Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; gayrimenkule konulan haczin davacı tarafça 16.12.2022 tarihinde borcun tamamının ödenmiş olması sebebi ile terkin edildiğini, davanın konusuz kaldığını iddia ederek yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasını, davalı vekili olarak tarafına vekalet ücreti hükmedilmesini ve davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK'nın 82/1-12. maddesi. 3. Değerlendirme İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/213 E. - 2022/105 K. sayılı kararı ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi eldeki şikayeti konusuz bırakmaz. Zira her iki şikayetin konusu farklı tarihlerde konulan hacizlerdir. Ancak İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/213 E. - 2022/105 K. sayılı ve 24/02/2022 tarihli kararı sonrası alacaklı vekili tarafından 25/02/2022 tarihinde davalı banka adına konmuş tüm hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, icra müdürlüğünce 02/03/2022 tarihinde bu talep kabul edilmiş, 04/03/2022 tarihinde de davaya konu 24/03/2021 tarihli haciz de dahil olmak üzere taşınmaz üzerine konulan tüm hacizler kaldırılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meskeniyet iddiası nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; Davalı tarafın Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin devam etmekte olan 2012/365 esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı aldığını ve kararı Nazilli 2. İcra Müdürlüğünün 2013/1721 Esas sayılı dosyası ile işleme koyduğunu, davalının Nazilli 2....

      GEREKÇE : Uyuşmazlık, ilama dayalı olarak başlatılan takipte, davacı borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı İİK.nın 82/12 maddesi kapsamında haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 11.İcra Müdürlüğünün 2013/7805 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; alacaklı T3 tarafından, borçlu T1 aleyhinde nafaka alacağının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu adına kayıtlı Adana ili Çukurova ilçesi Karslılar mah. 6183 ada 4 parselde kayıtlı 11 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğu ancak, İİK. 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin hukuki kıymetini yitirmesi nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırıldığı, söz konusu taşınmazın dava ve takip dışı 3.kişiye devredildiği, alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davası nedeniyle Adana 8....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresinde açılmadığını, davacı yanın 09/07/2020 tarihinde tapuda intikal işlemlerini yapan ve o tarihte haczin varlığından haberdar olan , müvekkilini haczin kaldırılması için sert şekilde talepte bulunan davacının o tarihte hacizden haberdar olduğunu, söz konusu taşınmazın edinilmesine katkı niteliğindeki alacağa dayalı mahkeme ilamına dayalı alacak olduğunu, bu nedenle meskeniyet iddiasının kanuna aykırı olduğunu, davacının dava konusu gayrimenkulü daha önceden başka bir bankaya ipotek ettirdiğini ve bu hali ile meskeniyet iddiasından zımni feragat ettiğini yine meskeniyet iddiasında bulunulan gayrimenkulün muvazaalı başkasına satıldığı için tasarrufun iptaline karar verildiğini, tasarrufun iptali sonucu satılan gayrimenkulün üzerinde davacının meskeniyet iddiasında bulunma hakkının olmadığını, anılan nedenlerle davanın reddini beyan ve talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, dair karar verilmiştir....

      Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza ilk haczin 23.02.2015 tarihinde konulduğu, daha sonra 17.02.2016 tarihinde yeniden haciz konulduğu, borçlunun İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurarak İİK.nun 82/12. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. O halde; taşınmaz üzerine daha önce konulmuş bir haciz bulunmakta ve daha evvel bu hacze dayalı meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğünün 2020/8974 Esas sayılı dosyasında İzmir İli, Karabağlar İlçesi, 30868 Ada, 5 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı hissesine konulan haczin kaldırılmasına, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı alacaklı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuş, gerekli istinaf harçları eksiksiz yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik incelemede bulunulduğunu, bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, davacının başka bir muhitte çok daha uygun fiyatlara ev sahibi olabileceği hususunun değerlendirilmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin İİK. 'nun 82/1- 12. Bendi uyarınca kaldırılması (meskeniyet iddiası) istemine ilişkindir....

        ile beraber oturduğunu, evin haline münasip olduğunu, taşınmazın haczedilemeyeceğini beyanla meskeniyet iddiasının kabulü ile, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

        Somut olayda, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim edilen ve açıklamalı, gerekçeli olduğu için dairemizce de itibar edilen bilirkişi raporuna göre, borçlunun ailesiyle birlikte oturabileceği bir evi 250.000,00 TL' ye satın alabileceği, şikayete konu taşınmazın değerinin 250.000,00 TL olduğu tespit edilmiş olup, meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir ise de, istinaf tarihinden sonra 07.10.2020 tarihinde alacaklı vekilinin dosya kaydının kapatılması ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması için tapu müdürlüğüne müzekkere yazdığı, dolayısıyla haczin kalktığı, meskeniyet şikayetinin konusuz kaldığı anlaşıldığından istinaf talebinin reddi ile HMK.353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, takip dosyası kapsamındaki haciz kalktığından meskeniyet şikayeti konusuz kaldığı için şikayetle ilgili bir karar verilmesine yer...

        Hüküm kurmaya yeterli görülen 24/06/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davacıya ait taşınmazın değeri itibariyle haline münasip ev kabul edilmekle davacının açtığı meskeniyet davasının kabulü ile, davacının açtığı meskeniyet davasının kabulü ile, Antalya ili, Aksu ilçesi, Kemerağzı mahallesi, 13363 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, yine davacıya ait tarla yönünden davacının çifçi olması nedeniyle geçimi için zaruri kabul edilmekle davacının açtığı haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile Antalya ili, AKsu ilçesi, Kemerağzı mahallesi, 13341 ada, 273 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; İİK 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu