"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Suça konu taşınmazların tapu kaydı getirtilerek mahallinde teknik bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazların vasfı, öteden beri köylünün ortak kullanımına bırakılmış mera, harman yeri, eğrek yeri, yol ve sulak gibi yerlerden olup olmadığı, sanığın kullanımının merayı işgal ve başkalarının yararlanmasını engeller nitelikte olup olmadığı yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişi ve tanıklardan da sorulup kesin biçimde saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken eksik araştırmayla beraat kararı verilmesi, 2- Anayasa Mahkemesi'nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 21.04.2022 gün ve ... sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş...
tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı, köy muhtarının orman yada merayı satış yetkisinin bulunmadığı gözönünde bulundurularak, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 21/01/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece davacının dava tarihinden önce merayı işgale son verdiği kabul edilmişse de, mera parseli üzerinde halen yapı ve ağaçların mevcut bulunduğu davacının bu şekilde müdahalesinin devam ettiği anlaşıldığından, davalının vaki müdahalesinin men'ine davalıya ait yapı ve ağaçların kal'ine karar verilmesi gerekirken bu istemin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 6.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Ceza Genel Kurulunun 14.01.2014 gün ve 2013/8-222 esas, 2014/6 karar sayılı ve 18.02.2014 gün ve 2013/8-130 esas, 2014/71 sayılı kararları gereğince, Hazinenin davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunduğundan, mahkemenin 17.11.2014 tarihli red kararı kaldırılarak ve 5271 sayılı CMK.nun 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; 1- UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre sanık ...”nın hükümden sonra 08.03.2016 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi gereğince durumun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2- 6360 sayılı Yasayla TCK.nun 154/2. maddesinde düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçunun unsurlarında bir değişiklik yapılmaması karşısında, suça konu taşınmazın mahallinde tarafsız yerel bilirkişiler ve fen bilirkişisi marifetiyle keşif yapıldıktan sonra sanıkların merayı...
Köy merasını kullanma hakkı sahibi köy halkının suçtan zarar gören konumunda olduğu gözönüne alındığında, köyde oturup tecavüz nedeniyle merayı kullanamayan katılan ...’ın köy merasına tecavüz suçunda doğrudan zarar gördüğü ve buna bağlı olarak davaya katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu gözetilerek, dosyanın esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılması yerine, köy halkından ...’ın davaya katılma hakkı bulun madığından temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 19.03.2015...
Köyü Tüzel kişiliği vekili, davalıların köylerine ait merayı satışa çıkararak ve kiraya vererek elattıklarını ileri sürerek meraya elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kesin sürede keşif avansı yatırılmadığından, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı ... vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 288/2. fıkrası gereğince hakim tarafların talebi ile veya re'sen keşif kararı verebilir. Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan raporlar yeterli görülmeyerek yeniden mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş ve 24.04.2012 tarihli celsede keşif avansı yatırması için davacı tarafa kesin süre verilmiştir. Davacı tarafından kesin mehile rağmen keşif gideri yatırılmaması halinde dosyadaki diğer deliller değerlendirilerek mevcut delillerle davanın ispatlanamaması halinde bu gerekçe ile davanın reddine karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait olan merayı işgal ettiğinden bahisle dava açıldığı, alınan teknik bilirkişi raporlarında suça konu yerin ....Köyü ... nolu mera parseli, dosya içerisindeki bazı belgelerde ise bu yerin ..... Mahallesi olarak belirtildiği, sanığın soruşturma aşamasında ki beyanında bahse konu yeri kendisine ev yapmak için kazdığını ve ... isimli şahsın meraya kazı yapmaması için iki traktör taş döktüğünü bildirdiği, yargılama aşamasında ise kazı yaptığını inkar edip, ...'...
Somut olayda davacı vekili, davaya konu taşınmazın mera siciline yazılmasına dair mahkeme kararı bulunduğunu, ancak ilamda Gökçeli Köyü lehine yararlanma hakkı tanınması nedeniyle bu köyün Nohutlu Beldesi'nin merayı kullanmasını engellemeye çalıştığını belirterek, belde sakinlerinin de meradan yararlanma hakkına sahip olduklarının tespit edilmesini talep etmiştir. Niteliği ve ileri sürülüşü itibariyle uyuşmazlık çekişmesiz yargı işi olmayıp, hasım gösterilmesi gereken ve çekişmeli olarak görülecek tespit davası niteliğindedir. Bu durumda, 6100 sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davanın aynı yasanın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Pütürge Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen orman mühendisi bilirkişinin raporunda, dava konusu yerin memleket haritasında yeşil renkli alanda kaldığının, ancak bunun orman değil otlak ve merayı ifade ettiğini, amenejman haritasında da Btz-OT rümuzlu alanda kalmakla birlikte haritayı tanzim edenlerin mahallinde tesbit yapmadan yeşil olarak görünen yerleri orman olarak işaretlediklerini, amenejman haritasının gerçeği yansıtmadığını, yerlerin orman sayılmayan yerlerden olduğunu ifade etmesine göre dava konusu yere ait hava fotoğraflarının da celbedilerek konusunda uzman harita mühendisi ve orman mühendislerinden oluşturulacak bir bilirkişi heyeti vasıtasıyla , zabıt mümziileri de hazır bulundurularak yeniden keşif yapılarak civardaki hakim örtünün neden müteşekkil...
Davalı merayı bozmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 8.604,25 TL'nin tecavüz tarihi olan 07.03.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Davacının taleplerinin tümü karşılanarak dava kabul edimiş olduğundan davanın kabulü ile yetinilmesi gerekirken reddedilen talep bulunmadığı halde kabul ile birlikte davanın kısmen reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılamaya yapılmasını gerektirmediğinden hükmün ilk satırında ve birinci bendinde yer alan "kısmen reddi" ve "fazlaya ilişkin talebin reddine" sözleri silinmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....