WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kıymet takdirine konu olan taşınmazın haczinin istinabe olunan Germencik İcra Müdürlüğünce yapıldığından ve taşınmaz da Germencik'te olduğundan yetkili mahkemenin Germencik İcra Mahkemesi olduğunu, Anayasaya Mahkemesinin 14/09/20219 gün ve 2019/12803 sayılı kararına göre istinaf süresinin kısa kararın tefhiminden sonra olmayıp gerekçeli kararın tebliğinden sonra başlayacağını, istinafının süresinde olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK'nın 363/1. maddesi uyarınca İcra Hukuk Mahkemelerince verilecek kararların istinaf süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür. Ancak, Yargıtay İBBGK'nun 28/04/2023 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararları dikkate alındığında, istinaf süresi tebliğ tarihinden itibaren başlatılmıştır....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nın 82/12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiası, 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince 16/09/2021 tarihinde taraflarca takip edilmeyen davanın HMK'nın 150/1. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, taraflarca 3 ay içerisinde yenilenmediğinden 28/12/2021 tarihli celsede HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın 17/12/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacının başvurusu, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nın 82/12 maddesi uyarınca meskeniyet iddiası, 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, İİK'nın 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir....

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde olmadığını, davacının mesken olarak kullandığını iddia ettiği taşınmazda oturmadığını, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın hisseli bir taşınmaz olduğunu, taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davası bulunduğunu, bu nedenle davacının taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunamayacağını, takibe konu borcun taşınmazın aynından kaynaklandığını, taşkın haciz iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 26.11.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin bulunmadığı, borçlunun 15.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 26.11.2015 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma hakkı vardır. O halde, mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin süresinde olup olmadığı araştırılarak süresinde olduğunun tespiti halinde işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davacı borçlu asil istinaf dilekçesinde; 29/12/2020 tarihinde eşine 103 davet kağıdı tebliğ edilmesine imkan bulunmadığını, zira dava dilekçesinde tebligat adresinde annesi ile birlikte yaşadığını belirttiğini, eşinin evi terkinden yaklaşık 3 ay sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiğini, aynı çatı altında yaşamayan kişilere tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, kıymet takdir raporunun 27/04/2021 tarihinde tebliği ile haberdar olduğunu, 103 davet kağıdından ise mahkemede duruşma esnasında haberdar olduğunu, davayı süresinde açtığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin İİK. 'nun 82/2- 12. Maddesi (meskeniyet iddiası) uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir....

    Kıymet takdirine ilişkin eksikliklerin ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebilmesi için süresinde icra mahkemesine itiraz edilmiş olması zorunludur. Şikayetçiye yapılan kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilse bile şikayetçiye 03/11/2020 tarihinde satış ilanının bizzat tebliğ edildiği, satıştan makul süre önce kıymet takdirini öğrendiği halde yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itiraz etmemiş ve kıymet takdiri kesinleşmiştir.Belirtilen durum karşısında, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olması ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceği gibi kıymet takdirine ilişkin nedenlerle ihalenin feshi yoluna da gidilemez. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez....

    Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibi kapsamında davacı/ borçluya ait taşınmazların kaydına haciz konulduğunu, taşınmazların kıymet takdirinin yapıldığını, borçluya 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliğ edilerek satış aşamasına gelindiğini, davacının amacının icra dosyasını sürüncemede bırakmak olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacının takip miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; borçluya yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, borçlunun borca itirazının yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra mahkemeye yapıldığı, ayrıca meskeniyet iddiasının da yasal 7 günlük şikayet süresinden sonra ileri sürüldüğü gerekçesi ile davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca itirazı ve meskeniyet iddiasına dayalı şikayetleri süresinden sonra ileri sürüldüğünden reddine karar verilmiştir....

    Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdiri itirazına ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....

      KARŞI OY Borçluya 103 Davet Kağıdı (Örnek 22) Tebliğat Kanunu'nun 21. maddesine göre ... günü, Kıymet Takdiri Raporu da ... günü tebliğ edilmiştir. Borçlu, vekili aracılığıyla yaptığı ... günlü şikayetinde; Kıymet Takdiri Raporu tebliği ile hacizden hebardar olduğunu, ... günü meskeniyet şikayetini yaparken icra dosyasını inceleyince 103 tebliğatını öğrendiklerini, 103 Davet Kağıdının usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinin ... olarak düzetilmesini istemiş, Mahkemece şikayet kabul edilerek 103 davet kağıdı tebliğ tarihinin ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. .//. İİK'nun 103. maddesinde Tebliğat Kanunu'na göre bir tebliğ yapılması zorunluluğundan bahsedilmemekte, icra dairesine davet edilmekten, haciz tutanağının bir örneğinin ilgili şahsa verilmesinden bahsedilmektedir. Hacizden haberdar olmak yeterlidir. Olayımızda borçlunun ... tarihinde hacizden haberdar olduğu kendi beyanı ile sabittir....

        UYAP Entegrasyonu