WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 10 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetinde bulunarak haczin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir....

İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 14/02/2014 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 21/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 7 günlük yasal süreden sonra 11/02/2015 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. O halde mahkemece haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 26/06/2014 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 04/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 08/09/2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Yargıtay'a göre icra takibinde meskeniyet savında (haczedilmezlik şikayetinde) bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu, bu hakkın borçlunun kişiliğine bağlı bir hak olduğu, borçlu dışındaki kişilerin bu hakkı bulunmadığı, borçlunun eşi üçüncü kişi durumunda olduğundan meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı, yalnızca istihkak iddiasında bulunabileceği, eşlerden birinin borcundan dolayı aile konutunun haczedilemeyeceğine ilişkin olarak diğer eş tarafından yapılan şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerektiği kabul edildiğinden, somut olayda aile konutu olduğu gerekçesiyle meskeniyet iddiasında bulunan kişinin icra takip dosyasındaki borçlunun eşi olduğu anlaşılmakla" gerekçesiyle şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaz üzerinde davacıların serbest iradesi ile kurulan ipotek olduğunu, bu nedenle meskeniyet iddiasının dinlenilemeyeceğini, davacı iddialarını kabul etmediklerini, takibe konu bononun kayıtsız şartsız keşide edildiğini beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Uyuşmazlık; meskeniyet iddiasına dayalı, İİK.'nın 82/1- 12 maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayettir. Davalı alacaklı tarafından dava dışı Drillon T3 Tic. A.Ş., Kılıç Giray Kuşgözoğlu ve Eşref Kemal Kaya aleyhine kambiyo takibi yapılmış, borçlu Eşref Kemal Kaya adına tapuda tescilli Ankara Çankaya Harbiye Mah. 2831 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 23.11.2021 tarihinde haciz konulmuş, borçlu malikin eşi olan T1 tarafından meskeniyet iddiası ile haczin kaldırılması istenmiş, mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK.'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. Anılan maddede borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3.kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır....

        Davacı - borçlunun taşınmaz üzerine konulan 12/10/2015 tarihli hacze yönelik de meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1073- 2016/523 E.ve K.sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz ve bu hacze yönelik açılan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ve karara bağlanmış ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin kesin hüküm nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de; Meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşınmazın tapuda “arsa” vasfında kayıtlı ve 164/2080 hissesinin borçlu adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Buna göre, söz konusu taşınmazda kat irtifakı kurulmamış olup borçlu adına kayıtlı olan herhangi bir bağımsız bölüm bulunmamaktadır. Bu durumda şikayetçiye ait taşınmazın değeri tespit edilirken yapılacak iş, borçlunun sadece fiili kullanımında olan konutun değil, tapuda yer aldığı hali ile arsa ve üzerindeki yapının toplam değerinden borçlunun hissesine düşecek miktarın tespit edilmesidir. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda; rızai taksim sonucu, şikayetçinin tapuda kayıtlı 164/2080 hissesine düşen “1” nolu bağımsız bölümün değeri hesaplanarak sonuca gidildiği, arsa değeri ve üzerindeki yapının tamamının toplam değerinden şikayetçi borçlunun hissesine isabet eden değerin dikkate alınmadığı görülmüştür....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin 2010 yılında başladığını, davacının bu tarihten beri takibi öğrenememesinin mümkün olmadığını, davacı taşınmazı üzerinde bir çok haciz bulunduğunu, borcunu ödemediğini, davacının tanık deliline dayanmasını kabul etmediklerini, taşınmaz için keşif yapılmasını talep ettiklerini, meskeniyet iddiasını kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''Dava, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü 2010/162 Esas sayılı dosyasında haciz konulan gayrimenkulün davacının haline münasip evi olup olmadığı, haczedilip haczedilemeyeceği hususuna ilişkindir. Eskişehir 5....

          Sayılı dosyası ile, alacaklı banka tarafından ipotek maliki şikayetçi ve kredi borçlusu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, ipotekli taşınmaz malikinin meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda da şikayete konu taşınmaz bakımından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı anlaşıldığından şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İstanbul 10....

          UYAP Entegrasyonu