Az yukarıda açıklanan hukuksal olgu dikkate alındığında hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davalarında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, bir mahkemenin verdiği yetkiye dayanılarak açılan davalarda mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin namı müstear veya hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği kuşkusuzdur....
Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 35 ve devamı maddeleri uyarınca nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olan ve mirasçılığın tespitine ilişkin olmayan davanın genel hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemiz tarafından uyuşmazlık ve hükmün Türk Medeni Kanununun 501. maddesi uyarınca mirasçılığın belirlenmesi istemine ilişkin olduğu açıklanarak 13.9.2010 tarihinde dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, ancak Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 24.2.2011 tarihli ilamıyla davanın Türk Medeni Kanununun 589. maddesi uyarınca mirasın geçmesi istemine ilişkin olduğundan ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görevli olduğundan bahisle dosyayı görev uyuşmazlığı giderilmek üzere Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu yerine Dairemize göndermiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle görev uyuşmazlığını karara bağlamak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.03.2011 (Pzt.)...
Hemen belirtilmelidir ki, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. Somut olaya gelince; davacıların mirasçılığını gösteren ve karara dayanak alınan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/387 Esas, 2016/9 Karar sayılı veraset ilamı hasımsız alınmış olup, mirasçılık belgelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu gözetilerek bu konudaki uyuşmazlığın mirasçıların taraf olduğu hasımlı bir veraset ilamı alınarak açıklığa kavuşturulması zorunludur. Ne var ki, davacılar tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendilerine hasımlı veraset ilamı almaları için imkan da tanınmamıştır....
Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, (mahkemenin nitelendirmesine göre) ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi suretiyle yolsuz tescil) hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/05/2014 NUMARASI : 2014/18-2014/69 Davacı vekili tarafından, 31.01.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Tefhim olunan kısa kararda davanın kabulü ile mirasçılığın subutuna; gerekçeli kararda ise davacının mirasçı olmadığı ve dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından HMK 114/1-4 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş olup, kısa karar ile gerekçeli karar farklıdır. 10.4.1992 tarihli ve 1991/7- 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı...
Asliye Hukuk Mahkemesince ise, isteğin mirasçılığın belirlenmesine ilişkin olduğu, mirasçılık belgesi verilmesi ile bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, uyuşmazlığın davacı tarafından ... olarak açılan ... adlı kişinin davacının murisi olduğunun tesbiti davası olduğu anlaşılmıştır. ... olarak açılan murisin tesbiti talepli dava, aslında mirasçılık ilişkisinin belirlendiği mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin dava olup, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2. ve 382. maddeleri uyarınca çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından, aynı Kanunun 383. maddesi uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
davacı tarafından mirasçılığın tespitine yönelik olarak 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/402 esas sayılı dava açıldığı ve halen derdest bulunduğu anlaşıldığına göre; HMK.'nun 115. maddesi çerçevesinde, anılan davanın olumlu sonuçlanması halinde dava şartı noksanlığının giderilebilceği gözetilerek 2010/402 Esas sayılı davanı sonuçlanmasının beklenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken...'' denilmek suretiyle bozulması üzerine mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davacı ile mirasbırakan arasında soy bağı ilişkisi kurulamadığından davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/12/2017 tarihinde verilen dilekçe ile ehil mirasçılığın tespiti ile tapu iptal tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/12/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar ve temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5403 sayılı Toprak Koruma Kanununun 8/C maddesi uyarınca tarımsal arazinin ehil mirasçıya devri isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili, karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir....
Dava tapuda kayıt düzeltilmesi ve mirasçılığın tespiti istemlerine ilişkindir. 3109 ada 1 parsel sayılı taşınmaz aralarında davacıların murisininde olduğu çok sayıda kişi arasında paylı mülkiyete konu iken ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.11.2002 tarih, 2001/801 Esas, 2002/1297 Karar sayılı kararı ile satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilerek yapılan satışı sonrasında dava dışı üçüncü kişiler adına tescil edilmiş, davacılar murisinin taşınmazda payı kalmamıştır. Yeni oluşan kayıtta davacılar murisinin ismi bulunmadığından kaydı düzeltilemeyeceği için sonucu itibarı ile doğru olan davacıların isteminin reddine dair kararda yasaya ve hukuka aykırılık yoktur. Ne var ki; yukarıda açıklandığı üzere davacılar murisine isabet eden paya ait satış bedelinin davacılara ödenebilmesi için önceki kayıt maliki muris ile davacılar arasında mirasçılık ilişkisinin olduğuna dair bir tespit hükmü kurulmasında davacıların hukuki yararları bulunmaktadır....