Davacı - borçlunun taşınmaz üzerine konulan 12/10/2015 tarihli hacze yönelik de meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1073- 2016/523 E.ve K.sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz ve bu hacze yönelik açılan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ve karara bağlanmış ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin kesin hüküm nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Kat 26 nolu taşınmazla ilgili açılan meskeniyet şikayeti davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Aksaray İcra Dairesi'nin 2018/36967 Esas sayılı dosyasıyla alacaklı T3 Turizm İnşaat İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından borçlu T1 hakkında icra takibi başlatıldığını, davacıya ait taşınmaza haciz konulduğunu, meskeniyet şikayeti davası açıldığını, şikayetçinin, 2019/131 Esas sayılı dosyasıyla da aynı icra dosyasındaki hacizle ilgili ayını taşınmaz için meskeniyet şikayeti davası açtığını bu davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğini, bu kararın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2019/750 Esas 2019/747 Karar sayılı kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden 14/05/2019 tarihinde kesin olarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinden bahisle şikayetin kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
Davalı borçlular vekili daha sonra 26.07.2021 tarihli ek beyanında, dava dilekçesinde taşınmazın sehven 8 parsel olarak belirtildiğini, müvekkillerinin 7 nolu parselde oturduklarını, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın 7 parselde kayıtlı taşınmaz olduğunu belirtmiştir. Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle, şikayetin süresinde olmadığını, davacıların haczi en geç kıymet takdirine gidildiğinde öğrendiklerini, 7 günlük şikayet süresinin geçtiğini, haczedilen taşınmazın meskeniyet iddiasına konu edilebilecek bir yer olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Diğer taraftan alacaklı meskeniyet şikayetinde bulunulmayan takip dosyasından taşınmazı sattırıp alacağını tahsil imkanına sahiptir. Meskeniyet şikayetine konu taşınmazda borçlunun rızası ile kurduğu zorunlu ipotek meskeniyet şikayetinde bulunulmasını engeller. Ancak haciz tarihinden önce ipotek bedeli ödenmiş ise hukuki değerini kaybeden ve terkini gereken ipotek meskeniyet şikayetine engel olmaz. İpotek alacaklısı banka vekili tarafından ipotek borcunun 05.10.2016 tarihinde tamamen ödendiğini bildirmiş olup taşınmazda kayden bulunan ve terkini gereken ipoteğin varlığı meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel değildir. Borçlu ile eşi arasında boşanma davasının bulunması da meskeniyet şikayetine engel olmayıp borçlu gerek kendisi, gerekse birlikte yaşadığı kişiler bakımından meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Kaldı ki davalı, dava sırasında tarafların boşandıklarına ilişkin kesinleşmiş bir ilam da sunamamıştır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Meskeniyet şikayetinde bulunulan,İstanbul ili, Avcılar ilçesi, Avcılar mahallesi, M.Kemalpaşa mevkii 7458 parsel numarası ile kain 348,89 m2 6/100 arsa paylı kat irtifaklı 1.kat 6.bağımsız bölüm taşınmaz üzerine Türkiye Garanti Bankası AŞ lehine 07/03/2011 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, getirtilen ipotek belgelerinden ve tapu kaydından anlaşıldığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olması nedeniyle davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vardır....
Zira, zorunlu olarak, kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasından bulunmasını engeller. Diğer taraftan, İİK'nun 82/son maddesinde "2,3,4,5,7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline münhasırdır" düzenlemesi mevcuttur. Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez....
Hukuk Dairesinin 2021/1553 Esas sayılı dosyası ile istinaf sürecinin devam ettiğini, taşınmazın 1/2'lik hissesi yönünden hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, tasarrufun iptali dosyasında verilen karar neticesinde ortaya çıkan fer'i niteliğindeki vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili için takibe geçildiğini, tasarrufun iptaline karar verilen dosyaya konu icra dosyasında her iki müvekkilinin meskeniyet iddiasının kabul edildiğini, T2 yönünden meskeniyet şartlarının oluştuğunu kabul eden mahkemenin, İİK'nın 81. maddesinde yer alan "ev" ibaresini göz ardı ederek, evi hisselendirmesinin kanunun amacı ile bağdaşmadığını, T2 yönünden meskeniyet şikayetinin şartları oluşması sebebiyle meskeniyet iddiasını kabul eden mahkemenin, meskeniyet şikayetinin gerçek amacından uzak ve bu kararın pratikte herhangi bir fayda sağlamayacağı şekilde taşınmaz hissesini 1/2 şeklinde bölerek, kısmen kabul kararı vermesinin hukuken kabul edilebilir olmadığını, taşınmaz...
Yargıtay’ca incelenmesi istenen kıymet takdirine ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan anılan karar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2) Meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre, tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, alacaklı tarafın şikayet konusu taşınmaza ilişkin 10.09.2012 tarihli haciz istemi, 21.01.2013 tarihinde tapuya işlenmiş olup, hacze ilişkin olarak borçluya tebliğ edilmiş 103 davetiyesi bulunmadığı gibi, borçlunun, icra dosyasında haczi öğrendiğini gösteren bir işlem de yapmadığı görülmektedir....
Buna göre, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotek şerhi nedeniyle taşınmaz ile ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunması mümkün olmadığından meskeniyet şikayetinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Bununla birlikte, İİK'nun 134. maddesine göre yapılan ihalenin feshi isteminde bulunulması İİK'nun 133. maddesi uyarınca tamamlayıcı ihale yapılmasına engel olmaz ise de, ihalenin feshi istemine ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi halinde ihale tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacağından feshedilen ihaleye dayalı olarak İİK.nun 133. maddesi gereğince tamamlayıcı ihale yapılması mümkün değildir. Somut olayda; şikayetçi borçlunun 01.04.2021 tarihli başvurusu, İİK'nun 133. maddesi uyarınca yapılan 25.03.2021 tarihli ihalenin feshi istemine ilişkin olup, İİK'nun 134. maddesine göre yapılan 14.01.2021 tarihli ihalenin feshi istemiyle İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/49 Esas sayılı dosyasında şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır ( Yargıtay 12. HD'nin 21.02.2022 tarihli, 2022/976 E, 2022/2030 K. sayılı içtihadı)....