WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde hacizden 11/10/2021 tarihinde taraflarına tebliğ edilen kıymet takdir raporu ile haberdar olunduğunu ve 14/10/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunu beyan ettiği, icra takip dosyasında davacıya gönderilen kıymet takdir raporunun tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde, kıymet takdir raporunun davacıya 05/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının haczi öğrendiğinin beyan ettiği 11/10/2021 tarihinden daha önceki bir tarihte hacizden haberdar olduğuna ilişkin delil bulunmadığı, aksine delil elde edilmeyen davacının bildirmiş olduğu 11/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerekmekte olup, bu duruma göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu, mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin isabetsiz olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...

Dava konusu taşınmazın davacı şirket üzerine kayıtlı olduğu ayrıca takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğu ve ipotekli takipte haciz aşmasının da bulunmadığı gözetilerek, davacı T1'un meskeniyet şikayetine ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir. Davacı taraf, satışının tebligat koşulları yerinde gelmeden gerçekleştiğini, kıymet takdir raporu gerekse satış ilanı tebligatının şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirtmiş ise de davacı şirkete çıkartılan satış ilanı tebligatının iade edilmesi üzerine, tebligatın Tebligat kanunu 35. madde uyarınca 11.04.2018 tarihinde şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebliğ edildiği, daha önce kıymet takdir raporunun aynı şekilde 23.12.2017 tarihinde davacı borçlu şirkete Tebligat Kanunu 35 uyarınca tebliğ edilmiş olduğu görülmüş olup, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...

Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, süresinden sonra tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....

Aile Mahkemesinin 2012/1007 Esas 2013/10 Karar sayılı kararına istinaden 12/02/2013 tarihinde T2 lehine "aile konutudur" şerhinin konulduğu, 103 örnek haciz davetiyesinin davacılara 19/02/2013 ve 26/02/2013 tarihlerinde tebliğ edildiği, davacılar vekilinin 01/03/2013 tarihinde hacze itirazlarını içerir dilekçe sunduğu, 02/04/2013 tarihinde taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı ve raporun 30/04/2013 tarihinde davacılar vekillerine tebliğ edildiği, 16/09/2021 tarihinde taşınmazın yeniden kıymet takdirinin yapıldığı, 103 örnek davet kağıdının 23/09/2021 tarihinde T3 ve T2'a tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun T3 ve T1'a 18/10/2021 tarihinde tebliğ olduğu, 28/02/2022 tarihinde dosyanın infazen kapatılması nedeniyle hacizlerin kaldırılması için tapu müdürlüğüne yazı yazıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarına usulüne uygun bir tebligat yapılmadığını, taşınmaza konulan haczi 21.07.2020 tarihinde öğrendiklerini ve öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde 28.07.2020 tarihinde meskeniyet iddiasında bulunduklarını, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 27.03.2019 tarihli tebliğ edildiği iddia edilen kıymet takdiri raporu esas alınarak istemin süre aşımı sebebiyle reddi yönünde verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Bursa 16....

Taşınmazın başkası adına tescil edilmesi icra mahkemesinin borçlusunun başvurusunun (meskeniyet şikayetinin) incelenmesine teşkil etmez." denmiştir. Yani meskeniyet şikayetinin konusuz kalmayacağı ifade edilmiştir. Yine Yargıtay 12.HD'nin 2010/11857 E - 2010/24660 K sayılı 26/10/2010 tarihli kararına göre; icra idaresi tarafından 2004 sayılı İİK'nın 128/2.maddesine göre yapılan ve kesinleşen kıymet takdiri yerine, icra mahkemesince meskeniyet şikayetiyle ilgili yasal koşulların araştırılmasına ait keşif sırasında saptanan değer üzerinden taşınmazın satışa çıkarılması yasaya aykırı görülmüştür....

İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Öte yandan kıymet takdirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olması, mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olamaz....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    Kat + çatı terasından oluşan 11 bağımsız bölüm numaralı dubleks meskenine haciz konulduğunu, mahallinde yapılan kıymet takdir işlemi sonucunda bu gayrimenkule 650.000 TL kıymet takdir edildiğini, alacaklının talebi üzerine haczedilip kıymet takdir edilen gayrimenkulün davacı borçlu T1'in tek meskeni olduğunu, başkaca mesken ve gayrimenkulü olmadığını, icra memurunun gerek haciz gerekse kıymet takdiri işlemlerinin gıyapta cereyan ettiğini, vekil olarak taraflarına tebliğin 10/11/2020 tarihinde yapıldığını beyanla meskeniyet iddiasına dayalı şikayetin kabulü ile borçlunun tek meskeni olan dava konusu taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı istinaf dilekçesinde özetle; icra müdürlüğünce 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle taşınmazlara konulan hacizden haberi olmadığını, kıymet takdiri 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yine icra müdürlüğünün 103 davet kağıdını kıymet takdiri öncesinde tebliğ edilip edilmediğine bakılmadan usule aykırı olarak yetkisizlik kararı verdiğini, usuli eksiklik olduğunu, yerel mahkemenin eksik ve hatalı karar verdiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün 2019/17055 sayılı takip dosyasından yazılan talimat sonucunda, davaya konu taşınmazın Gönen İcra Müdürlüğünün 2019/721 Talimat sayılı dosyasında kıymet takdirinin yapıldığı görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davaya konu şikayeti inceleme görev ve yetkisi 2004 sayılı İİK'nun 4....

    UYAP Entegrasyonu