Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 13/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı 103 davetiyesinin 03/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de bu tebligatın kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin olduğu 103 davetiyesi olmadığı anlaşılmıştır. HMK'nun 119/1- e maddesi uyarınca şikayetçi iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....
Bankasının icra müdürlüğüne yazdığı 11.02.2014 tarihli yazısında, ipoteğin konut kredisi nedeni ile konulduğu belirtilmiş olup, konut kredisi ise dairemizce de kabul edildiği üzere zorunlu ipoteklerden sayılmakta ve meskeniyet iddiasına engel teşkil etmemektedir. Mahkeme kararı bu nedenle yerinde değildir. Ancak; takip dosyasında borçlu tarafa gönderilen kıymet taktiri raporunun 16.05.2014 tarihinde, satış ilanının ise 05.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde, istem sahibi borçlunun hacizden bu tarihler itibari ile haberdar olduğu görülmüştür. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti, İİK.'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süreye tabidir. Bu nedenle meskeniyet iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2773T sayılı dosyasından yapılan kıymet takdirine, ipoteğe konu taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu ancak ilk derece mahkemesi'nce meskeniyet şikayeti tefrik edilerek dosyanın yetkili icra hukuk mahkemesi olan İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiğini, İstanbul 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nce dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK' 82/1- 12. Maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinin haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağından bahisle şikayetin reddine karar verilmişse de ilk dece mahkemesi'nce tesis edilen karar usule,yasaya ve yüksek mahkeme kararlarına uygun düşmediğini, davalı banka ile müvekkili arasında yargılamaların devam ettiğini, icra emri ve takibin iptali taleplerini içeren İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/855E,2021/1067K sayılı dava dosyası istinaf aşamasında olup yine Bursa 3....
Dava, 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takipte kıymet takdirine itiraz ve yeniden kıymet takdiri istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin (ı) bendinde; aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartı olarak öngörülmüş, anılan Yasa'nın 115. maddesinin (2) no’lu bendinde ise; dava şartı noksanlığının varlığının tespiti halinde davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir....
İlk Derece Mahkemesince; ilk olarak 2019/962 Esas 2019/906 Karar sayılı ilam ile konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2020/173 Esas 2020/862 Karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılması sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda istinafa konu ilam ile, kıymet takdiri raporu tebliğ işlemine yönelik yerinde görülmeyen şikayetin reddine, kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet itirazının süre yönünden usulden reddine dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/278 KARAR NO : 2021/1665 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIRIKHAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2019 NUMARASI : 2019/10 ESAS 2019/39 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Kırıkhan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/10 Esas 2019/39 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/29171 Esas sayılı (davacı tarafından takip dosyasının esas numarası yerine, Kırıkhan İcra Hukuk mahkemesinin kıymet taktirine itiraz davasına ilişkin dosya esas numarası "2017/15" yazılmış) dosyasından kendisine ait meskenin haczedildiğini, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini, ayrıca dosya borcunu karşılamaya yeterli taşınmaz haczi yapıldığını belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2019/829 ESAS 2019/817 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/829 Esas 2019/817 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı 3.kişi vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 1.İcra Müdürlüğü 2017/7842 sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, kesinleşen icra takibi nedeniyle alacaklı tarafından, müvekkilinin ailesi ile birlikte ikamet ettiği ve haline münasip olan adına kayıtlı tek evin tapu kaydına haciz koydurduğu, haczin kıymet takdiri ile birlikte tebliğ edilerek bildirildiği, kıymet takdirine karşı davacı adına icra dairesine meskeniyet iddiasında bulunduklarını ancak talebin icra müdürlüğünce reddedildiğini, taşınmazın davacı müvekkiline ailesi ve çocukları ile birlikte yaşaması için Mersin 5.Aile Mahkemesinin 2017/118 esas sayılı dosyasında tazminat olarak verildiğini belirterek ailesi...
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili T3 davacının eşi borçlu Ahmet Akdeniz’in üzerine kayıtlı taşınmazlarına Emirdağ İcra Müdürlüğünün 2019/437 Esas sayılı dosyası ile senet alacağına ilişkin Örnek No: 10 icra takibi başlattığını, davacının eşi borçlu Ahmet Akdeniz’e ödeme emri 03/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiğini, davacının eşi borçlu Ahmet Akdeniz tarafından borcun ödenmesi hususunda hiçbir girişimde bulunulmadığını, daha sonra borçluya 103 davetiyesi gönderildiğini, bu davetiyenin de 24/03/2020 tarihinde davacı T1 tebliğ edildiğini, akabinde borçlunun adına kayıtlı taşınmazlarının satış işlemleri başlatıldığını, taşınmazların kıymet taktirleri yapıldığını, kıymet taktir raporlarının yine 18/08/2020 tarihinde borçluya bizzat teslim edindiğini, borçlunun kıymet taktirine itiraz etmediğini, söz konusu dosyanın tahsilatını sürüncemede bırakmak ve uzatmak amacıyla ve hukuken de açabileceği bir dava kalmamış olduğundan davacı eşi T1 vasıtasıyla işbu davayı...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/19006 Esas sayılı takip dosyasında alacaklı vekili tarafından takibin kesinleşmiş olması nedeni ile haciz talebinde bulunulduğu, talep gereği Altınordu Tapu Sicil Müdürlüğü'ne doğrudan haciz müzekkeresi yazıldığı, Ordu İcra Müdürlüğü'ne ise talimat yazılmak suretiyle şikayete konu taşınmazların kıymet takdirinin yapılması istendiği, bu hali ile şikayete konu taşınmazın tapu kaydına haciz işleminin Ordu İcra Müdürlüğü'nce uygulanmadığından anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin haciz işlemini yapan esas icra dairesinin bağlı olduğu Bakırköy İcra Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, dava konusu taşınmazın Ordu İcra Dairesinin 2020/213 talimat sayılı dosyasında Ordu İli, ... İlçesi 1578 ada 13 parseldeki taşınmazın kıymet takdiri yapılması istenildiği, kıymet takdiri yapılan icra dairesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Dava konusu taşınmazda, başka takip dosyalarından konulan hacizlerle ilgili meskeniyet şikayetinde bulunulmaması, dava konusu haciz işlemine yönelik olarak meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gereklidir. Aksi takdirde meskeniyet şikayetinden vazgeçilmiş sayılır. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre iştirak halinde malik olan borçlunun payının haczedilmesi nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunabileceği açıktır. İlk derece mahkemesince, taşınmaz başında keşif icra edilmiş ve rapor aldırılmıştır....