Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza konulan hacze ilişkin olarak İİK'nun 103. maddesinde düzenlenen davetiyenin ....07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin .... .... İcra Hukuk Mahkemesi aracılığıyla 28.07.2015 tarihinde harcını da ikmal ederek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, bu durumda borçlunun yasal yedi günlük süre içinde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır. O halde borçlu vekilinin başvurusu süresinde olup, mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MESKENİYET İDDİASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; İİK. Dan kaynaklanan meskeniyet idddiası istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 12.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,24.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      hakkında karar verilmesi gerektiğini, bu hususlar araştırılmadan ipotek akdindeki bir maddeye dayanarak meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesinin kamu vicdanına ve toplumdaki adalet anlayışına zarar verdiğini, bu sebeplerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir....

      meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar vermiştir....

      Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 19/10/2020 tarihinde haciz konulduğu, hacizden önce Denizbank A.Ş lehine 14/08/2017 tarihinde ipotek tesis edildiği, söz konusu ipoteğin şahsi borca karşılık tesis edildiği ve ipotek riskinin devam ettiği anlaşılmaktadır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/31 ESAS, 2021/498 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA:Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle, maliki olduğu taşınmaz üzerine haciz konulduğu, haciz konulan taşınmazın aile konutu olduğunu ve haline münasip olduğunu, başkaca taşınmazının bulunmadığından bahisle meskeniyet iddiasında bulunarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2017/17137 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu Havva Horuz aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, eldeki davanın meskeniyet şikayeti ile davacı üçüncü kişi tarafından açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Somut olayda; şikayetçi Yusuf Horuz (muris ) icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere, sadece borçlu malike ait olduğundan, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2021/677 ESAS 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında alacaklı tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/55938 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takipte gönderilen 103 davetiyesinin 21/12/2021 tarihinde e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiğini, tebligat sonucunda müvekkiline ait taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu ve haczedilemeyeceğini ileri sürerek meskeniyet şikayetlerinin kabulünü, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/333 ESAS 2022/189 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İlgili icra dosyasından müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde, davacı borçlu adına kayıtlı mesken üzerine haciz konulduğunu, haczedilen taşınmazın borçlunun ailesi ile birlikte ikamet ettiği ve sahip olduğu tek mesken olduğunu, dolayısıyla borçlunun haline münasip bir mesken niteliği taşıdığını, meskeniyet iddialarının kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etlmiştir....

      meskeniyet iddiasının reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu