No: 3- 5/7, Gaziosmanpaşa/İstanbul adresindeki mesken niteliğindeki taşınmaz üzerine koyulan haczin öğrenildiğini ve Yerel Mahkeme'ye 11.02.2020 tarihli dilekçesi ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetlerinin kabulüne ilişkin dava açıldığını, taraflarınca açılan davanın süresinde olup Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı tarafın icra mahkemesine müracaat ile Gaziosmanpaşa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/152893 E. sayılı takip dosyasında müvekkiline ait taşınmazın haline münasip konut olması nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir....
Zira, haczedilmezlik ve meskeniyet şikayeti niteliğindeki davada, kıymet takdirine yönelik şikayet imişcesine ara karar oluşturulması da hukuka uygun değildir. Yine, dava konusu taşınmazların bazılarında, eski tarihli ipotek bulunmasına rağmen, mahkemece bu hususta da gerekli araştırma cihetine gidilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet sebebiyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82. maddesinin 12. bendine göre borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Buradaki “ev” den maksat yerel geleneklere göre mesken olarak kullanılmaya elverişli olarak kullanılmaya elverişli olan yerlerdir. Meskeniyet nedeni ile haczedilemezlik şikayeti mevcut ve oturmaya uygun bir evin bulunması halinde yapılabilir. Henüz mesken olarak kullanılabilir durumda bulunmayan taşınmaz, meskeniyet şikayetine konu edilemez. (Bkz. Aynı konuda Yargıtay 22.05.1996 Tarih ve 6810- 6879 Sayılı içtihadı.) Hatta borçlu bu arsa üzerinde daha sonra ev yapmış olsa bile yine haczin kaldırılmasını isteyemez. Çünkü bir malın haczedilip haczedilemeyeceği haciz anındaki duruma göre belirlenir. Bu halde, borçlunun hacizden sonra üzerine bina yapmış olduğu arsa, üzerindeki bina ile birlikte satılır....
CEVAP Karşı taraf alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur. III....
Alacaklı temyiz dilekçesinde; raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacının bir kızının il dışında yaşadığı, rapora itirazlarının değerlendirilmediği ve kararın hukuka aykırı olduğu beyanıyla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16,17,18 ve 82/1-12. maddesi, 4721 sayılı TMK 194/1. mad. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Eldeki dava meskeniyet itirazı nedeniyle haczedilemezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82/1- 12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu Rize ili, Merkez İlçesi, Hamidiye Mahallesi, 172 ada, 4 parselde bulunan Kat:5 bb :17'de tapuya kayıtlı meskene haciz şerhi konulduğu, işbu davanın ise huzurda 30/06/2022 tarihinde ikame edildiği görülmüştür....
Bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayda: meskeniyet şikayeti yasal 7 günlük süresinden sonra yapıldığından süre aşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir...'' şeklindeki gerekçe ile "meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine" karar verilmiştir....
Somut olayda, 03/02/2021 günü taşınmaz üzerine haciz konulmasına karar verildiği, tapu idaresi tarafından aynı gün haczin işlendiği, borçlu vekiline hacze ilişkin 103 davetiyesinin 24/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 26/02/2021 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden gönderilen ve dosyada mevcut dilekçe ile taşınmazdaki haczin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. Haczin öğrenilme tarihinin en geç 26/02/2021 olduğu konusunda çekişme yoktur. Bu durumda, şikayet tarihi 17/03/2021 olmakla meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir. O halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmekte olup, mahkemece de bu şekilde karar verildiğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 15....
Kat 8 nolu bağımsız bölümün haczedilemezlik şikayetinin kabulünü talep ve dava ettiğini, davacının dava dilekçesi ile ileri sürdüğü iddiaları yersiz ve gerçeklikten uzak olduğunu, davanın reddi gerektiğini, usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini belirterek açıklanan ve resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle HMK madde 138 uyarınca dosya üzerinden karar verilerek şikayetin yetkisizlik ve süre aşımı nedenleriyle usulden reddine, sayın mahkeme aksi kanaatte ise davacının talebinin açık olmaması, davacı tarafından birden fazla taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunmuş olup devamında biri hakkında kabul beyanında bulunulmuş olması, davacının konu taşınmazda ailesi ile ikamet etmediğinin icra dosyasında yer alan tebliğ mazbataları ile açık olması, taşınmazlar üzerinde iradi ipotekler bulunması ve borcun da halen devam ediyor olması nedenleriyle davacının kötü niyetli ve tamamen zaman kazanma amacına yönelik haczedilemezlik şikayetinin esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet...
Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....