Somut olayda; tapu kaydında görülen 27.11.2008 tarihli haczin düşmesinden sonra 21.01.2011, 23.07.2012 ve 29.07.2013 tarihlerinde yeniden taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğu anlaşılmaktadır. İcra dosyasında haczin son olarak 29.07.2013 tarihinde yenilenmesinden sonra borçluya haczin bildirildiğine ilişkin 103 davet kağıdının tebliğine rastlanmadığı gibi borçlunun anılan hacizden haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi de bulunmamaktadır. Düşen hacizlerle ilgili 103 tebligatları sonradan yapılan hacze yönelik meskeniyet şikayetinin incelenmesinde esas alınamaz. Yine düşen hacizler nedeniyle önceden haczedilmezlik şikayetinde bulunulmaması, haczin yenilenmesi üzerine haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının kullanılmasına da engel değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin husumet yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Takip dosyasının tarafı olmayan 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2023 NUMARASI : 2023/13 ESAS - 2023/24 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2020/2355 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte Bursa 7. İcra Müdürlüğünün 2020/2773 T....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9510 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Şikayete konu taşınmazlar üzerine Türkiye Ekonomi Bankası lehine doğmuş ve doğacak bütün borçları kapsayacak şekilde ipotek tesis edildiğinden, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan meskeniyet ve maişet şikayetine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, borçlunun sosyal ve ekonomik durumuna uygun evin değerinin yüksek olduğunu, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince: Şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Şikayetin 7 günlük kanuni süreden sonra yapıldığını, şikayetçinin ailesi ile birlikte yaşayabileceği evin değerinin 150.000 TL ‘ye alınabileceği hisse değerinin ise 135.000 TL olarak belirtilmesine rağmen diğer hissedarın aynı evde birlikte yaşadığı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiye ait olduğu hususu göz önüne alınmadan hüküm kurulduğunu, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; meskeniyet şikayetinden ibarettir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hacizli taşınmazda dava dışı Ziya İnce lehine intifa hakkı bulunduğunu, tapu kaydının muhdesat bilgileri kısmında açıkça "bina Ziya İnce'ye aittir" şerhi bulunduğunu, davacının binada hissesi veya hakkı olmadığından meskeniyet iddiasında bulunma hakkının da olmadığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İstanbul 12....
İcra Dairesinin 2019/7361 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili üzerine kayıtlı Aydın, Söke, Yenicami Mh. 884 ada, 1 parsel, 1 nolu bağımsız bölümde kayıtlı dubleks mesken niteliğindeki taşınmazına haciz konulduğunu, İİK'nun 103. md uyarınca 15/08/2019 günü kendilerine tebliğ edilen davetiye ile söz konusu durumdan haberdar olduklarını, taşınmazın kredisinin halen devam ettiğini ve banka ipoteğinin bulunduğunu, evin müvekkilinin ailesiyle birlikte haline münasip tek taşınmazı olduğunu ve İİK'nun 82 md gereğince haczedilemez nitelikte olduğunu belirterek meskeniyet şikayetinin kabulüne, müvekkilinin haline münasip evi üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dışı Ramazan Şen ile davacı Füsun Allı'nın müvekkili banka ile 13.06.2016 tarihinde imzaladıkları genel kredi sözleşmesi gereği geri ödenmesi gereken kredinin ödenmemesi sebebiyle Karşıyaka 3....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. lehine borçlu davacının kullandığı/ kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edilmiş olup, dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olmamasına, resmi senette yer alan sözkonusu kayıtlar karşısında lehine ipotek tesis edilen bankanın cevabi yazısında ipoteğin taşınmazın edinimi ile ilgili kullanılan kredinin teminatı olarak tesis edildiği şeklindeki beyanının sonuca etkisinin bulunmamasına, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin daha sonra bu taşınmaz ile ilgili meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceğine, ipoteğe konu borcun haciz tarihinden önce ödenmediğinin sabit ve tartışmasız olmasına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir...
Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, ipotek akit tablosunun eksiksiz olarak getirtilerek, ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olup olmadığının ve yine ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce tamamen ödenip ödenmediğinin tespiti ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmadığından, davalı tarafın sair istinaf başvuru sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1.a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, karar gerekçesinde belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine oy birliği ile karar verilmiştir....
Somut olayda; şikayetçinin icra takibinde taraf sıfatı olmadığı gibi aile konutu olduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazdaki kendi hissesi üzerine de haciz konulmadığı anlaşılmakla yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....