Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtilmelidir ki; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. Ne var ki somut olayda; davacılar tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendilerine hasımlı veraset ilamı almaları için olanak da tanınmamıştır. Hâl böyle olunca; davacılara hasımlı veraset ilamı almaları için olanak tanınması, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinde davacıların mirasçı oldukları ve taraf ehliyetlerinin bulunduğu belirlendiği takdirde işin esasının incelenmesi sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir....

    Yukarıda belirtilen yasa hükümlerine göre mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği kuşkusuzdur. Muris...'nın yaşadığı ve 12.06.2014 tarihinde vefat ettiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre davacının davasını ispat ettiği, murisin bütün mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin verilmesi gerektiği, kaldı ki mirasçılık belgesinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğundan hakları zarar gören kişilerin her zaman iptalini isteyebileceği gözetilerek davanın kabulü ile muris....'nın mirasçılarını ve paylarını gösterir mirasçılık belgesi düzenlenmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davasında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği kuşkusuzdur. Dosya kapsamında, tanık beyanlarının alındığı, bir kısım nüfus kayıtlarının getirtildiği, zabıta araştırmasının yapıldığı, muris adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının eklendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının tüm delilleri toplanıp muris adına kayıtlı taşınmazların dayanak kayıtları da getirtilip gerektiği takdirde re'sen araştırma da yapılmak suretiyle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece kesin süre içerisinde murisin nüfusa tescilinin ve ölüm kaydının düşülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/285 Esas, 1973/14 Karar sayılı kararında yazılı Rebiülahir ... tarih ve ... sayılı tapu kaydı ile cilt no ..., sayfa no ... ve sıra no 134'te kayıtlı tapunun dosyasına getirtilip tapu kayıtlarındaki intikal tablosu ile tanık beyanları birlikte incelenmeli, mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği gözetilerek tapu kayıt maliki ... ile davacılar arasında ırsi bağ olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar veridi....

          Hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davalarında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, bir mahkemenin verdiği yetkiye dayanılarak açılan davalarda mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin namı müstear veya hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği kuşkusuzdur. O halde davanın yetki belgesine dayanılarak ve ispat imkanı kısıtlı üçüncü kişi tarafından açılmış olduğu ve muris .............i oğlu..............'ün nüfusta kayıtlı olmadığı göz önüne alınarak, mahkemece yapılan araştırmalara rağmen .............i oğlu..............'ün mirasçısı bulunamaması halinde TMK 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu dikkate alınarak mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            ın birinci derecede mirasçısı olduğunu, ancak murisin Türkiye'de nüfus kayıtlarında bekar olarak görünmesi nedeniyle soybağının ve mirasçılığın tespiti için gerekli davaları açtığını, ayrıca ellerinde bulunan evlilik belgesinin nüfusa tescili için tescili için müracaat haklarını kullandıklarını, sonuç olarak murisin birinci derecede mirasçısı olduğunu ve bu mirastaki hakları nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, murisin, ... 9....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.06.2015 gününde verilen dilekçe ile ehil mirasçılığın tespiti ile mülkiyetin devri talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5403 sayılı Yasanın 8/c maddesine dayanan ehil mirasçılık nedeniyle mülkiyetin devri istemine ilişkindir....

                Bu nedenle her iki mirasçılık belgesinde de mirasçılığın doğru olarak tespit edildiği, davalılar tarafından intikali yapılan 54, 55 ve 115 parsel sayılı taşınmazların dosyada mevcut tapulama tutanaklarında kayıt malikinin davacıların murisi ...(...) Köyü'nde yaşayan ... olduğu, davacılar tarafından tapu iptal tescil davası da açıldığı anlaşılmaktadır. Mirasçılık belgelerindeki irs ilişkisinin doğru şekilde tespit edilmiş olduğu, farklı murise ait mirasçılık belgesi ile intikal yapılmış olması davalıların elindeki mirasçılık belgesinin hatalı olduğu anlamına da gelmeyeceği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 01.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan...

                  İptal edilmeyen nüfus kayıtları mirasçılığın belirlenmesinde temel resmi belgedir. Nüfus sicilindeki kaydın aksi aynı nitelikteki delil ile kanıtlanabilir. İlgililer tarafından soybağı iptal edilmediği sürece nüfus kaydının aksine bir tespit yapılması mümkün değildir. Kaldı ki ...’nın babasının ... olmadığı iddiası ile açılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava, Karasu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.2014 tarihli 2014/605 Esas ve 2014/776 sayılı kararı ile reddedilmiş ve hüküm, temyiz incelemesi sonucunda onanarak 27.05.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemenin geçerliliği devam eden nüfus kayıtlarına aykırı hüküm tesis etmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    Hemen belirtilmelidir ki, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlık hasımlı olarak alınacak veraset ilamı ile çözümlenebilecektir. Somut olaya gelince; hem intikale esas alınan veraset ilamı hem de davacının mirasçılığını gösteren ve karara dayanak alınan veraset ilamı hasımsız alınmış olup, mirasçılık belgelerinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu gözetilerek bu konudaki uyuşmazlığın hasımlı veraset ilamı alınarak açıklığa kavuşturulması zorunludur. Ne var ki, davacı tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendisine hasımlı veraset ilamı alması için olanak da tanınmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu