Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,uyuşmazlık meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, Bursa İli, Yıldırım İlçesi, Hacıseyfettin Mah. 2767 ada, 1 parsel, 2 kat, 5 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabul edildiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....

Somut olayda; borçlu hakkında alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiği için bu takip yolunda haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından" gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....

Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu takip dosyasının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe ilişkin olduğu, ipotekli takiplerde haciz aşaması bulunmadığı için meskeniyet şikayetini ileri sürmeye yasal imkan bulunmadığı, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad. Gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda dava konusu taşınmaz üzerinde Görele Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nin ipoteğinin bulunduğu, mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/322 esas sayılı dosyası ile meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne, satışın 180.000,00 TL'den az olmamak üzere yapılmasına karar verildiğini, bu arada taşınmaz üzerine 19/12/2019 tarihinde yeniden haciz konulduğunu, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edildiğini, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak meskeniyet şikayetlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle karar gereği işlem yapılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce 30/08/2020 tarihinde taşınmazın satışının talep edilmesi halinde mahkeme kararı doğrultusunda işlem yapılmasına karar verildiğini, meskeniyet şikayetinin 08/12/2017 tarihli hacze yönelik yapıldığını, 19/12/2019 tarihli haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığını, bu nedenle icra müdürlüğü kararının iptali gerektiğini ileri sürerek, 30/08/2020 tarihli memur işleminin iptaline, 19/12/2019 tarihli hacizle ilgili olarak satıştan sonra borçluya pay ayrılmamasına karar verilmesini talep etmiştir...

Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması şart olmadığı gibi, birden fazla taşınmaza sahip olması da bunlardan biri hakkında meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmez. Şikayetçi borçlunun hangi taşınmazının meskeni olduğu konusunda seçme hakkı mevcuttur....

Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas - 2020/466 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, AYM'nin emsal kararı gereği şikayet hakkı bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmazının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda; şikayetçi-muris ...'un icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmayıp, diğer taraftan, borçlu hakkındaki takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 16/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından başlatılan icra takibinde 09/03/2020 tarihinde Rüstempaşa Mah. 1417 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ihtiyaten haczedildiğini, müvekkilinin takibi öğrendikten sonra 10/03/2020 tarihinde itiraz dilekçesini icra dairesine verdiğini, ancak kendisinin herhangi bir hacizden haberi olmadığını, haczin tatbikinden müvekkiline tebliğ edilmediğinden haberi olmadığını, icra dairesi sehven takibi durdurmuş ve ardından aldığı kararla devamına karar verildiğini, müvekkilinin hacizden haberdar olmadığı için meskeniyet davasına yönelik sürenin başlamadığını, 7 gün olarak kabul edilse dahi takip durduğundan açılan davanın süresinde olacağını, hacze konu evin müvekkilinin aile ile yaşadığı evi olduğunu ve malik olduğu tek evi olup haczedilmez olduğunu, meskeniyet şikayetinin herhangi bir şarta bağlı olmadığı, borcun kaynağının ne olması gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme de getirilmediğini, meskeniyet...

    UYAP Entegrasyonu