Somut olayda, borçlu vekili tarafından 15.05.2019 havale tarihli dilekçe ile hacizden haricen haberdar olunsa bile borçlunun hacizle ilgili şikayetlerinde sürenin tebliğ ile başlayacağından taraflarına 103 davetiyesinin gönderilmesinin talep edildiği, çıkarılan tebliğin iade döndüğü, 14.08.2017 tarihinde taşınmaz kıymet takdir raporu düzenlendiği, davacıya 07.09.2017 tarihinde tebliğ olunduğu, ilk raporda yapılan hesaplama hatası düzeltilerek yeni rapor hazırlandığı ve kıymet takdir raporunun davacıya 16.04.2018 tarihinde tebliğ olunduğu, davacı tarafından İstanbul 19.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/360 Esas sayılı dosyasında şikayete konu taşınmazla ilgili 24.04.2018 tarihinde kıymet takdirine itiraz davasının açıldığı, yetkisizlik kararı ile dosyanın Şile İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği, mahkemenin 21.06.2019 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, itiraz dosyasında davacı tarafça raporun kendilerine 17.04.2018 tarihinde tebliğ edildiğini beyan ettiği, davacı tarafından...
Bu nedenle borçlunun yeniden konulan hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunan hakkı vardır. Hal böyle olunca, 13.02.2015 tarihli haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen bir 103 davetiyesi bulunmadığı ve şikayetçinin icra dairesince yapılan kıymet takdirine ilişkin keşif sırasında hacizden haberdar olduğunu bildirdiği nazara alındığında, keşif tarihi olan 27.01.2016'dan itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde 01.02.2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, 13.02.2015 tarihinde konulan haciz yönünden, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
mahkememiz birleşen 2018/991 esas sayılı meskeniyet davası bakımından ise; İİK nun 82/12....
meskeniyet şikayetlerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece; Davanın kabulü ile davacı tarafın meskeniyet şikayetinin kabulüne, davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Kaldı ki davacının takip dosyasına bu tarihten önce de sunduğu talepleri ve açtığı davalar bulunmakta olup davacının meskeniyet şikayeti dışındaki itirazları bu itibarla da süresinde değildir. (Örneğin davacının takip dosyasına sunduğu 22/12/2020 tarihli talebi veya 22/01/2021 tarihinde açtığı kıymet takdirine itiraz davası gibi) O halde mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yerindedir. Son olarak belirtilmelidir ki davacının davasının süre yönünden reddi gerektiği anlaşıldığından anılan kararın duruşma açılmadan evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu verilmesi sonuca etkili görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :İ Uyuşmazlık, borçluya ait taşınmazlar üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde, Kütahya ili Altıntaş ilçesi Yalnızsaray köyü köy içinde kain 1643 ve 1644 parsellerdeki taşınmazlar yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır....
İş bu yargılamanın iadesine konu yaptığımız davanın konusu meskeniyet iddiası olup, bu meskeniyet iddiasında bulunduğumuz taşınmaz üzerinde alacaklı T5 A.Ş. Tarafından, Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü 2018/58803 Esas ve Kahramanmaraş 2018/58807 Esas sayılı dosyaları ile yapılan icra takibi hali hazırda cebri icra yolu ile taşınmazın açık arttırma ile satış aşamasında olduğu, açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olayda; takibin, meskeniyet şikayeteni konu davada ipoteğin zorunlu ipoteklerde olmadığı nedenle, davanın reddinin hatalı olduğu ipoteğinde red kararından sonra 11/05/2022 tarihinde Kahramanmaraş 4.Aile Mahkemesinin 2022/561 Esas sayılı kararı ile iptal edildiğine HMK'nun 375....
Borçlunun haline münasip..." şeklinde bir düzenleme yer almakta olup, söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı gereği taşınmazın ipotek edilmesi durumunda borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçtiğinin kabul edildiğini, yine borçlu meskeniyet iddiası sebebiyle haczedilemezlik şikayetinde bulunmuşsa da, söz konusu taşınmazlarda kendisinin ikamet etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine dair karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/562 E., 2016/322 K. sayılı dosyasında meskeniyet iddiası ile açılmış olan davanın kabul edildiğini ve Yargıtayda onandığını, hacizden kıymet takdiri raporu ile haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını süresinde ileri sürdüğünü, kardeşi Tolga Çiçek tarafından aynı davalıya karşı ve aynı icra dosyasına ilişkin meskeniyet iddiası ile açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini talep ettiğini beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, meskeniyet iddiasını da kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....