nun 103. maddesi uyarınca çıkartılması gereken davet kağıdının borçluya gönderilmediği, borçlu adına çıkartılan kıymet takdir raporunun ise 23.09.2011 tarihinde, yani haciz tarihinden önce tebliğ edildiği, haczin öğrenildiğine dair icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda borçlunun 11.01.2012 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurunun İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede olduğunun kabulü gerekmektedir. O halde icra mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet süresinin kıymet takdir raporunun tebliği tarihinden başlatılarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Meskeniyet şikayeti kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından, haczin öğrenilmesinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekir. Somut olayda, borçluya kıymet takdiri raporunun 28.5.2010 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, şikayetin ise, 15.7.2011 tarihinde yasal yedi günlük şikayet süresi geçirilerek yapıldığı görülmekle, bu nedenle borçlu yönünden meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken esası incelenerek yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda Mahkeme; meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu, şikayet eden T1 tapu kayıt maliki olmadığı, davacının taşınmazdaki hissesini 31/03/2021 tarihinde T3 sattığı gözetildiğinde, şikayet edenin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin aktif sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; T1'in taşınmazda lehine aile konutu şerhi bulunan kişi olduğunu, değilse icra takibinde borçlu olmayıp, dava açma hakkı bulunmayacağını, aile konutu şerhinin haciz karşısında korunması gerektiğini, Davalı T2 yönünden ise davacıya yazılı 103 ihbar kağıdı yada kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporu tebliğ edilmedikçe haricen öğrendiği gerekçesinin ileri sürülemeyeceğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nun 363/1 maddesi gereğince, icra hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür....
İstinaf konusu davada ise taşınmazın meskeniyet davasında alınan 07/11/2017 tarihli bilirkişi raporu ile 280.000,00 TL olarak tespit edilen kıymetinin icra dosyasında yenilenen kıymet takdiri ile 854.962,88 TL olarak tespit edildiği, 854.962,88/280.000,00 hesabı ile taşınmazın değerinde 3,053 oranı ile artış olduğunun açık olduğu, bu durumda meskeniyet ilamına konu, hale münasip ev değerinde de aynı oran ile artış yapıldığında 763.250,00 TL ye ulaştığının görüleceği iddiası ile şekli anlamda kesinleşen meskeniyet ilamındaki hale münasip ev değerinin güncellenmesi istenmiştir. Bu durumda her iki davanın aynı vakıalara dayalı olduğunun kabulü olanaklı olmayıp kesin hükmün varlığı için her iki davada aynı iddia ve vakıalara dayanılması gerekir. İstinaf konusu kararda ilk davadan farklı bir vakıa ileri sürülmüş, hale münasip mesken değerinin taşınmaz değerlerindeki artış karşısında güncellenmesi istenmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas - 2020/466 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, AYM'nin emsal kararı gereği şikayet hakkı bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmazının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda; şikayetçi-muris ...'un icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmayıp, diğer taraftan, borçlu hakkındaki takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Kaldı ki; İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. mahkemece, bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. İİK.nun 135/2.madde hükmü gereğince “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir....
DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğünün 2018/10624 E sayılı dosyasından başlatılmış olan takipte müvekkiline ait Çiğli ilçesi, Balatçık mahallesi, 21713 ada, 19 parselde kayıtlı olan haline uygun tek konuta hacze gelindiğini, bu hacizden kıymet takdirine gelindiğinde14/11/2019 günü haberdar olunduğunu belirterek İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca müvekkilinin oturduğu tek evinin haczi mümkün bulunmadığından konulmuş olan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetçi borçlunun haciz konulan icra dosyasından 17/10/2019 tarihinde kendi isim ve imzalı dilekçesi ile fotokopi talep ederek dosyadan örnek aldığını, yine davanın açılmasından 11 ay kadar önce Karşıyaka 2....
İcra Müdürlüğünün 2019/8067 E. sayılı dosyası ile infazı üzerine borçluya ait taşınmaza 08/10/2019 tarihinde ihtiyati haciz şerhi eklendiğini, 09/10/2019 tarihinde ise borçlunun iş yeri adresine gidilerek haciz ve muhafaza tutanağı tutulduğunu, borçlunun taşınmazlarına haciz konulduğundan haberdar olduğunu, 15/10/2019 tarihinde de ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmemesi ile takibin kesinleştiğini ve ödeme süresi de geçtikten sonra ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, dava konusu taşınmazın satış işlemleri için 24/07/2020 tarihinde taşınmaza gidilerek kıymet takdiri yapıldığını, kıymet takdiri esnasında borçlunun eşi Tuba Coşkun'un hazır olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/8582 E. sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan kambiyo takibinde borçlu adına tapuya kayıtlı Çankırı İli, Abdülhalik Mahallesi, 6 Ada, 24 Parsel, A Blok, 11 nolu bağımsız bölümdeki taşınmaza 09/08/2018 tarihli haciz yazısına istinaden 10/08/2018 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekilinin talebi ile taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı, kıymet takdir raporunun tebliğ ile borçlunun İzmir 1....