Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazlara en son 21/01/2021 tarihinde haciz konulmuş olup, davacıya 103 örnek haciz davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de, satış ilanı 19/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının 10/11/2021 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı olarak şikayet yoluna başvurduğu, davacının haczi öğrendiği tarihe göre şikayetin yasal süresinde olmadığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayetçi borçlu adına kayıtlı birden fazla mesken niteliğinde ev bulunması halinde taşınmazlardan ancak biri için meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, davacı tarafından mahkemenin 2022/72 esas sayılı dosyasıyla davalı T2 aleyhine 28/02/2022 tarihinde Bolu İli, Kılıçarslan Mah., 1192 ada, 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, davacının 4. celsede alınan beyanında 2022/72 esas sayılı dosyada meskeniyet şikayetinin devam ettiğini, dava konusu taşınmazda ise babasının oturması nedeni ile meskeniyet şikayetinde bulunduğunu beyan ettiği, taşınmazlardan ancak biri için meskeniyet şikayetinde bulunabileceği gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, tek meskeni olan hacze konu taşınmaza konulan hacze karşı meskeniyet şikayeti ile İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/392 Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın derdest olduğunu, anılı dava devam ederken, dava konusu taşınmazdan aldığı kira geliri üzerine de haciz uygulandığını, kararın açıkça hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarının da bu doğrultuda olduğunu, İzmir’de bulunan hem aynına, hem de kira gelirine ilişkin ayrı ayrı meskeniyet iddia ettiği taşınmazdan başka bir meskeni olmadığını, farklı bir adreste İstanbul’da kirada oturduğunu, buradan elde ettiği kira geliri ile oturduğu evin kirasını ödediğini belirterek, kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine konu taşınmazdan elde edilen kira gelirinin haczine ilişkin icra memur işlemini şikayettir....

İcra Müdürlüğü'nün 2016/15484 E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde müvekkili adına kayıtlı bulunan Manisa İli, Yunus Emre İlçesi, Muradiye Mahallesi, 196 ada, 4 parselde bulunan 3 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına haciz uygulandığını 16/10/2020 tarihinde kıymet takdidir için taşınmaza gelindiğinde öğrendiklerini ve dosyaya vekalet sunduklarını, müvekkilinin tek taşınmazı olduğunu, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını belirterek, dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacının dava açma süresini kaçırdığını ayrıca dava konusu taşınmazda ipotek olduğunu, ipotek olan taşınmazlar için meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, işbu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir....

Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Şikayete konu taşınmazda Anadolubank A.Ş. lehine 26/09/2016 tarih ve 18303 yevmiye nolu ipotek kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince meskeniyete ilişkin bilirkişi raporunun hükme mesnet alındığı İstanbul 25....

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; T1'in taşınmazda lehine aile konutu şerhi bulunan kişi olduğunu, değilse icra takibinde borçlu olmayıp, dava açma hakkı bulunmayacağını, aile konutu şerhinin haciz karşısında korunması gerektiğini, Davalı T2 yönünden ise davacıya yazılı 103 ihbar kağıdı yada kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporu tebliğ edilmedikçe haricen öğrendiği gerekçesinin ileri sürülemeyeceğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nun 363/1 maddesi gereğince, icra hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür....

No:55, .....," adresinin geçerli olduğunu, davalının alacağı devir aldığını, muaccel hale gelmiş bir borcunun bulunmadığını, icra dosyasında haczolunan taşınmazın haline münasip tek evi olduğunu, haczi kabul etmemekle birlikte evin değerinin düşük belirlenmesi nedeniyle kıymet taktirine itiraz ettiğini belirterek usulsüz tebligatlar ile kesinleştirilen takibin iptali ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, çiftçilik ve meskeniyet şikayetine konu taşınmazların bir kısmında S.S Bayramiç Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotekler bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Bunun yanında kıymet takdirine itiraz davası ile ilgili yetkisizlik kararının işin niteliği gereği acele mevattan olması hasebiyle tefrik edilerek verilmesi gerekirken birlikte verilen kararda hukuka aykırıdır....

    UYAP Entegrasyonu