Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meskeniyet iddiasında bulunma hakkının sadece takip borçlularına tanınmış bir hak olduğunu, lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa bile icra takibinde taraf olmayan kişi tarafından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiasının yasal süresi için yapılmadığını, meskeniyet iddiasına konu taşınmazın hacizli yolu ile takipten değil, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip dosyasından satışa çıkarıldığını, taşınmazın ipotek edilmiş olması halinde, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olsa bile, davacının taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine ipotek kurulmasına dair açık izni ve rızası olduğunu, haczedilen meskenin aile konutu niteliğinde olması taşınmaza haczedilmezlik vasfını kazandırmayacağını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde, müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, davacı tarafça açıkça izin ve rıza gösterilen...

Davalı alacaklı banka vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafından ileri sürülen meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti niteliğinde olduğunu,İİK'nun 82. Maddesine göre meskeniyet şikayetinin yanlızca dava borçlusuna tanınmış bir hak olduğunu, davacının icra takibinde borçlu sıfatını taşımadığını dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunamayacağını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE ; Uyuşmazlık; İİK'nun 82/12. Maddesine dayalı meskeniyet iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. Alacaklı T3 A.Ş. Tarafından borçlular Fatma Açıkbaş ve dava dışı diğer borçlular aleyhinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu Fatma Açıkbaş adına kayıtlı Adana ili Çukurova ilçesi Kurttepe mah. 5829 ada 12 parselde kayıtlı B blok 14....

Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre "üzerinde ipotek bulunan taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı, borçlunun taşınmazını ipotek ettirmekle, haczedilmezlik şikayetinden peşinen vazgeçtiği" kabul edilmektedir. Somut olayda, borçlunun haciz tarihinden önce 19.03.2010 tarihinde ... Bankası’ndan alacağı krediye teminat olmak üzere bu banka lehine taşınmazı ipotek ettirdiği görülmektedir. Mahkemece zorunlu olmayan kredi nedeniyle ipotek verildiğinden meskeniyet şikayetinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmişse de, ipotek alacaklısı bankanın 01.02.2012 tarihli yazısında taşınmaz üzerindeki kredi riskinin bittiği ancak ipoteğin müşteri isteğiyle fek edilmediği bildirilmiştir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipotek kalktığına göre mahkemenin gerekçesinin aksine meskeniyet şikayeti dinlenir....

    Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak yaptığı meskeniyet iddiasının samimi olmadığının göstergesi olarak kabul edilir. Mahkemece meskeniyet iddiasına konu taşınmazın tapu kayıtları getirtilerek tesis edilen ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olup olmadığı belirlenmeli, borçlunun taşınmazın sahibi olabilmek için zorunlu olarak ipotek ettirmiş olması halinde meskeniyet iddiasının samimi olduğu değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Ayrıca borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunabilir. Somut olayda borçlunun, şikayete konu ev dışında taşınmazları da olduğu gerekçe gösterilerek meskeniyet şikayeti reddedilmiş ise de, borçlu bu evlerden birini meskeniyet şikayetine konu edebilir. Alacaklı da şikayete konu edilmeyen diğer gayrimenkulleri sattırarak alacağını tahsil edebilir. O halde, mahkemece, şikayet konusu meskenin borçlunun haline münasip olup olmadığı yönünde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde, Denizbank A.Ş. lehine 11/08/2010 tarihli ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, Denizbank A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan konut finansman kredi sözleşmesi gereğince adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, kıymet takdirine itiraz yönünden dosya tefrik edilmiş, meskeniyet iddiasına yönelik yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilerek şikayetin süresinde olmadığından reddine, karar verilmiştir. Davacılar istinaf başvuru dilekçesinde özetle hukuki bilgilerinin bulunmadığını, kanunda belirtilen sürelerden haberlerinin olmadığını, bu nedenle davayı süresinde açtıklarını düşündüklerini, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir. Meskeniyet iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2013/8452 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle haczedilen İzmir ili Ödemiş ilçesi Atatürk Mah. 893 ada 4 parsel sayılı zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın müvekkilinin haline münasip mesken olduğunu, bu nedenle haczedilemeyeceğini, öncelikle haczin kaldırılmasına, ayrıca kıymet takdir raporunun da gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek yeniden kıymet takdir raporu alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden dosya tefrik edilmiş, meskeniyet şikayeti yönünden yargılamaya bu dosya üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, taşınmazın haline münasip mesken olmadığını ileri sürerek davanın süre ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. Somut olayda, davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza 07/03/2016 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin düzenlenen 103 örnek haciz davetiyesinin 14/04/2016 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği ve davacının haczi bu tarihte öğrendiği, davacının tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmediği, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra 19/11/2018 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden ... 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/85E-2018/351K sayılı dava dosyasının taraflarının ve konusunun aynı olduğu belirtilerek HMK'nun 114/1-i maddesi uyarınca davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemenin kararında bahsettiği davanın...

            UYAP Entegrasyonu