Her ne kadar, şikayete konu taşınmazlar fiilen birlikte kullanılmakta ise de, tapu kaydında iki ayrı bağımsız bölüm olarak tescil edildiğine göre, borçlu tarafından yalnızca biri için meskeniyet iddiasında bulunulabilecektir. Öte yandan, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
yetecek haline münasip bir evi olup bununla ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunduklarını, İİK 82 maddesi gereğince haczin kaldırılması bakımından bu davaya açtıklarını, borçlunun haline münasip evin haczedilemeyeceğini belirterek davalı tarafından Kayseri ili Yahyalı ilçesi Balcıçakırı Mahallesinde kain müvekkile ait 101 ada 5 parsel sayılı taşınmaza konan haczin kaldırılmasına, meskeniyet iddiasının kabulü ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kat 5 nolu bağımsız bölüm ile Bursa İli, Mustafakemalpaşa İlçesi, Hamidiye Mh., 379 ada, 3 nolu parsel, Bodrum Kat 9 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır. Yine, dosya kapsamına göre, davalı tarafın, talimat dosyasında yapılan kıymet takdiri keşfi ile ilgili olarak iddiaları mevcut olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince, talimat dosyası getirtilmeden karar verilmesi de doğru değildir....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının meskeniyet ve haczedilememezlik iddiasında bulunduğu taşınmazda ikamet etmediğini, aynı binada kirada oturduğunu, bu nedenle meskeniyet itirazının reddi gerektiğini, meskeniyet iddiası ileri sürülen evin haline münasip olmadığını, davacı ve eşi dışında evde oturan bulunmadığını, başkaca hacizlere ilişkin haczedilemezlik ve meskeniyet iddiasında bulunmayan davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; alınan bilirkişi raporuna göre davacının haline münasip ev bedelinin 250.000- TL olduğu ve alabileceği muhitlerin belirlendiği ve davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu ikametinin değerinin haline münasip ev değerinden yüksek olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, İstanbul 26.İcra Müdürlüğü'nün 2018/7484 esas sayılı dosyasında haczedilen "İstanbul Beykoz Anadolu Hisar Mah....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun meskeniyet iddasında bulunduğu 9271 ada 12 parsel nolu evin, Garanti Bankası lehine 23.09.2009 tarih 3924 yevmiye numarası ile 1. Derece ve 06.06.2013 tarihli 11895 yevmiye numaralı 2. Derece olarak ipotekli olduğunu, iş bu ipotekler lehine Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2020/909 e. Sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibi başlatıldığını, haciz tarihi itibariyle iş bu Garanti Bankasına olan borcun ödenmediğini, bu sebeple meskeniyet iddiasına engel olacağını ve borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağını, davacının 8315 ada 40 parsel ve 8315 ada 41 parsel yerlerdeki hacizlerin İİK 82. Maddeye göre kaldırılmasına yönelik talebinin de yersiz olduğunu zira 82....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhi, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmaz. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerinde, haciz tarihinden önce, 3....
CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlunun ...’da kayıtlı iki adet gayrimenkulünün bulunduğunu, taşkın haciz ve meskeniyet iddiası ile dosya bakiye alacağını verimsiz bırakmak istediğini, taşkın hacze konu diğer gayrimenkulde davacı borçlunun 1/2 oranında hissedar olduğunu, diğer hissedar olan üvey oğlu ...'in de, davacı gibi yurt dışında ikamet ettiğini, davacının, dava dilekçesinde de belirttiği üzere tek başına yaşayan yaşlı bir kadın olması hasebiyle, sosyal durumuna daha uygun olan maliki olduğu diğer gayrimenkul için meskeniyet iddiasında bulunmasının gerektiğini, yılın yalnızca bir kısmı kullanılan şikayet konusu daire hakkında meskeniyet iddiasında bulunmasının yersiz olduğunu iddia ederek şikayetin reddini istemiştir. III....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde olmadığını, davacının mesken olarak kullandığını iddia ettiği taşınmazda oturmadığını, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın hisseli bir taşınmaz olduğunu, taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davası bulunduğunu, bu nedenle davacının taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunamayacağını, takibe konu borcun taşınmazın aynından kaynaklandığını, taşkın haciz iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarını kabul etmediklerini, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile taşınmazın meskeniyet iddiasına konu olamayacak vasıfta olduğunun anlaşılacağını, davacının meskeniyet iddiası ile birlikte tarafına miras yolu ile intikal eden taşınmazlarda olduğunu ve bu taşınmazları ekip biçerek çiftçilik yaptığını iddia ettiğini, davacı adına kayıtlı 19 adet taşınmaz olduğunu, taşınmazların bağ, bahçe ve ev niteliğinde bulunduğunu, ayrıca davacının Bağ-Kur emeklisi olduğunu, maddi durumunun oldukça iyi olup haczedilmezlik şikayetinin gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 727,65 m2 alana sahip olup kargir iki katlı ev ve bahçesi niteliğinde bulunduğunu, dolayısı ile meskeniyet iddiasına konu taşınmazın iki kişilik bir ailenin barınması için ihtiyaç duyulandan fazla olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davanın açılmasına müvekkilince sebebiyet verilmediğini, bu nedenle davanın kabulü halinde...
Ayrıca şikayetçi borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için şikayete konu meskende oturması zorunlu değildir. Şikayete konu meskenin kiraya verilmiş olması meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Mahkemesince de belirtildiği üzere; davacının haczedilen meskeni dışında başka meskeninin bulunmadığı, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre taşınmazın değerinin keşif tarihi itibariyle 83.470,00 TL olduğu, davacı borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna göre haline münasip yaşanabilir bir meskenin piyasa değerinin keşif tarihi itibariyle 75.000,00 TL olduğu belirlenmiştir....