Keziban’ın 09.01.1986’da ölen eşi ...’in murisin ölümünden sonra Şükriye Tuncel’le evlendiği, 09.01.1986’da vefatıyla bu evliliğinden geriye mirasçı olarak eşi Şükriye Tuncel’i, çocukları Keziban, Ahmet, Ayşe, Hasan, Songül, Hatice, Sıddıka Tuncel’i bıraktığı; yine muris Keziban’ın 15.11.1996’da vefat eden kızı Elife’nin 11.06.2005’te vefat eden eşi ...’un mirasçı Elife’nin ölümünden sonra Seniha Tunç’la evlendiği, 11.06.2005’te vefatıyla mirasçı olarak eşi Seniha Tunç’u, çocukları Lale, Seyit, Keziban ve Murat Tunç’u mirasçı bıraktığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden mirasçılığın ve miras paylarının tespitine karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmektedir....

                  Yukarıda açıklanan hukuksal olgu dikkate alındığında, mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği kuşkusuzdur. Bu nedenlerle, ... ve ...’nin (soyadı değişikliği ile ...) nüfusa tesciline esas kayıtları İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, mirasbırakan ..., ... ve ...’nin (soyadı değişikliği ile ...) İran nüfus kayıtları ... Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla getirtilmeli ve toplanan tüm deliller değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu