Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu belirterek meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulü ile taşınmazın 150.000,00 tl den az olmamak üzere satılmasına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacizler hükümsüz kaldığından davacının işbu şikayette hukuki yararının bulunmadığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İİK.’nun “İhtiyati haciz kararının icrası” başlıklı 261. maddesinin 1. fıkrası “Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/126 Esas sayılı dosyasında 11/12/2018 tarihinde meskeniyet iddiasıyla haczin kaldırılması için şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, davacının istinaf başvurusunun İstanbul BAM 23. İcra Hukuk Dairesinin 2019/223 Esas sayılı dosyası üzerinden 09/12/2019 tarihinde verilen karar ile esastan reddedildiği, temyiz başvurusu üzerine kararın onandığı, aynı konuda daha önce verilen ve kesinleşen mahkeme kararı bulunduğundan bu nedenle davacının istinaf başvuru sebepleri yerinde olmayıp HMK 353 (1) b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- HMK 353 (1) b-2 md. gereğince BÜYÜKÇEKMECE 1....
hükmü gereğince haczin kaldırılması gerektiğini, bu sebeplerle taşınmaz üzerine konulan haczin taşınmazı mesken olarak kullanması nedeni ile kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
. - 24173 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun; haczedilen meskeni ile ilgili olarak icra mahkemesine yaptığı başvuruda, süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğünü, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini, haczi yeni öğrendiği için meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla, tarafların istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu vekili dava dilekçesinde; meskeniyet şikayetini ileri sürerek haline münasip evi üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
ın da borçlunun birlikte yaşadığı aile bireylerinden olduğundan meskeniyet şikayetinde bulunmasında aktif husumeti olduğunu, diğer borçlu yönünden de haczin kaynağının takip konusu bono olduğundan meskeniyet şikayetine konu taşınmaz olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, haczedilen taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 82/1-12. 3. Değerlendirme 1 .Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Dörtyol İcra Dairesinin 2019/1933 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklılar T3 T7 T4 T6 T5 tarafından borçlu Bin Yapı İnşaat Emlak Nakliyat Turizm Yatırım Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında 26/08/2019 tarihinde ilamların icrası yoluyla 945.400,32 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, taşınmazın kaydına 26/08/2019 tarihinde haciz konulduğu, 04/06/2020 tarihinde satış talep edilerek satış masrafının yatırıldığı, davanın süresinde 02/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesine göre, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin (evin) borçlunun haline uygun olup olmadığı, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :İ Uyuşmazlık, borçluya ait taşınmazlar üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde, Kütahya ili Altıntaş ilçesi Yalnızsaray köyü köy içinde kain 1643 ve 1644 parsellerdeki taşınmazlar yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı/borçlunun meskeniyet iddiasında bulunduğu evde oturmadığını, davacının adresinin Kültür Mah., Hükümet Cad., No:6, K:5, D:9, Aliağa/İzmir adresinde olduğunu, dava konusu evin Bandırma/Balıkesir'de olduğunu, bu hususun da davacı tarafça hakkın da kötüye kullanılması anlamına geldiğini, ayırca haline münasip ev kavramının davacının sahip olduğu tek ev anlamına gelmediğini, haline münasip evin borçlu ve ailesinin barınması için zorunlu olan ev anlamına geldiğini, davacı tarafın meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaz üzerinde birden fazla haciz bulunduğunu, davacının diğer hacizler için de meskeniyet iddiasında bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, zira bir kısım hacizler için meskeniyet şikayetinde bulunmayan davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayıldığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık, taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş....