Davacı borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu meskende fiilen ikamet etme şartı bulunmadığı gibi, birden fazla meskeninin bulunması halinde bunlardan biri hakkında meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmaz üzerinde bulunan daha önceki hacizlere yönelik meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması da sonradan konulan hacze yönelik meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Zile İcra Müdürlüğü 2021/903 Esas sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle davacıların menkul-gayrimenkulleri üzerine konulan hacizler nedeniyle, meskeniyet ve taşkın haciz şikayetine ilişkin hacizlerin kaldırılması ve dava dilekçesinde belirtilen parseller yönünden haczin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir....
Haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, İcra dosyası içeriğinden,haciz konulan taşınmazın T1 adına tapuya kayıtlı Sivas Merkez Kılavuz Mahallesi 4565 Ada 43 Parselde Bulunan H Blok B Giriş Kat:6,no:13 De Kayıtlı Mesken olduğunu, Tapu kaydına haciz konulan ve satış işlemleri başlatılan evin, davacı müvekkil borçlu T1’ın tek mal varlığı olup halen bu evde eşi ve çocukları ile birlikte oturduklarını. borçlunun haline münasip tek evi olan ve ailesi ile birlikte halen oturmakta olduğu bu evin tapu kaydına konulan haciz usul ve yasaya aykırı olduğunu, haczin kaldırılması için Şikayet yoluna başvurduklarını. İcra dosyasına konu edilen SGK alacağına yönelik,davacı borçlu T1’ın böyle bir borcunun olmadığına ilişkin yargı sürecinin devam ettiğini. Sivas 2.iş Mahkemesi 2021/76 Esas sayılı dava dosyası kapsamında, SGK Başkanlığının bir alacağının olmadığına karar verildiğini ve SGK tarafından açılan davanın reddedildiğini....
İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ise davanın kıymet takdirine itiraz talebi yönünden tefrik edilerek meskeniyet şikayetine konu haczin ... 5. İcra Müdürlüğünün 2016/9519 takip sayılı dosyası ile yapıldığı, davacıların taşınmaza ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmakla anılan takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması talebini inceleme yetkisi, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler. İİK'nın 79. maddesi gereğince haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister....
Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106- 110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin 06/09/2019 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 23/09/2019 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 14/04/2022 tarihinde tesis edildiği, alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının yatırılmadığı görülmüştür....
Somut olayda, şikayete konu haczin, davalı alacaklı vekilinin 11/06/2018 tarihli "borçluların tümünün adlarına kayıtlı olan taşınmazların sorgulamasının yapılarak bulunacak taşınmazlara haciz konulması " talebi üzerine aynı tarihte konulduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, davalı alacaklı tarafça yasal bir yıllık süre içinde satış talebinde bulunulmadığı, bu durumda şikayet tarihi olan 05/08/2019 tarihi itibariyle haczin ayakta ve geçerli olmadığı anlaşılmıştır. O halde dava tarihi itibariyle haczin düşmüş olması karşısında HMK'nın 114/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İlk derece mahkemesince; Davacı T1 meskeniyet şikayetinin kabulü ile, Bandırma 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1482 esas sayılı dosyasından konulan Balıkesir İli, Bandırma İlçesi, Hacıyusuf Mah. 553 ada, 5 parsel, zemin kat, 1 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan haczin kaldırılmasına dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
den konut kredisi kullanarak 30/01/2020 tarihinde satın aldığını, borcunun bulunduğunu, taşınmaz dışında başka bir evinin bulunmadığını beyan ederek, taşınmaz üzerinde bulunan haczin, taşınmaz mesken olarak kullanıldığından kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı/Alacaklı T3 A.Ş. Kırıkhan Şubesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmaza konulan haczi 23.08.2020 tarihinde haricen öğrendiği iddiasının doğru olmadığını, 14/08/2020 tarihinde Yapı Kredi Bankası'ndaki maaş hesabına konulan haczin kaldırılması talebinde bulunarak aynı gün taşınmaz haczinden haberdar olduğunu, meskeniyet iddiasının yerinde olmadığını, Tapu Kaydı incelendiğinde, dairenin ve şikâyetçinin 1/2 Payının tapu kaydına Muratpaşa Tapu Müd.nün 31.01.2020 tarih ve 5290 y. numarasıyla Yapı Ve Kredi Bankası A.Ş lehine, 340.000,00 TL.lık, % 11,88 Faizli, F.B.k. Süreli 1....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, mahkemenin yetkisinin sınırlı olduğunu, ipoteğin kaldırılması davasında genel yetkili olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduunu, meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığını, ayrıca davacı yanın icra dosyasında taraf sıfatınını bulunmadığını, husumet yokluğu nedeni ile de davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haczedilen evin aile konutu olduğunu, haczedilen evin aile konutu olduğu hâllerde hâline münasip ev kavramı sadece borçlunun değil borçlunun ve ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna uygun olan konut biçiminde anlaşılmalı ve sadece borçluya değil, borçlunun aile fertlerine de meskeniyet iddiasına dayanarak yasal yollara başvurma imkanı sağlanması gerektiğini, AYM'nin konuya ilişkin hak ihlali kararı nazara alındığında, somut olayda "borçlunun ve ailesinin haline münasip aile konutu vasfındaki taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek davacının aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceğini" kabul etmek gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir....