meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar vermiştir....
Mahkeme; alacaklı T2 vekili tarafından borçlu Zeki Demir aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, şikayetçinin haczedilen taşınmazın aile konutu olduğunu ve bu konuda şerh konulduğunu belirterek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, meskeniyet şikayetlerinin 7 günlük şikayet süresine tabi olduğu, tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza alacaklı haczinin 10.12.2020 tarihinde konulduğu, 01.03.2021 tarihinde şikayetçi Havva Demir'in talebi ile aile konutu şerhi işlendiği, şikayetçinin 01.03.2021 tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğu, 7 günlük süre içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçinin meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar vermiştir....
davacının açmış olduğu davasının usulden ve esastan reddinin gerektiğini beyanla; davanın yasal süreden sonra açılması nedeniyle usulden reddine, meskeniyet itirazı hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Mahkemenin esasa ilişkin değerlendirmesinin incelenmesinde; yerleşik Yargıtay içtihatlarında açıkça belirtildiği üzere İİK'nun 82/1- 12. maddesi gereği; meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi de bu talepte bulunmasına engel olmadığı, ayrıca, borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde, bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunması mümkündür (Yargıtay 34 XX 201/4497 Esas 2019/7050 Karar)....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını ve süreden reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz kaydına müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini ve davacının bu hususta meskeniyet itirazında bulunamayacağını, dava konusu taşınmazın haline münasip ev olarak değerlendirilmesinin mümkün olmayacağını, bu nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Mahkememizce yapılan incelemede; meskeniyet iddialarının süresiz şikayet yoluna tabi olmadığı, davacı tarafından sıra cetveline yönelik itiraz konulu davanın 13.05.2016 tarihinde mahkememizin 2016/508 Esas sayılı dosyasında açıldığı ve dava dilekçesinde İstanbul 7....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş. lehine 20/12/2016 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, Dairemizce yazılan müzekkereye adı geçen bankanın 07/06/2021 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin ve borcun devam etmekte olduğunun bildirildiği görülmektedir....
hakkında karar verilmesi gerektiğini, bu hususlar araştırılmadan ipotek akdindeki bir maddeye dayanarak meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesinin kamu vicdanına ve toplumdaki adalet anlayışına zarar verdiğini, bu sebeplerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir....
Taraflar arasındaki, asıl dosyada meskeniyet şikayeti ve birleşen dosyada kıymet takdir raporuna itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl dosyada meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile şikayete konu taşınmazın 315.000,00 TL'den az olmamak üzere satılmasına, bu bedelin şikayetçiye, kalan bedelin alacaklılara ödenmesine, birleşen dosyada ise kıymet takdirine yönelik şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ile şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların başvurularının ayrı ayrı esastan reddine hükmedilmiştir....