DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve İİK'nın 82/1- 4,12. maddelerine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 6100 sayılı HMK'nın 298. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte tam olarak yazması ve hüküm sonucunu HMK'nın 297/2. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Mahkemece yargılama sonunda verilen bu kısa karar, bir davayı sona erdiren yasa yolu açık olan son kararlardandır. Bu kararla, mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Bu aşamadan sonra yapılması zorunlu iş, gerekçeli kararı kısa karar doğrultusunda ve yasal gerekçeleriyle birlikte mahkemenin yazmasından ibarettir. Artık bu karardan dönme olanaklı olmadığı gibi, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde yer alması gerekir....
YANIT :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı borçlunun iddia ettiği gibi dava konusu taşınmazın ailenin haline münasip konut özelliğinde olmadığını, meskeniyet iddiasını kabul anlamına gelmemek şartıyla, yapılacak keşif ve değer tespiti ile hacizli taşınmaza ailenin ihtiyacı olup olmadığının, ailenin ihtiyacı için lüks ve asgari ihtiyacı aşacak nitelikte olup olmadığının tespiti ile ailenin ihtiyacı olan meskenin büyüklüğü ve değerinin, yine buna göre taşınmazın satılması halinde davacıya bırakılacak bedelin tespiti gerektiğini, yoksa konutun tamamının borçlu ve ailesine bırakılması ve haczin kaldırılmasının düşünülemeyeceğini, borçlu davacının dava konusu taşınmazda oturup oturmadığının, davacının birlikte oturduğu ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin sosyal ve ekonomik durumunun, adına kayıtlı başka taşınmazlar olup olmadığının yine mal kaçırmak kastıyla mallarını elinden çıkarıp çıkarmadığının, yine taşınmazda kendi iradesi ile ipotek tesis edip etmediğinin araştırılması...
Şikayetin yasal dayanağı olan, İİK.nun 82/1- 4 ve 12. maddeleri uyarınca, maişet ve meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait olup, icra takibinde borçlu sıfatı olmayan tasarrufun iptali ilamının davalısı 3. kişinin şikayet hakkı yoktur (Yargıtay 12.HD'nin 06/12/2011 tarihli, 2011/8196 E, 2011/26965 K. sayılı içtihadı). Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/157 ESAS- 2022/59 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET İDDİASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı 08/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 21. İcra müdürlüğünün 2021/1700 esas sayılı dosyasıyla haklarında icra takibi başlatıldığını, taşınmazına haciz konulduğunu, bunun İİK 82/12.maddeye aykırı olduğunu belirterek meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; İstanbul'un en değerli yerlerinden birinde lüks hayat süren borçlunun satışına itiraz taşınmazın haline münasip ev olmaktan uzak olduğunu, şikayetin kötü niyetle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ''Şikayetin KISMEN KABULÜ İLE, İstanbul Anadolu 21....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli, 2018/333 Esas, 2020/190 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile takibin kaldığı yerden devamına karar verildiği, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu taşınmazın haczedildiği, borçlu tarafından haczedilen taşınmazın kendisi ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi olduğu belirtilerek maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında şikayetçinin vefat etmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesince şikayetçi mirasçıları T5 T4 ve T3 davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi gereğince; borçlunun çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....
DAVA KONUSU : MESKENİYET İDDİASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait haline münasip tek taşınmazın haczedildiğini 103 davetiyesi ile öğrendiğini, İİK 82/12'ye göre borçlunun haline münasip evi haczedilemeyeceğinden evin müvekkilin haline münasip evi olduğunu, mütevazi hayat sürdüğünü, müvekkili adına kayıtlı diğer taşınmazların nitelik itibariyle arsa ve tarla niteliğinde olduğunu ve İstanbul dışında bulunduğunu belirterek meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile İstanbul ili Bahçeşehir ilçesi Kocasinan Mah. Soğanlı Bahçe Mevki 8674 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 64.31.TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.06.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/500 Esas, 2018/893 Karar sayılı ilamında taşınmazın değeri ve haline münasip olup olmadığı yönünde bir karar mevcut ise de, aradan geçen zaman, ekonomik şartlar, salgın hastalık, ev inşaat maliyetlerindeki değişimler sebebiyle yeni bir karar vermenin zamanının geldiğini ve eski kararın geçerliliğini kaybettiğini ve güncellenmesi gerektiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı T6 Ltd. Şti....
Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 2014/18236 E.-24834 K. sayılı bozma ilamında belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten önce yapılan hacizlerin hükümsüz kaldığı gözetilerek, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmaz yönünden, meskeniyet şikayetinin esası incelenmeden bahse konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek haczin kaldırıldığı görülmüştür....
İlk derece mahkemesi kararında; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulmayacağı gibi, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması sebebiyle de davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine, kıymet takdirine itirazın kabulü ile kıymet takdiri işleminin iptaline taşınmazın değerinin 722.537,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve bölünebilir niteliğe haiz olduğunu, mahkemece en azından davacının evinin bulunduğu yerin bölünerek kalan kısmın satılmasına karar verilebilecek iken meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın bu yönüyle kaldırılmasına ve meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....