İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti ve işçide oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından ve maluliyet oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu ve maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....
Yine aynı yasanın 30.maddesinde mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Meslek hastalığı sonucu maluliyet nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, olayın oluş şekli, müterafik kusur oranları, husule gelen elem ve ızdırabın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriği ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimi, hak ve nesafet kuralları esas alınır. Meslek hastalığı sonucu maluliyet nedeniyle açılan maddi tazminat davasında da müterrafik kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı gibi tazminatın hesaplanması için ayrı bir bilirkişi incelemesi de yaptırılması gerekir....
II- CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlar Kanunu ve yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre iş kazası ve meslek hastalıklarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 2 yıl ve her halde 10 yıl olduğunu, 11/08/2009 tarihinde meslek hastalığına yakalandığını beyan eden davacı için 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı asilin müvekkili şirkette çalıştığı süre göz önünde bulundurulduğunda müvekkilinin çalışmaya bağlı olarak meslek hastalığı oluşabilmesinin fiilen ve tıbben mümkün olmadığını, davacı işçinin kömür işletmesinden önce mermer kesim atölyesinde de çalıştığını, çalıştığı bütün iş yerlerinin tespit edilmesi gerektiğini ve eğer meslek hastalığından kaynaklanan bir maluliyet mevcut ise işçinin çalıştığı her işyerinin ayrı ayrı sorumluluk ve kusur durumunun kaçınılmaz maluliyet oranının 32 yıl formülüne göre tespit edilmesi gerektiğini ve davalının müvekkili şirkette 140 gün çalıştığını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat...
II- CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlar Kanunu ve yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre iş kazası ve meslek hastalıklarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 2 yıl ve her halde 10 yıl olduğunu, 11/08/2009 tarihinde meslek hastalığına yakalandığını beyan eden davacı için 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı asilin müvekkili şirkette çalıştığı süre göz önünde bulundurulduğunda müvekkilinin çalışmaya bağlı olarak meslek hastalığı oluşabilmesinin fiilen ve tıbben mümkün olmadığını, davacı işçinin kömür işletmesinden önce mermer kesim atölyesinde de çalıştığını, çalıştığı bütün iş yerlerinin tespit edilmesi gerektiğini ve eğer meslek hastalığından kaynaklanan bir maluliyet mevcut ise işçinin çalıştığı her işyerinin ayrı ayrı sorumluluk ve kusur durumunun kaçınılmaz maluliyet oranının 32 yıl formülüne göre tespit edilmesi gerektiğini ve davalının müvekkili şirkette 140 gün çalıştığını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat...
Yargılama sırasında vefat eden davacı T5'ın davalı bünyesinde kazancı kaloriferci olarak çalıştığı, maruz kaldığı kömür tozu nedeniyle rahatsızlandığı rahatsızlığının meslek hastalığı olduğu ve itiraz olmaması nedeniyle %17,2 maluliyetten meslek hastalığı nedeniyle iş göremezlik geliri bağlandığı anlaşılmıştır. Yargılama sırasında maluliyet yönünden ATK 3. Üst Kurulundan alınan raporda meslek hastalığı maluliyeti %40,2, meslek hastalığının başlangıcı 03/12/2015 olarak belirlenmiştir....
nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında davacının maluliyet oranı, buna bağlı olarak maddi tazminat oranının doğru tespit edilip edilmediği, davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....
GEREKÇE: Dava meslek hastalığından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf, davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını, % 26,2 olan maluliyetinin zamanla artarak % 60 olduğunu, bu fark maluliyeti nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek, davalı aleyhine manevi tazminat istemli dava açmıştır. Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 21.02.2019 tarihli kararında, sigortalının meslek hastalığı (pnömokonyoz) sonucu sürekli iş göremezlik derecesinin (artma) %60 olarak belirlendiği ve kontrol muayenesinin gerekmediği tespit edilmiştir....
DEĞERLENDİRME/ GEREKÇE İşbu dava ; meslek hastalığından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığının denetlenmediğini, kaza nedeniyle müvekkilinin çalışamadığını, başta gelir kaybı olmak üzere maddi zarara uğradığını, geçirmiş olduğu kaza neticesinde büyük acılar ve sıkıntılar çektiğini, halen çekmekte olduğunu, müvekkilinin bakmakla yükümlü olduğu ailesine maddi açıdan destek olmamasının kendisine dert olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle uzun zaman boyunca çalışamayacağını, çalışsa bile önceki şekilde olamayacağını, bildiğini, bu nedenle müvekkilin ve eşinin çektiği acıları ve sıkıntıların giderilmesi için müvekkilinin eşi için manevi tazminat, müvekkil için ise maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini belirtilerek davacı Fahri için 40.000,00 TL, davacı Fahri nin eşi için 15.000,00 TL manevi tazminatın ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İş Mahkemesi TARİHİ : 25/05/2015 NUMARASI : 2013/160-2015/212 Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, iş kazası nedeniyle sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile 80.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itiaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....