Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır. İlk derece mahkemesince inşaat ve zirai bilirkişilerden aldırılan 18.12.2019 havale tarihli bilirkişi raporlarında, Manisa ili, Sarıgöl ilçesi, Karacaali Mahallesi, 236 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz için yapılan meskeniyet şikayetine yönelik olarak, borçlunun hissesine düşen değer 71.091,25 TL, haline münasip ev değeri 90.000,00 TL olarak tespit edilmiş, maişet iddiası yönüyle de diğer taşınmazların değer ve elde edilen yıllık gelir itibariyle borçlunun kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi niteliğinde oldukları belirtilmiştir. Bilirkişi raporlarının Yargıtay içtihatlarına uygun olarak hazırlandıkları, hüküm kurmaya ve denetime elverişli oldukları görülmüştür....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet ve çiftçilik nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK 82/4 ,82/12 inci madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2019/6888 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, söz konusu takip nedeniyle İzmir ili Kiraz İlçesi 278 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, haczedilen taşınmazın müvekkilinin tarlası olduğunu ve geçimini bu tarladan çiftçilik yaparak sağladığını beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının sigortalı olarak işlerde çalıştığını, geçimini çiftçilik ile sağlamadığını, bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 8....

    İİK'nun 82/1. maddesinin 4. bendi gereğince borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı gibi örneğin çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz....

      Bendinin açık olduğunu, Söke Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 09/02/2022 tarihli cevabi yazısı ile davacının Söke İlçesinde çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmadığı, Milas Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün cevabi yazısında da çiftçi kayıt sisteminde yapılan sorgulamalarda davacının beyanının bulunmadığının bildirildiğini, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz yönünden ise güncel tapu kayıtlarında taşınmazın niteliğinin avlu olduğunu, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü uydu fotoğraflarında da taşınmazda ikamet için zorunlu unsurları içeren ev bulunmadığını, resmi kayıtlarda da içerisinde mesken bulunmayan parselde haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasının hukuken mümkün olmadığını, cevabi yazılarla davacının asıl uğraşısının çiftçilik olmadığı, geçimini çiftçilikten sağlamadığının sabit hale geldiğini, davacının iddialarını ispat edemediğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise HMK 331....

      İİK'nun 82/1- 4. bendinde; ''Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin..." haczedilemeyeceği belirtildikten sonra, aynı maddenin, 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasında; ''Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır'' hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için, asıl mesleğinin çiftçilik olması ve bilfiil bu işi yapması gerekir. Anılan maddeye göre, haczedilmemesi gereken taşınır ve taşınmaz mallar ve miktarları tespit edilirken, borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olup olmadığı ve tarımsal faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olup olmadığı hususunun göz önünde tutulması gerekmektedir....

      Sivas İcra Dairesi'nin 2019/19848 ve 2019/19850 Esas sayılı takip dosyalarında haciz konulan davacıya ait meskenin dava tarihi itibariyle 119.330,00 TL değerinin bulunduğu, söz konusu taşınmazın davacı borçlunun ekonomik sosyal durumu dikkate alınarak haline münasip mesken niteliğinde olduğu, aynı takip dosyalarında davacı borçluya ait 2623 ve 2713 parsellerin toplulaştırma işlemi sonucunda 186 ada 2 parsel oluştuğu, toplam parsellerin 5486,15 m² olduğu, söz konusu tarlalarında davacı borçlunun çiftçilik yaptığı, Almus Ziraat Odası'ndan alınan çiftçilik belgesi ve ÇKS başvuru belgeleri keşif sırasında dinlenen tanık beyanları ile ekonomik ve sosyal durum araştırması birlikte değerlendirildiğinde davacının çiftçilik yapmak suretiyle geçimini sağladığı anlaşılmakla bu takip dosyaları yönünden taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması yerindedir. Sivas İcra Dairesi'nin 2019/9056 Esas (Kapatılan 3....

      Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Öte yandan çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek önemli ölçüde delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

      Hukuk Dairesinin 28.12.2017 tarihli ve 2017/837 E., 2017/1287 K. sayılı kararı ile; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 103. maddesine göre düzenlenen davet kağıdının borçluya 11.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikâyetin yedi günlük süre içerisinde olduğu, İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine göre haczedilmemesi gereken taşınır ve taşınmaz mallar ve miktarları tespit edilirken, borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olup olmadığı ve tarımsal faaliyetini sürdürebilmesi için gerekli olup olmadığı hususunun göz önünde tutulması gerektiği, borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması ve geçimini çiftçilik ile temin etmesi gerektiği, böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı tespit edilerek, borçlunun şikâyet konusu yaptığı arazinin borçlunun çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez olduğunun keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirlerin...

        UYAP Entegrasyonu