Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, zorunlu olarak, kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasından bulunmasını engeller. Diğer taraftan, İİK'nun 82/son maddesinde "2,3,4,5,7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline münhasırdır" düzenlemesi mevcuttur. Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez....

Diğer taraftan alacaklı meskeniyet şikayetinde bulunulmayan takip dosyasından taşınmazı sattırıp alacağını tahsil imkanına sahiptir. Meskeniyet şikayetine konu taşınmazda borçlunun rızası ile kurduğu zorunlu ipotek meskeniyet şikayetinde bulunulmasını engeller. Ancak haciz tarihinden önce ipotek bedeli ödenmiş ise hukuki değerini kaybeden ve terkini gereken ipotek meskeniyet şikayetine engel olmaz. İpotek alacaklısı banka vekili tarafından ipotek borcunun 05.10.2016 tarihinde tamamen ödendiğini bildirmiş olup taşınmazda kayden bulunan ve terkini gereken ipoteğin varlığı meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel değildir. Borçlu ile eşi arasında boşanma davasının bulunması da meskeniyet şikayetine engel olmayıp borçlu gerek kendisi, gerekse birlikte yaşadığı kişiler bakımından meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Kaldı ki davalı, dava sırasında tarafların boşandıklarına ilişkin kesinleşmiş bir ilam da sunamamıştır....

Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Meskeniyet şikayetinde bulunulan,İstanbul ili, Avcılar ilçesi, Avcılar mahallesi, M.Kemalpaşa mevkii 7458 parsel numarası ile kain 348,89 m2 6/100 arsa paylı kat irtifaklı 1.kat 6.bağımsız bölüm taşınmaz üzerine Türkiye Garanti Bankası AŞ lehine 07/03/2011 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, getirtilen ipotek belgelerinden ve tapu kaydından anlaşıldığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olması nedeniyle davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır....

Hukuk Dairesinin 2021/1553 Esas sayılı dosyası ile istinaf sürecinin devam ettiğini, taşınmazın 1/2'lik hissesi yönünden hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, tasarrufun iptali dosyasında verilen karar neticesinde ortaya çıkan fer'i niteliğindeki vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili için takibe geçildiğini, tasarrufun iptaline karar verilen dosyaya konu icra dosyasında her iki müvekkilinin meskeniyet iddiasının kabul edildiğini, T2 yönünden meskeniyet şartlarının oluştuğunu kabul eden mahkemenin, İİK'nın 81. maddesinde yer alan "ev" ibaresini göz ardı ederek, evi hisselendirmesinin kanunun amacı ile bağdaşmadığını, T2 yönünden meskeniyet şikayetinin şartları oluşması sebebiyle meskeniyet iddiasını kabul eden mahkemenin, meskeniyet şikayetinin gerçek amacından uzak ve bu kararın pratikte herhangi bir fayda sağlamayacağı şekilde taşınmaz hissesini 1/2 şeklinde bölerek, kısmen kabul kararı vermesinin hukuken kabul edilebilir olmadığını, taşınmaz...

Davacının ileri sürdüğü meskeniyet iddiası, İİK'nın 134. maddesinde belirtilen ihalenin feshi nedenlerinden olmadığı gibi, İİK'nın 363/son fıkrası uyarınca ancak istinafa başvurunun satışı durduracağı, bu konuda bir beyanın bulunulmadığı, ayrıca bu iddia ilgilisi tarafından ileri sürülmesi gerektiğinden, davacının bu konudaki istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir. Yine, kefaletin geçersizliği iddiası da İİK'nın 134. maddesinde belirtilen ihalenin feshi nedenlerinden olmadığı gibi, ilgilisi tarafından ileri sürülmesi gerektiğinden, davacının bu konudaki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir....

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bilinen son adresi yerine doğrudan mernis adresine tebligat gönderilmesinin Tebligat Kanunu ve Yargıtay kararlarına göre usulsüz olduğunu, tebligatı e-devlet üzerinden öğrendiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu, meskeniyet şikayetinin,İstanbul 10 İcra Müdürlüğü 2015 /1368 E sayılı dosya ile satışı isteyen konut finansmanı sağlayan ipotek alacaklısına yönelik olmadığını, ancak mahkeme kararında, meskeniyet şikayeti sanki ipotek alacaklısı Denizbarık ve ihale alıcısı T4 yönelikmiş gibi onları taraf olarak görerek talebini reddetttiğini, konut finansmanı ile alınan gayrimenküllere konulan ipotekler, zorunlu ipoteklerden olup, ipotek alacaklısı haricindeki, başka alacaklılara yönelik meskeniyet şikayetine engel olmadığını, halbuki meskeniyet şikayetinin tapu kaydına haciz koyan diğer alacaklılar için öne sürüldüğünü, zira gayrimenkulun satıldığını ancak, yerine satış bedelinin kaim olduğunu, bu...

Buna göre, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotek şerhi nedeniyle taşınmaz ile ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunması mümkün olmadığından meskeniyet şikayetinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

İcra Müdürlüğünün 2012/3285 Esas sayılı takip dosyasına ilişkin meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığı, 2012/3752 Esas sayılı takip dosyası yönünden ise şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK.nın 103.maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya 21.01.2016; kıymet takdiri raporu 20.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili icra mahkemesine kıymet takdirine itiraz etmiştir. Ayrıca, satış ilanı borçlu vekiline 08.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, borçlunun 05.02.2018 tarihinde icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurusu, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun meskeniyet ve aile konutu olduğu iddiasına dayalı, haczin kaldırılması istemini içerir, her iki şikayetinin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aile konutu iddiasına dayalı haczin kaldırılması isteminin esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....

      kabulü ile borçlunun hissesi üzerindeki haczin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyularak verilen temyize konu kararda ise; ''şikayetin kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 405 parsele ilişkin meskeniyet iddiasının kabulü ile, üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, (daha önce mahkememiz 26.06.2014 tarih 2014/9 esas, 2014/299 karar sayılı kararı ile aynı köy 586 parsele ilişkin şikayetin kabul kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına) karar verildiği, hükmün borçlu tarafından 405 parselin çiftçilik yaptığı tarlası olması nedeniyle hükümde yazılan 405 parselle ilgili meskeniyet ifadesinin meskeniyet şikayetine konu olan 586 parselle karıştırıldığı, 586 parsel sayılı taşınmaza dair meskeniyet şikayetinin ise daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu