Dava konusu taşınmazda, başka takip dosyalarından konulan hacizlerle ilgili meskeniyet şikayetinde bulunulmaması, dava konusu haciz işlemine yönelik olarak meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gereklidir. Aksi takdirde meskeniyet şikayetinden vazgeçilmiş sayılır. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre iştirak halinde malik olan borçlunun payının haczedilmesi nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunabileceği açıktır. İlk derece mahkemesince, taşınmaz başında keşif icra edilmiş ve rapor aldırılmıştır....
Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 28/04/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği, bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2020 NUMARASI : 2020/43 ESAS, 2020/313 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar 20/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı banka vekili tarafından haklarında İzmir 24.İcra Müdürlüğünün 2018/8996 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle davacılardan T2 ait ''Manisa İli Sarıgöl İlçesi Kır Mevkii 924 Parsel'' de kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, söz konusu taşınmazın davacı ve ailesinin yaşadığını haline münasip mesken olduğunu, bu sebeple davacı T2 evinin haczedilmesinin kanuna aykırı olduğunu, ayrıca takip dosyasında haczedilen tüm taşınmazlara biçilen değerin o mevkideki emsal taşınmazların değeriyle karşılaştırıldığında çok düşük olduğunu, taşınmazların değerinin çok daha yüksek olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet iddiası nedeniyle...
No: 3- 5/7, Gaziosmanpaşa/İstanbul adresindeki mesken niteliğindeki taşınmaz üzerine koyulan haczin öğrenildiğini ve Yerel Mahkeme'ye 11.02.2020 tarihli dilekçesi ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetlerinin kabulüne ilişkin dava açıldığını, taraflarınca açılan davanın süresinde olup Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı tarafın icra mahkemesine müracaat ile Gaziosmanpaşa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/152893 E. sayılı takip dosyasında müvekkiline ait taşınmazın haline münasip konut olması nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık,taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık,taşınmazdaki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
İİK'nun 82/son maddesi uyarınca davacı borçlunun haczedilemezlik şikayetinin borcun haczedilen gayrimenkulün eşya bedelinden doğmaması halinde mümkün olabileceğinden mahkemenin anılan takip dosyası nedeniyle meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin kararının dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2018/13408 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe dayanak ipoteğin zorunlu ipotek olduğunu, bu nedenle ipoteğin haczedilmezlikten feragat anlamına gelmediğini, davacının usulsüz tebligat nedeniyle takipten haberinin olmadığını ve takibi dava tarihi itibarıyla öğrendiğini, taşınmazına davacının haline münasip tek evi olduğunu, İİK'nın 82. maddesi gereği taşınmazın satılmasının mümkün olmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte meskeniyet şikayeti yapılamayacağını, davacının taşınmaza ipotek tesis ettirmesinin meskeniyet iddiasından vazgeçme anlamına geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... İli, ... İlçesi,... Mahallesi, 3830 ada 16 parselde kain, 6 nolu bağımsız bölüm üzerinde ...Bankası A.Ş. lehine 06/03/2013 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 02/11/2017 tarihli cevabi yazısında taşınmaz üzerindeki ipotek kaydının 7305/74228 nolu konut kresinin teminatını oluşturmak üzere tahsis edildiğinin bildirildiği görülmektedir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “Türkiye...Bankası A.Ş. Merkez ve .../......
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 19/10/2020 tarihinde haciz konulduğu, hacizden önce Denizbank A.Ş lehine 14/08/2017 tarihinde ipotek tesis edildiği, söz konusu ipoteğin şahsi borca karşılık tesis edildiği ve ipotek riskinin devam ettiği anlaşılmaktadır....