Yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve Yargıtay uygulaması doğrultusunda meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya ait olup, takip dışı olan ve taşınmazın maliki de olmayan davacının meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını talep etme hakkı bulunmadığından, mahkemece davanın süreden reddine karar verilmesi yerinde olmamakla , istinaf talebinin reddi ile HMK 353 /1b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına , şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İstinaf talebinin REDDİNE, 2- HMK. 353- 1- b-2 maddesi gereği İstanbul 2....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Öte yandan, paylı taşınmazlarda, her paydaşın meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır. Bu halde, iddia, pay oranı esas alınarak çözümlenmelidir. Bir başka deyişle, İİK'nun 82. maddesi hükmüne göre haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçinin payına isabet eden değerden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesi icap eder. İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan evden maksat, yerel geleneklere yani mahalli örf ve adete göre mesken (konut) olarak kullanılmaya elverişli yerlerdir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davalı vekilinin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede, icra dosyasının incelenmesinde, davacıya 103 davetiyesinin yurt dışında olması sebebiyle 01/04/2022 tarihinde bila ikmal iade döndüğünden meskeniyet şikayetinde bulunulan taşınmaz üzerine 01/03/2022 tarihinde konulan hacze ilişkin yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayet tarihi itibariyle haczin geçerli olduğu görülmüş olup davacının Türkiye de ikamet etmemesinin Türkiye de bulunan taşınmazı için meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmadığı, alınan sosyal ekonomik durum araştırması kapsamında mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporuna göre davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 50/570 hissesinin arsa ve mesken üzerinden yapılan incelemede hesaplanan değeri ile Kayserinin daha mütevazi semtlerinde haline münasip ev alacağı miktarın belirlendiği, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun Yargıtay 12....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Somut olayda, davacı borçlulardan Rahime Akgör tarafından dava dilekçesinde iki ayrı taşınmaz yönüyle meskeniyet iddiasında bulunulmuşsa da, Mahkemece davacı borçlunun hangi taşınmaz yönüyle meskeniyet iddiasında bulunduğu açıklattırılmış, 21.12.2021 tarihli duruşmada davacı Rahime Akgör tarafından Manisa İli, Yunusemre İlçesi, Yeni Mahalle Mahallesi, 1393 Ada, 2 Parsel, A Blok 2.Kat, 6 Nolu Bağımsız bölümde kayıtlı mesken nitelikli taşınmaz yönüyle meskeniyet iddiasında bulunulmuştur. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez....
Bu durumda, ölümle vekaleti son bulan vekilin mirasçılardan vekalet alarak ibraz etmek suretiyle henüz kendilerine takip yöneltilmemiş mirasçılar adına ve onların ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi de olanaklı değildir. O halde, şikayetçi borçlunun vefatı nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazının, İİK’nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi ve aile konutu olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesi tarafından meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, borçlunun aile konutu iddiasının incelenmediği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, meskeniyet şikayetinin süre aşımından; aile konutu olduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması...
.; icra mahkemesine başvurusunda, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu belirterek meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesince; taşınmaz üzerinde şikayete konu haciz tarihinden önce zorunlu olmayan ipotek tesis edildiği ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmediği, bu ipotek nedeniyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi aynen "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içermektedir....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, borçlu tarafından, tapunun ... İli ... Mahallesi ... Ada 93 Parsel'inde kayıtlı 4 numaralı bağımsız bölüme ilişkin meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü, taşınmaz üzerine haciz tarihinden (18.05.2012'den) önce 27/06/1990 tarih, 2084 yevmiye numarası ile ... T.A.Ş. lehine ve 18/11/1992 tarih 3543 yevmiye numarası ile de Isısan Isıtma ve Klima ......
Bu durumda, borçlu sadece bir taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunduğu halde, mahkemece borçlunun daha önce farklı taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunduğu kabul edilerek, meskeniyet iddiası dinlenmeden sonuca gidilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacıya ait birden fazla taşınmaz olduğu, şikayete konu taşınmazın kaydında bir çok haciz bulunduğu bu nedenle borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmada hukuki yararının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, borçlunun birden fazla taşınmazı bulunmasının meskeniyet şikayetine engel olmayacağı Yargıtay içtihatları ile sabittir. Diğer taraftan taşınmazın kaydında bir çok haciz bulunması da her haciz birbirinden bağımsız olduğundan meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel olmayıp borçlunun şikayette hukuki yararı vardır. Dava konusu taşınmazın kaydında ipotek olduğu bu nedenle borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasının mümkün olmadığı, ipoteğin ticari krediden kaynaklandığı iddia edilmiş ise de; taşınmazın kaydına 29/07/2016 tarih ve 11778 yevmiye numarası ile SS....