Ayrıca, haczedilmezlik şikayeti borçlunun şahsına bağlı bir şikayet olsa da, davacı borçlunun karar ve hatta istinaf tarihinden sonra vefat ettiği anlaşıldığından, şikayeti esastan incelenmiştir. İİK'nın 82/1- 3. maddesi gereğince engelli aracının haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Söz konusu düzenlemeye göre, şikayet süresi, işlemin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, şikayete konu 34 XX 960 plakalı aracın kaydına 04/03/2021 tarihinde haciz konulduğu, şikayete konu hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, haciz tarihine göre haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük yasal sürede yapıldığı anlaşılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12. HD 2018/8628 Esas 2019/10912 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, davalı alacaklı tarafından davacı ve diğer borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlanılmış, icra emrinin davacıya 03/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Mahkemece, takip dosyasında 103 davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de borçlunun emekli maaşına konulan haciz için 29.08.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, bu nedenle taşınmaz haczinin en geç şikayet başvurusunda bulunduğu 29.08.2013 tarihinde öğrenilmiş olduğu, yedi günlük sürenin geçmiş olması nedeniyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemiştir. Borçlunun taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğuna dair takip dosyasında bir işlem yaptığı da anlaşılamamaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin incelenmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi doğru değildir....
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olması koşul olarak düzenlenmiştir. Borcun evin bedelinden doğması halinde bahsi geçen madde uygulanmaz ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. O halde alacaklı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü bu iddia karşısında mahkemece, alacaklı tarafından icra takibine dayanak yapılan Niğde Aile Mahkemesi'nin 2013/71 E., 2014/385 K. sayılı ilamı incelenerek takip konusu borcun alacaklının şikayete konu Niğde İli Merkez İlçesi 703 ada 1 parsel, zemin kat 1 nolu taşınmazdaki katılma payı alacağına ilişkin olup olmadığı, dolayısıyla borcun şikayete konu taşınmazın bedelinden doğup doğmadığı araştırılıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yazılı gerekçeye dayalı hüküm tesisi isabetsizdir....
Varlık Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya ve 30.05.2013 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun, takip kesinleştikten sonra haczedilen taşınmazı için meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin 27.03.2014 tarihli ilk kararında; borçlunun yerinde olmayan meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.10.2014 tarihli ilâmı ile; 'Mahkemece; ......
Mahir Murat Türkmen'e 10/04/2023 tarihinde bilirkişi raporunun tebliğ edildiği, meskeniyet iddiasında bulunarak işbu davayı açmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda; alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine 12/04/2019, 22/06/2020, 28/06/2021,26/06/2022 tarihlerinde haciz şerhinin işlendiği, bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun en son haciz olan 26/06/2022 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmaktadır....
DAVA Şikayetçi 3. kişi dava dilekçesinde; Müvekkilinin takip borçlusunun eşi olduğunu, haciz konulan taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunduğunu, aile konutunun haczedilemeyeceğini, müvekkili icra takibinin tarafı olmasa da meskeniyet iddiasına dayalı şikayet hakkı olduğunu ve aile konutunun haczedilmesine karşı yargı yoluna gitmesinde hukuki yararı bulunduğunu iddia ederek satışın durdurulması ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; Müvekkilinin alacağı Final Varlık Yönetim A.Ş.’ye 29.04.2016 tarihinde temlik ettiğini beyan ederek müvekkili yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
ın ürünü olduğunun bildirildiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği, somut olayda kullanılan kredinin Genel Kredi Sözleşmesi olduğu anlaşılmakla borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunamayacağı, şikayetçinin icra takibinin borçlusu olmadığı, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4,12. maddelerine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda verilen kararın redde yönelik kısmına karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurduğundan istinaf incelemesi kararın redde yönelik kısmına ilişkin yapılmıştır. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2016/1967 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, takibin kesinleşmesi ile davacıya ait taşınmazlar üzerine 09/10/2017 tarihinde haciz uygulandığı, 103 davetiyesinin davacıya 30.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin yedi günlük yasal süre içinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti, haciz tarihi itibariyle mevcut ve oturmaya uygun bir evin bulunması halinde yapılabilir....
İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemece şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Yukarıda belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçede hata edilmesi nedeniyle HMK'nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıdaki gerekçe ile "Şikayetin REDDİNE" karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....