Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, 103 davetiye tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti incelenmeden haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenerek karar verilmesi isabetsiz olduğundan resen bakılan sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Resen bakılan sebeplerle HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince Kocaeli 1....
Somut olayda; 25/12/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz konulduğu, davacı borçlunun vekili marifeti ile takip dosyasına 17/01/2020 tarihinde yaptığı itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğinden borçlu tarafından itiraz tarihi itibari ile ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmediğinden o tarihte haberdar olunduğu ve şikayet süresinin geçtiği kabul edilemez. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince şikayetin süre nedeni ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. Buna göre haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olduğundan davacının istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK. 353/1- a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Akhisar İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/12/2013 NUMARASI : 2013/222-2013/308 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda aleyhine yürütülen takipte haczedilen taşınmazı ile ilgili olarak İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunmuş, Mahkemece, taşınmazın tapu kaydında üçüncü gerçek kişi lehine ipotek bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/1174 sayılı ve 2013/1192 sayılı takiplerde haczedilen taşınmazı ile ilgili olarak İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunmuş. Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti. İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya, 103 davetiyesi Uşak 3. İcra Dairesi'nin 2013/1174 sayılı dosyasında, 17.03.2014'de tebliğ edilmiştir. Uşak 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1192 sayılı dosyasında ise bila tebliğ iade olunmuş ise de, şikayet dilekçesinin 2. sayfasındaki, açıklamalardan ortaklığın giderilmesi davasının dava dilekçesi tebliğ tarihi olan 21.10.2014 tarihinde, hacizden haberdar olunduğu anlaşılmaktadır....
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, ipoteğin ziraat kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senetleri incelendiğinde ipoteğin ziraat kredisine özgülenmediği, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır. O halde, şikayete konu taşınmazlar üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlunun haczedilmezlik şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından ilk derece mahkemesince şikayetin bahsi geçen nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca İzmir 6....
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, söz konusu evden başka herhangi bir evinin olmadığını, halen aynı evde ikamet ettiğini belirterek, adına kayıtlı mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini talep etmiştir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Dosya kapsamından taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce 13.08.2018 tarihinde dava dışı Bulancak Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İİK'nın 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğu, şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı, davacıya 103 davetiyesinin 18/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayeti süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 7. İcra Dairesinin 2018/823 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Güven Varlık Yönetimi A.Ş. tarafından borçlu T1 hakkında 16/01/2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 120.000,00 TL'nin tahsili için ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. ( Yargıtay 12....
Davacı/3. kişiler şikayete konu taşınmazla ilgili ipoteğin para çevrilmesi yolu ile başlatılan İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün 2018/25047 esas (satış işlemlerinin yapıldığı İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/68 esas) sayılı takibin tarafı olmadığından, haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif husumet ehliyetleri bulunmamaktadır. Kaldı ki İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur....