İcra Müdürlüğünün 2019/270 Esas sayılı dosyada haciz konusu 1/2'lik hisselik taşınmazın meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde; davacı T1'in aktif dava ehliyeti bulunmadığından şikayetin usulden reddine, davacı T2'in meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2020/6009 E. sayılı dosyada haciz konusu taşınmazın meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde; davacı T1'in aktif dava ehliyeti bulunmadığından şikayetin usulden reddine, davacı T2'in meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının istinaf mahkemesince verilen önceki kararı karşılar nitelikte olmadığı gibi, her iki müvekkili yönünden inceleme yapılmaksızın verilmiş tek yönlü hukuka aykırı bir karar olduğunu, T1 ve T2'in mahkeme yargılamasına konu İzmir 2. İcra Müdürlüğü 2019/270 Esas ve İzmir 6....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın haline münasip ev niteliklerini taşımayıp, taşınmazın boş ve oturulamaz durumda olduğunu, davacı tarafından da kullanılmadığını, taşınmazın kaydında Giresun Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotek tesis olunduğunu, ipoteğin 55.000,00 TL üzerinden devam ettiği ve kredinin kapanmadığını, bu nedenle davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçtiğinin kabul edilmesi gerektiğini, mahkemece aldırılmış olan bilirkişi raporunun, Yargıtay içtihatları doğrultusunda dava dışı eşin gelirleri, aktif ve pasif tapu kayıtları dosyaya sunulmadan oluşturulmuş olması nedeniyle hükme esas alınamayacağını belirterek istanaf yasa yoluna başvurdukları görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Şikayet, haczedilmezlik (meskeniyet) itirazına ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İİK'nun 82/12.maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinin borçlunun kendisine ait mallar yönünden söz konusu olduğu, icra dosyasında hacze konu taşınmazın borçlu Abdullah Girici adına kayıtlı olduğu, takipte taraf sıfatı bulunmayan davacının, borçlu olan eşi adına kayıtlı taşınmaz yönünden haczedilmezlik şikayetinden bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun eşi olması nedeniyle yargılamada 3....
Tüm dosya kapsamına göre, davacının mernis adresine çıkartılan tebligatın iade gelmesi üzerine davacıya aynı adreste satış ilanının TK'nun 21/2 maddesi gereğince 25/06/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu, davacının kıymet takdiri ve hazırlık işlemlerinden en geç bu tarih itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerekip, İİK'nun 16. maddesi gereğince bu hususların 7 günlük süre içerisinde şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmemesi nedeniyle, artık kıymet takdirine ilişkin itirazların ihalenin feshi davasında incelenmesinin mümkün olmadığı, davacının açmış olduğu haczedilmezlik şikayeti ihaleye engel olmadığı gibi, davacı tarafından satışın durdurulması yönünde verilmiş tedbir kararı bulunduğunun ileri sürülmediği, bu yönde herhangi bir belge ibraz edilmediği, kaldı ki, ihaleden önce haczedilmezlik şikayetine ilişkin mahkemece 04/07/2019 tarihli verilen yetkisizlik kararında tedbir talebinin esas mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden, bu aşamada reddine karar...
Dava icra takibinde davacının haczedilen taşınmazının haline uygun ev olduğu gerekçesiyle haczedilmezlik şikayeti olup, haciz işleminden önce borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunup bulunmayacağının bilinemeyeceği bu nedenle davalı yanca bu taşınmazın haczinin istenmesinde herhangi bir hukuka aykırılık ya da kötü niyet bulunmadığı, öte yandan meskeniyet savına dayalı haczedilmezlik şikayetinin doğrudan icra müdürlüğünce kendiliğince değerlendirilemeyeceği göz önüne alındığında davanın açılmasına davalının neden olduğu söylenemeyeceği açıktır. Bu nedenle Mahkememizce davalı yana vekalet ücreti ve yargılama gideri yüklenmemiştir....
Somut olayda; davacı 3. kişi tarafından haczedilmezlik talebi ile dava açılmış ise de, takip dosyasında borçlunun Halil Filik olduğu, davacının takipte taraf sıfatının bulunmadığı, bu sebeple aktif husumet ehliyeti olmadığı, bu hakka dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı, meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmazlardan Adana ili İmamoğlu ilçesi Sayca köyü 924 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına şikayetçi 3.kişi lehine "aile konutu" şerhi verilmesinin takipte taraf sıfatı bulunmayan şikayetçi 3. Kişiye haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı kazandırmayacağı anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 05.03.2007 tarihinde konduğu, daha sonra taşınmaza 13.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 03.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 13.02.2014 tarihli haciz yönünden İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. O halde; her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.07.2021 tarih 2021/80 E.- 2021/467 K. sayılı kararına yönelik istinaf dilekçesinin redine, davalı alacaklının meskeniyet şikayeti hakkında verilen karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne; ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.07.2021 tarih 2021/80 E.- 2021/467 K. sayılı kararının kaldırılmasına, meskeniyet şikayetinin reddine, Birleşen 2021/181 E. sayılı davada davacının kıymet takdirine ilişkin itirazının kabulüne, ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12220 Esas sayılı dosyasında satışa konu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 7289 Ada, 6 Parselde kayıtlı taşınmaz değerinin 480.000,00 TL olduğunun tespitine, şikayetçi borçlunun meskeniyet şikayeti ile ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.07.2021 tarih 2021/80 E.- 2021/467 K. sayılı kararının ilgili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Ancak belirtilmelidir ki; İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde ise haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Somut olayda da davaya konu takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip olduğundan davacının bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla davacının talebinin bu gerekçe ile esastan reddi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile HMK' nun 353/(1)-b-2 maddesi gereği mahkemece verilen karar kaldırılarak şikayetin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....