İcra Hukuk Mahkemesinin 12.04.2016 tarih, 2015/814 esas ve 2016/305 karar sayılı ilamı ile Meskeniyet kararı verildiğini, hali hazırda bu takip özelinde de Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/478 esas sayılı dosyası ile Meskeniyet davası açıldığını ve bu davanın halen derdest olduğunu, satış ilanının tirajı düşük bir gazetede ilan edildiğini, tüm bunların ihalenin feshi sebebi olduğunu belirtip, davanın kabulü ile 27.08.2021 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, satış ilanının davacı vekilinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının tüm iddialarının dayanaksız olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Sübut bulmayan davanın reddine, İİK'nun 134/2 maddesine göre davacının ihale bedelinin %10'u oranında olmak üzere 11.095,10- TL para cezası ile cezalandırılmasına, dair karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ait başka taşınmazların bulunup bulunmadığı ya da bunlar üzerinde ipotek işlemi tesis olunup olunmadığı ya da davacının işbu dava açısından meskeniyet savından feragati anlamına gelecek başkaca işlemlerde bulunulup bulunulmadığı hususlarının gerektiği şekilde değerlendirilmediğini, dava konusu taşınmazdaki davacı hissesi üzerinde Türkiye Garanti Bankası A.Ş. lehine ipotek verildiği, Bunun davacının meskeniyet savından feragatı anlamına geldiğini bu nedenle de davacı yan tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dosya kapsamına alınan ipotek akit tablosunda ilgili ipoteğin sadece konut kredisi ile sınırlandırılmadığı, diğer kredilerini de kapsamına aldığı hususunun açık bir şekilde anlaşıldığını, meskeniyet iddialarına konu taşınmaz üzerinde başkaca dosyalar kapsamında konulmuş hacizler de bulunmakta olup, sözkonusu icra dosyaları kapsamında meskeniyet savında bulunulup bulunulmadığı hususlarının da araştırılmadığını...
aradaki farkı haczedebileceğini, davacı borçlunun söz konusu taşınmazı hangi irade ile kullanmakta olduğu veya işbu taşınmazda ikamet edip etmediğinin meskeniyet davalarının görülmesini engellemediğini belirterek, istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiaları ile ilgili esas incelemelerinin yapılmasına ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti İİK'nın 16. maddesi kapsamında öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresine tabidir....
Meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunması mümkün değildir. Zira evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacının olmadığını kabul etmektedir. (Prof Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku Cilt 1 sahife 821). İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma imkanı bulunmamaktadır. Şikayet konusu olayda; alacaklı tarafından, şikayetçi borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesi kararında; davanın ihale tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde açılmadığı, bu nedenle meskeniyet şikayetinin de sonuca etkili olamayacağı gerekçesiyle davanın süresinde açılmadığından reddine, şartları oluşmadığından davacı hakkında para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı borçlu istinaf dilekçesinde özetle; hakkının zayi olduğunu, meskeniyet şikayetinin sonucunun beklenmesi gerektiğini, bu şikayetine ilişkin olarak 70 gün sonra tensip yapıldığını ve bunun da hak kaybına sebebiyet verdiğini beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı istinafa karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. GEREKÇE: Dava, taşınmaz ihalesinin feshi taleplidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/747 ESAS 2020/174 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz, Meskeniyet Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Manisa 1....
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 02.07.2014 tarihinde haciz uygulandığı haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi ... lehine 05.03.2012 tarihli 1. derece 4985 yevmiye numarası ile ipotek tesis edilmiş olup, 05.03.2015 tarih ve 4985 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinden ipoteğin Tüketici Kredisine istinaden konulmuş olduğu görülmüştür. Taşınmazın tapu kaydındaki bu ipotek zorunlu ipoteklerden değildir. Haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borç ödenmemiş ise bu ipotek meskeniyet iddiasına engel olur ve borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu .... ada 1 parselde bulunan zemin kat ....nolu bağımsız bölüm üzerinde 26.12.2005 tarih ve 10724 yevmiye numarasıyla Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş. lehine ipotek kurulduğu ve anılan bu ipoteğin Tüketici Kredisi nedeniyle verildiği görülmüştür....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 19/10/2020 tarihinde haciz konulduğu, hacizden önce Denizbank A.Ş lehine 14/08/2017 tarihinde ipotek tesis edildiği, söz konusu ipoteğin şahsi borca karşılık tesis edildiği ve ipotek riskinin devam ettiği anlaşılmaktadır....