YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının haczi ihtiyati haciz ile birlikte 14/12/2018 tarihinde öğrendiğini, süresi içerisinde şikayette bulunmadığını, ayrıca icra dosyasında davacı tarafın adresinin farklı olduğunu ve davacının söz konusu taşınmazda oturmadığını, müvekkilinin yaptığı ödemeler ile yapılan taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, taşınmaz içindeki yapıların kaçak olması nedeniyle mühürlendiğini, yıkım kararı verildiğini, ekonomik değeri olmayan yıkımına karar verilen taşınmaz içinde meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine, davaya konu Muğla 1....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/523 Esas sayılı dosyasında 09/11/2020 tarihinde meskeniyet ve kıymet takdirine itiraz davası açtığı, yapılan yargılama sonunda, meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin süre yönünden reddine, kıymet takdirine yönelik şikayetin reddine karar verildiği, kararın 22/06/2021 tarihinde kesinleştiği, meskeniyet iddiasına ilişkin davanın kesinleşmeden sonra 31/08/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, HMK'nın 114/1- i ve HMK'nın 115. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, davacı olarak gösterilen T2 ise takipte borçluluk sıfatının bulunmadığını, husumet ehliyeti olmadığını, davanın 7 günlük yasal sürede açılmadığını, dava dışı İsmer Ltd. Şti lehine serbest iradesi ile vermiş olduğu ipotek dolayısıyla meskeniyet ve haline münasip ev iddialarının dinlenemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı T1 yönünden ise taşınmaz üzerinde ticari kredi nedeniyle ipotek kurulduğu, takip türünün ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra icra takibi olduğu, haciz safhası olmadığından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı gerekçesiyle, davacı T2 yönünden ise aktif husumet yokluğundan şikayetin reddine karar verilmiştir....
olup, İİK.nun 82/son maddesi hükmü gereğince alacağın konusu evin bizzat bedelinden kaynaklandığından meskeniyet iddiası dinlenilemez....
Ticari nitelikteki kredinin teminatı olarak verilen ve zorunlu ipoteklerden olmayan mevcut ipotek nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasını ileri sürmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetinin bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken, istemin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile reddi isabetsiz o ise de, sonuçta şikayetin reddine karar verildiğinden sonucu itibarı ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ikamet etmediği taşınmazda meskeniyet iddiasında bulunamayacağını ve taşınmazda 1/6 oranında hisse sahibi olması nedeniyle tek başına meskeniyet şikayetini ileri süremeyeceğini belirterek, şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; mahkemece alınan bilirkişi raporunda, borçlunun taşınmazdaki hissesinin değerinin 168.262,50 TL, edinebileceği haline münasip ev değerinin ise 380.000,00 TL olarak belirlendiği, buna göre borçlunun şikayetinde haklı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne ve borçlunun haczedilen taşınmazda bulunan hissesindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Temyiz Sebepleri Zorunlu olmayan ipotek nedeni ile meskeniyet iddiasında bulunulması kabul edilmeyecek dahi olsa, meskeniyet iddiasının ancak ipotek alacaklısına karşı ileri sürülebileceği, hukuken geçerli olmayan bir ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, temyize konu kararda ipoteğin mahiyetinin değerlendirilmesinde hataya düşülerek hukuka aykırı bir karar verildiği, ipoteğin kaldırılmasına dair kararın bekletici mesele yapılması gerektiği, taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin iddialarını destekler nitelikte olduğu ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte meskeniyet şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. İİK md.82/1-12 fıkrası 3. Değerlendirme 1....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1380 esas sırasına kaydedildiği ve bağlantılı her iki dosyanın bağlantılı olması nedeniyle aynı mahkemenin 2015/1379 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüş olup her ne kadar davacılar haczedilen taşınmazlar ile ilgili meskeniyet iddiası ile haczin kaldırılmasını istemişseler de davaya konu her iki taşınmaz üzerinde de Yapı Kredi Bankası lehine konulmuş ipotek bulunduğu, ipotek alacağının devam ettiği, taşınmazlar üzerine kurulmuş ipoteklerin zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmadığı borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilmesi için ipoteğin zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği aksi takdirde meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı bu nedenle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2020/8734 Esas sayılı dosyası ile müvekkillerinin ikamet ettikleri konut hakkında satış işlemlerinin başlatıldığını ve tapu kaydına İİK. 150/c şerhinin işlendiğini, meskeniyet şikayetinde bulunulan ilgili taşınmaz üzerindeki ipoteğin mahiyetinin araştırılarak, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olduğunun tespiti ile meskeniyet şikayetinin değerlendirilmesi ve kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından söz konusu takipte haciz aşaması bulunmaması gerekçe gösterilerek meskeniyet şikayetinin reddi yönünde hüküm tesis etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddiası araştırılırken evin haczedilmezliği iddiasının haklı olup olmadığının keşif ve bilirkişi delillerine başvurularak karara bağlanacağını, hiçbir inceleme yapılmadan şikayetin reddedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....