, bu malların haczedilmelerinin hukuka aykırı olduğunu, davalıların müvekkilinin bankadaki parasını ve arabasında haciz ve muhafaza altına aldıklarını, bunların müvekkilinin mesleğini yapabilmesi için gerekli mallar olduğunu ve haczedilemeyeceğini beyanla; müvekkiline ait daire üzerine konulan haczin ve esnaf lokantasının ve lokanta malzemeleri üzerine konan hacizlerin fekki ile davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından İlk Derece Mahkemesince şikayetin bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 14.06.2023 tarih ve 2023/852 E.-2023/1198 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Ankara 3....
, bu hususun yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile anlaşılacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapuda borçlu adına kayıtlı olup, tapu kaydında Manisa ili, Demirci ilçesi, Yeşildere Mah. 120 ada 8 parselde kayıtlı 8.740,97 m² miktar arsalı kerpiç iki katlı ev ve tarla vasfında olduğu görülmektedir....
İcra Mahkemesi'nin 19/06/2015 tarih ve 2014/891 E. 2015/272 K. sayılı ek kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, borçlunun haline münasip ev değerinin yöntemince tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.10.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 27.11.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 27.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, aksi kanaatte olunması halinde satış bedelinden müvekkilinin haline münasip bir kısmının ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmasına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlunun haline münasip evi…” şeklinde bir düzenleme yer almakta olup söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin borçlunun evinin haczedilmesi kanuna açıkça aykırılık taşıdığını, tüm bu nedenlerle; Bolu İcra Hukuk Mahkemesi 19.11.2020 tarih 2020/232 esas 2020/288 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Temyiz Sebepleri İcra müdürlüğü dosyasında vekil olmasına rağmen 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu ve davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haline münasip konuta ilişkin haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. İİK'nın 16, 82/1-12 maddeleri 3. Değerlendirme 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, şikayete konu taşınmazın haczi ile ilgili 103 davetiyesinin borçlu asile 06.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 103 davetiyesinin vekil yerine borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Dolayısıyla borçlu asile yapılan tebliğ ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamaz....
HGK'nın 30.4.2003 gün 12/313-310 sayılı kararında borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunamayacağına karar verilmiştir. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının daha önce Söke İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/49 E. - 2015/132 K. sayılı dosyası ile meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, bu şikayetle ilgili karar verildiğini ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, ortada kesin hüküm olduğunu, takibe devam edilmesi nedeniyle daha önce haczedilen ve satış avansı yatırılan taşınmazın satışının talep edildiğini ve yeniden kıymet takdir işlemi yapıldığını, davacı tarafın kıymet takdir raporunu alınca bu davayı açtığını, davanın kesin hüküm nedeniyle dinlenemeyeceğini, dosyada yeni bir haciz bulunmadığını belirterek davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, kesin hüküm nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir....