Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

konulan hacizlerin meskeniyet ve maişet nedeniyle kaldırılmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın tarla vasfında olduğunu, üzerinde ipotek bulunduğunu, meskeniyet şikayetinin dinlenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanarak, kıymet takdiri yapıldığı, raporun davacı borçluya 04/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Kayseri ili İncesu ilçesi Kızılören mahallesi 173 ada 38 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine malik Sevim Öztekin'in talebi ile 140.000,00 TL bedel mukabilinde T2 lehine ipotek tesis edildiği, taşınmaz üzerine rızai ipotek konulması sebebi ile davacının meskeniyet şikayeti dinlenemeyeceği, davacı borçluya kıymet takdiri raporunun 04/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 20/11/2018 tarihinde açıldığı, itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile, şikayetinin reddine karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı bankanın kıymet takdiri kesinleşmeden ve davalı banka aleyhine açılmış olan Ereğli/Konya İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/100 Esas sayılı dava dosyası ile borca itiraz dosyası sonuçlanmadan ve yine Ereğli İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/189 Esas sayılı meskeniyet ve kıymet takdirine itiraz dosyaları derdest olmasına rağmen icra müdürlüğünün hatalı olarak dava konusu taşınmazı ihale ile sattığını, bu mahkeme kararları kesinleşmeden yapılan ihalenin usulsüz olduğunu, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiğini, teminat yatırmadan ihaleye girilemeyeceğini, davalı ve hissedarların dava konusu taşınmazın ihalesine 21.01.2019 tarihinde teminatsız olarak girdiklerini, tebliğlerin yapılmadığını, yapılan tebliğlerde tebligat kanununa aykırı olduğunu, taşınmaz üzerinde hacizi olan ilgililere kıymet takdiri ve satış günü tebliğ edilmediğini, müvekkiline ödeme emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanının tebliğ edilmediğini...

Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Davacıya kıymet takdiri raporunun TK'nın 21/1 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kıymet takdirine itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacının fesat iddiası da bulunmamaktadır. İhaleye konu taşınmazın muhammen bedelinin 105.000,00 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 126.000,00 TL bedelle ihale olunduğu ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle ve yukarıdaki gerekçede değinilen hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarınında somut olayda gerçekleşmediği, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan inceleme yaparak red kararı vermesi isabetsizdir. (Benzer karar Yargıtay 12....

ŞİKAYET Şikayetçi borçlu ve üçüncü kişi vekili şikayet dilekçesinde, şikayetçiler adına hisseli olarak kayıtlı evin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırılık taşıdığı, kıymet takdiri yapılan taşınmazda bulunan evden başka kalabileceği evleri olmadığı iddiası ile meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığını belirterek ve yine davacının iddialarının yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....

      Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 10.07.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 12.12.2013 tarihinde 103 davetiyesinin ve 12.05.2014 tarihinde kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 05.09.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı, alacaklı vekilinin 07.11.2014 havale tarihli talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce borçlu adına 05.09.2014 günlü son hacze ilişkin 103 davet kağıdının gönderildiği, anılan davetiyenin borçluya 15.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 19.12.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir....

        Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Davaya konu taşınmazın tapu kayıtlarına göre taşınmazı ipotek ettiği tespit edilmekle, ipoteğe ilişkin kayıtlar Erzurum 5.İcra Dairesi'nden celp edilerek incelendiğinde, ipoteğin kontu finansmanından kaynaklı sosyal amaçla verilen kredinin teminatı olarak verildiği, bu haliyle de davacının meskeniyet iddiasında bulunmasına engel bir hal olmadığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....

        İcra Müdürlüğünün 2019/1273 esas sayılı dosyasından düzenlenen taşınmazın kıymet takdirine müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve taşınmazın değerinin İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/527 Esas sayılı dosyasından verilen karar ile kesinleştiğini, kesinleşen kıymet takdirine itiraz mümkün olmadığından kıymet takdirinin kesinleştirilmesine yönelik tebligat işlemlerinin anlamsız kaldığını, ayrıca dava İstanbul Anadolu 18....

        UYAP Entegrasyonu