Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın meskeniyet şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
Yine, borçlunun birden fazla mesken niteliğinde taşınmazı bulunsa dahi bunlardan biri için meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı tarafından verilen ihtaratlı kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı, şikayetin haklılığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine dair karar verilmiştir....
Mahkemece;" Şikayetçi tarafın kıymet takdirine ilişkin şikayetinin 2004 sayılı İİK'nın 128/a maddesi gereğince kesin olarak reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/292 Esas sayılı dosyası üzerinden meskeniyet şikayetinde bulunulduğu belirtilmiş olup, bu dava dosyası celp edilerek aynı icra takibi nedeniyle aynı taşınmazlar yönünden davacı borçlunun meskeniyet ve maişet şikayetinde bulunup bulunmadığının, buna göre derdestlik durumunun söz konusu olup olmadığı değerlendirilmeden karar verilmesi de doğru bulunmamıştır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, İstanbul ili Ümraniye ilçesi, Tatlısu mah. 14293 Ada, B blok, 1. Kat 3 numaralı bağımsız bölüm üzerinde T.C. Garanti Bankası lehine 31/01/2018 tarihli ipotek kaydının bulunduğu görülmüştür....
İle "meskeniyet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayeti" nde bulunulduğunu, dosyanın derdest olduğunu, Çerkezköy İcra Müdürlüğü'nün 2015/1732 no'lu dosyasının takipsizlik sebebiyle düştüğünü, alacaklı tarafın talebi üzerine yenilenen dosyanın 2019/1217 no'lu yeni esasa kaydedildiğini, yeni esas üzerinden hacizli mesken üzerine 18/0382019 tarihinde yeniden haciz işlemi uygulanarak hacze yönelik taraflarında yeni bir 103 davetiyesi gönderildiğini, Çerkezköy İcra Hukuk Mahkemesi'nde "meskeniyet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayeti"nin derdestlik sebebiyle ret edildiğini, derdestlik itirazının hukuki dayanağının olmadığını, dosya ile görülmekte olan meskeniyet itirazlarının yenilenen 2019/1217 no'lu dosya kapsamında 15.09.2019 tarihinde uygulanan ayrı ve yeni bir hacze yönelik olduğunu ve derdestlik söz konusu olamayacağını, yargıtay içtihatlarının da aynı taşınmaz üzerine uygulanan her haczin yeni bir işlem ve borçluya yeni bir şikayet hakkının doğuracağı yönünde olduğunu, bu sebeplerle...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık,taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden borçluya ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle satılamayacağına dair meskeniyet şikayeti olup, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 324 ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi. 3. Değerlendirme 1. İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde; ispat külfeti borçluya ait olup, ispat ise mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile mümkündür....
Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının meskeniyet ve haczedilememezlik iddiasında bulunduğu taşınmazda ikamet etmediğini, aynı binada kirada oturduğunu, bu nedenle meskeniyet itirazının reddi gerektiğini, meskeniyet iddiası ileri sürülen evin haline münasip olmadığını, davacı ve eşi dışında evde oturan bulunmadığını, başkaca hacizlere ilişkin haczedilemezlik ve meskeniyet iddiasında bulunmayan davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; alınan bilirkişi raporuna göre davacının haline münasip ev bedelinin 250.000- TL olduğu ve alabileceği muhitlerin belirlendiği ve davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu ikametinin değerinin haline münasip ev değerinden yüksek olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, İstanbul 26.İcra Müdürlüğü'nün 2018/7484 esas sayılı dosyasında haczedilen "İstanbul Beykoz Anadolu Hisar Mah....
Somut olayda borçlunun meskeniyet şikâyetinde bulunduğu taşınmazına, 31.07.2008 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK.nun 103. maddesi uyarınca bu haciz borçluya 26.09.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, kıymet takdirine yönelik keşif de 13.11.2008 tarihinde yapılmıştır. Borçlu vekili, 14.10.2009 tarihli duruşmadaki beyanında hacizden kıymet takdiri için gelindiği zaman haberleri olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda borçlunun taşınmazına konan haczi, en geç kıymet takdir keşfinin yapıldığı 13.11.2008 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir....