DAVA Şikayet eden-borçlular vekili dava dilekçesinde; takipte İİK’nın 82/12. maddesine aykırı olarak, borçluların haczi kabil olmayan haline münasip evlerinin haczedildiğini, taraflarına İİK'nın 103. maddesi davetiyesi tebliğ edilmediğini, mahcuz taşınmazların kıymet takdir raporlarının 31.05.2018 tarihinde Bakırköy 5. İcra Müdürlüğünce müvekkillerine tebliğ edildiğini belirterek meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile 4 adet taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarını haksız ve hukuka aykırı olarak icra emrini durdurmak amacıyla kötü niyetli olarak açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. III....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-3.kişi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-3. kişi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, meskeniyet şikayetinde bulunarak davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, 103 davet kağıdı tebliğ edilmeden gönderilen kıymet takdiri raporunun yok hükmünde olduğunu, barınma hakkının temel haklardan olduğunu, 7 günlük sürenin uygulanamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK.nun 82/12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet şikayetine ilişkindir. Kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun İİK.nun 103.maddesi gereğince hacizden haberdar edilmesi gereklidir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ve hacizden 103 davetiyesi tebliğ tarihi olan 13.8.2020'de haberdar olduğunu ileri sürerek, tapunun 7 parselinde kayıtlı 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdiri raporu tebligatı çıkarıldığı anlaşılmıştır. borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 03.09.2015 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayet konusu taşınmaza 29.07.2020 tarihinde haciz konulduğu, borçlu vekili Av. T2 dosyaya 19.10.2020 tarihinde vekalet sunduğu, yine borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğünden diğer talepleri ile birlikte "mevcut tüm hacizlerin kaldırılması" talebinde bulunduğu, talebin 23.10.2020 tarihli icra müdürlüğü kararı ile reddedildiği, davacı borçlu vekili tarafından 19.03.2020 tarihinde meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine yönelik dava açıldığı, bu hali ile davacı borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğüne yapmış olduğu müracaat ile şikayet konusu taşınmaza konulan haczi öğrenmiş olduğunun kabulünün gerektiği ve şikayet davasını 7 günlük şikayet süresinden sonra açtığı, davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğundan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Davacı borçlu, icra dosyasına vekili aracığıyla itiraz etmiş, itiraz dilekçesi ekinde davacı borçlu adına vekaletname ibraz edilmiş, dava dışı araca ait kıymet takdir raporu da borçlu vekiline tebliğ edilmiştir. Buna göre, icra takip dosyasında borçlunun vekille temsil edildiği, borçlu vekiline İİK 103 davetiyesinin 15/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 11/09/2020 tarihinde meskeniyet iddiası ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. İcra dosyasında vekili bulunan davacı borçlu asile yapılan tebligat hak düşürücü sürenin başlangıcında esas alınamaz. Bu durumda, 15/09/2020 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edilen İİK 103 davetiyesi tebliğ tarihine göre şikayetin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
No.12 D.1 Bahçelievler/İstanbul adresinde bulunan taşınmazına ilamsız takip nedeni ile haciz konulduğunu, alacaklının senetten kaynaklanan borç nedeni ile icralık olduğunu, alacaklıdan para alırken kendisine bankadan kredi çektiğini, pandemi nedeniyle ödemelerini yapamadığını, hacizli taşınmazın kendisinin ve ailesinin kullanımında olan meskeni olduğunu, açıklanan nedenlerle haczedilemezlik şikayetinin kabulü ile taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "İK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Madde kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunduğu, 22/01/2019 tarihinde hacizden haberdar olduğunu beyan ettiği, davanın ise 28/01/2019 tarihinde açıldığı, her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacıya çıkartılan 103 davetiyesine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1 maddesine göre 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, ancak beyanı alınan komşunun isminin belirtilmediği, daire 15'ten soruldu şeklinde tebligatın yapıldığı, 103 davetiyesine ilişkin tebligat davacıya usulsüz tebliğ edildiğinden, davacının davasını süresinde açtığının kabulü gerekeceği, bu nedenle süre yönünden davanın reddine ilişkin kararın yasaya uygun olmadığı görülmüştür....
Maddesine göre tebligat yapılmış olmakla yapılan tebliğ işleminde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11/3. maddesi; “Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat, kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır” Vesayet altına alınma kararından sonra, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve vasinin, onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından İİK.nun 103. maddesi kapsamında çıkarılan davetiyenin vasiye tebliği zorunludur. Somut durumda TK 11/3 maddesi hükmünce tebliğin vesayet altına alınana tebliğinin icabını gerekli kılan bir husus olmayıp 103 davetiyesinin vasiye tebliğinde de yasaya aykırılık bulunmamaktadır....