İlk Derece Mahkemesince, 11/09/2020 tarihli ara karar ile davalıya ait Ziraat Bankası Gülağaç Şubesi'ndeki maaş hesabı üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafça yapılan itirazın duruşmalı olarak incelendiği ve reddedildiği, davalıya ait hesapta 12.565 TL bakiyenin bulunduğu, dava değerinin 2.500 TL olduğu anlaşılmaktadır....
İlk Derece Mahkemesince, 11/09/2020 tarihli ara karar ile davalıya ait Ziraat Bankası Gülağaç Şubesi'ndeki maaş hesabı üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafça yapılan itirazın duruşmalı olarak incelendiği ve reddedildiği, davalıya ait hesapta 12.565 TL bakiyenin bulunduğu, dava değerinin 2.500 TL olduğu anlaşılmaktadır....
un Almanya/Duisburg Sosyal Mahkemesinde dava açmasına da neden olacak şekilde tüm araştırmalarına rağmen hesaba ulaşamadığı, anılan mahkeme kararı sonrasında yeniden hesaba ulaşabilmek için yazışmalar yapan davacının halen davalı banka şubesinde bulunan hesabı tespit edebildiği, ancak müşteri adındaki yazım nedeniyle ödemenin davalı banka tarafından yapılamadığı, Almanya Mahkemesi'nin kararı ile sigorta kurumunun yazı cevapları ile davaya konu edilen hesaba ilişkin kayıtların birlikte değerlendirilmesi sonucunda, anılan hesabın davaya konu edilen hesap olduğu, DM'nin tedavülden kalkması nedeniyle Euro cinsinden para birimi ile halen davalı banka şubesinde bulunduğu, hesap sahibinin ise davacı ... olduğu, tespit edilen hesaptaki paranın gönderiliş tarihi olan 03/10/1984 tarihinden bu yana hesapların yer aldığı bankalar ve kurumlarda vadesiz olarak muhafaza edilmiş olması karşısında, müşteriye ait kimlik bilgilerinin eksik düzenlenmesinden olayın akışına göre davacının sorumlu tutulamayacağı...
. - 2020/903 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davacı bankanın Kartal şubesi nezdinde döviz hesabı açtığını, müvekkilinin 03.10.2005 tarihinde davalı bankanın ilgili şubesine giderek hesabının vadesini yenilediğini ve kendisine ‘’051713’’ seri numaralı banka mevduat cüzdanı verildiğini, müvekkilinin 11.08.2014 tarihinde ilgili şubeye yapmış olduğu başvuruda mevduat hesabının zamanaşımına uğradığı ve hesaptaki 34.474,24 Euro’nun Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna devredildiğinin bildirildiğini, müvekkili tarafından 14.08.2014 tarihinde yazılı başvuru yapılarak yapılan yanlışlığın düzeltilmesinin talep edildiği; ancak Tasarruf...
K A R A R Davacı, davalı bankadan kullandığı destek kredilerinden,taşıt kredisinden, kredi kartı kullanımından doğan tüm borçların ödenmesine rağmen davalı banka tarafından taşıt kredisinin teminatı olarak aracının üzerine konulan rehnin kaldırılmadığını ileri sürerek araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını istemiştir. Davalı bakiye 6.588,66 TL borcun ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılmasına, kötü niyet tazminat talebin reddine karar verilmiş;hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, borcun ödenmesine rağmen rehnin kaldırlmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....
Bodrum Şubesi vekili cevap dilekçesinde özetle; DAvacının tüm hesap açma evraklarında davacının imzasının bulunduğunu, tüm işlemlerin banka mevzuatının gerektirdiği şekilde yapıldığını, davacının aylık %21 net faiz konusunda anlaştığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, zira bankacılık sektöründe bu oranda faiz bulunmadığını, davacı adına 2 adet vadesiz mevduat hesabı açıldığını, tüm hesapların 31/01/2007 tarihinde açıldığını, 50.000- TL.lık vadesiz hesabın açıldığı tarihin ertesi günü 30.000- TLsının T8 hesabına havale edildiğini, havale talimatında davacının imzası bulunduğunu, ertesi gün yatırılan 23.000- TL.nin vadesiz olarak yatırıldığını, ertesi günü %18.50 üzerinden 35 günlük vadeli mevduat hesabı açıldığını, bu hesaba ilişkin hesap cüzdanı verilmediğini, hesabın 5.2.2007 tarihinde bozulduğunu, davacının imzasının işlem kağıdında bulunduğunu, 50.000- TL yatırılan hesaba ait hesap cüzdanının davacıya 1.6.2007 tarihinde verildiğini, aradan 4 ay geçtikten sonra davacının itirazda bulunduğunu...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1356 Esas, 2016/1046 Karar sayılı davasında yapılan yargılama sonunda menkul mal üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildiği, hükmün 21.11.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece terekeye ait bu mallar hakkında elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; T. İş Bankası ... Şubesinde miras bırakan adına kayıtlı bulunan, ... İBAN numaralı mevduat hesabındaki para, Vakıfbank ... Şubesinde miras bırakan adına kayıtlı bulunan ... İBAN numaralı vadeli hesaptaki para, Vakıfbank ... Şubesinde miras bırakan adına kayıtlı bulunan ... İBAN numaralı vadeli hesaptaki para ile miras İzmir ili, ... ilçesi, ......
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/05/2016 tarih ve 2015/186-2016/332 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka nezdinde davacı adına 18 yaşından küçük olması sebebi ile velisi sıfatı ile ... imzası ile minibank hesabı açıldığını, davacının reşit olana kadar hesabında 5.630,95 TL para biriktiğini, davacının reşit olmasının ardından kendisi adına açılan hesaptaki parasını kullanmak istediğini, ancak davalı bankaca davacının babasının bankaya borcu olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, ileri sürerek hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasına, 5.630,95 TL’nin bloke tarihinden işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında 31.12.2010 tarihli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin de davaya konu senedi bu sözleşmenin ferisi olarak imzaladığını, kredi borcunun müvekkili aleyhine davaya konu senet esas alınarak yapılan takipten önce tamamen ödendiğini, bu sebeple senedin geçerliliğinin kalmadığını, ayrıca kredi sözleşmesi imzalanırken ... plakalı aracın rehin verildiğini, mevcut takipten önce bu araç yönünden rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadığı için mevcut takibin geçersiz olduğunu ileri sürerek, icra takibine konu senetten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine,... plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılmasına ve davaya konu senedin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davaya konu.... plakalı aracın .... adına kayıtlı olduğunu, araç üzerindeki rehnin davacının da muvaffakatı ile kaldırılabileceğini, ihtarnamede rehnin kaldırılması için gün ve saat belirtilmediğinden müvekkilinin temerrüde düşmediğini, asıl borcun muaccel olmaması nedeniyle cezai şartın talep edilemeyeceğini savunarak; davanın reddini istemiştir....