WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 4 nolu bağımsız bölüm üzerindeki haczin kaldırılması Sorgun İcra Müdürlüğünden 23/11/2020 tarihinde talep edilmiş, talep 24/11/2020 tarihinde tensiple reddedildiğini, tüm bu nedenlerle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile halen müvekkili adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını, müvekkil hakkında Sorgun icra Müdürlüğünün 2020/706 esas sayılı icra dosyasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; -Haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile; Sorgun İcra Müdürlüğü'nün 2020/706 Esas sayılı icra takip dosyasından icra takip dosyası borçlusu davacı adına kayıtlı ,Yozgat İli, Sorgun İlçesi, Aydınlıkevler Mahallesi, 66 ada 505 parselde 4 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan haczin kaldırılmasına, yönelik karar verildiği görülmüştür....

müvekkilinin kendi ailesi ve ihtiyaçları için kullanmak istediğini belirterek, tüm bağımsız bölümlerin satılıp paraya çevrilmesini ve içinden müvekkiline bir daire alacak paranın ayrılmasını, bu talebi kabul edilmezse 10 numaralı veya 4 numaralı bağımsız bölümlerin borçlu davacının haline münasip evi olduğundan birisinin ayrılmasını ve üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106- 110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin 08/12/2020 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 26/04//2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 09/03/2022 tarihinde tesis edildiği, alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının yatırılmadığı görülmüştür....

haczin kaldırılması gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

İcra Müdürlüğünün 2019/9142 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ilgili takibe ilişkin İzmir ili Bayraklı İlçesi, Mansuroğlu mah. 410 ada 68 parsel 4 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, haczedilen evin müvekkilinin haline münasip evi olduğunu beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/75 esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davasının açıldığını, yapılan yargılama sonucunda taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilerek müvekkilinin adına tescil edildiğini ancak taşınmaz kaydında davalı idarenin haciz kaydının bulunduğunu, haczin kaldırılması için davalı kuruma başvuru yapılmasına rağmen taleplerinin reddedildiğini belirterek dava konusu taşınmaz üzerinde davalı idare adına konulan haczin kaldırılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan haczin kaldırılmsına, karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/35 esas 2019/155 karar sayılı karar ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava tapu kaydı üzerindeki haciz şerhinin terkini isteminden ibarettir....

İİK'nın 82/1- 4 ve 12. maddelerine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Somut durumda dava konusu hacizlerin 26/06/2020 tarihli olduğu ve hacizlerin konulduğu tarih itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin bir yıl olduğu, haciz tarihinden itibaren bir yıllık satış isteme süresi içinde alacaklı tarafından satış talep edilmediği ve satış avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır....

Bir başka deyişle, İİK'nun 82. maddesi hükmüne göre haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçinin payına isabet eden değerden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesi icap eder ( Yargıtay 12. HD'nin 08.04.2021 tarihli, 2020/8911 E, 2021/4279 K. sayılı içtihadı). İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan evden maksat, yerel geleneklere yani mahalli örf ve adete göre mesken (konut) olarak kullanılmaya elverişli yerlerdir. Bağımsız ev, apartman dairesi, kat mülkiyeti kanununa tabi bağımsız bir bölüm veya bir apartmandaki paylı mülkiyet veya el birliği mülkiyeti payı, İİK'nun 82/1- 12. maddesi kapsamında mesken sayılır. Ancak; borçlunun boş arsası mesken sayılmaz. Eğer borçlu, boş arsa üzerine haciz tarihinden önce bina inşa etmiş ise, borçlu bu ev için meskeniyet şikayetinde bulanabilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa: 513)....

İcra Müdürlüğünün 2015/11840 esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibinde bulunulduğunu, söz konusu dosya borcu nedeni ile müvekkilinin adına kayıtlı bağımsız bölümün haczedildiğini ve bu haczin tapu kütüğüne işlendiğini, bu haczin davacı borçlu asile yapılmış ise de vekille takip edilen işlerde vekile tebliğ edilmesi gerektiğini, ayrıca davacı asile gönderilen tebligatın da usulüne uygun yapılmadığını, iş bu haczi davacı asilin 25/04/2019 tarihinde haricen öğrendiğini, haczedilen evin davacının tek evi olduğunu ve ailesiyle birlikte yaşadığını, müvekkiline ait bağımsız bölüm üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacının mesken niteliğindeki 11 nolu bağımsız bölümün maliki olarak meskeniyet iddiasıyla haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davacının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmayıp tanık beyanlarıyla yetinildiği, tanık beyanlarına göre meskende davacı ve eşinin sürekli olarak ikamet ettiği, yurtdışında üniversite eğitimi alan bir kızlarının olduğu anlaşılmış, yapılan keşif ve dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da dava konusu meskenin davacının haline münasip olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. Bilirkişiler davacı ve ailesinin ihtiyaç duyacağı evin neden yine aynı bölgeden alınması gerektiği, ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikteki evin değerinin belirlenmesindeki dayanaklarını göstermemişlerdir. Bu nedenle bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır....

    UYAP Entegrasyonu