"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ikinci borçlanma işlemi nedeniyle borçlanma bedeline ilişkin olarak oluşan aradaki fark ile, mahrum kalınan aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, ... sözleşmesinin belirli süreli olduğunu ve süresinden önce fesh edildiğini belirterek mahrum kalınan ücret alacağı talebinde bulunmuş olup mahkemece ... sözleşmesinin niteliği dahi tartışılmaksızın davacı lehine mahrum kalınan ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak davacının yaptığı işin niteliği, taraflar arasında düzenlen ... sözleşmesinin 15. maddesindeki ikinci ... sözleşmesinin düzenlenebileceği yönündeki hüküm dikkate alındığında taraflar arasındaki ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahrum kalınan ücret alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/349 KARAR NO : 2022/3 DAVA : TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/04/2017 KARAR TARİHİ : 04/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesi ile ... plakalı aracın sahibi olduğunu 26.01.2017 tarihinde işleteni ..., sürücüsü ... sigortacısı ... Sigorta olan ... plakalı aracın çarpması sonucu davacıya ait aracın 1 ay boyunca serviste kaldığı ve tamir olduktan sonra da ikinci el değer kaybına uğradığı bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere değer kaybından dolayı şimdilik 100 TL’nin tüm davalılardan, 1 aylık serviste bekleme nedeniyle aracın kullanımından mahrum kalınan bedelin davalılar ... ve ...'den kaza tarihi itibarıyla işleyen yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesi için dava açmıştır....
üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;Dava; trafik kazasından kaynaklanan mahrum kalınan zararın tahsili talebiyle açılan maddi tazminat davasıdır.Davacı vekili; ----tarihinde davalı ---- sevk ve idaresinde bulunan ---plakalı araç ile davacı ----- plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle, davacının aracında hasar oluştuğunu, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu, aracın tamir için yirmi bir gün boyunca serviste kaldığını beyan ederek, mahrum kalınan kazanç kaybı zararının tahsilini dava ve talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle davaşartlarıincelenmiştir.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir....
Ecrimisil gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır. Hak sahibi, kötü niyetli zilyetten haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklindeki (olumlu) zararını, kullanmadan doğan (olumlu) zararını ve yoksun kaldığı faydayı (olumsuz) zararını isteyebilir....
Maddesine göre franchise alan kendi kusuruna dayanan nedenlerle sözleşmenin feshedilmesi halinde 85.000,00 TL cezai şartı ödemeyi kayıtsız şartsız kabul edeceğini belirtmiş sözleşme feshi davalının kusurundan kaynaklandığından ve haklı olarak feshedildiğinden bu madde gereğince davalının cezai şartı ödemesi gerektiği, yine mahrum kalınan kar bakımından da işyerinin kapatılması sebebiyle davacının sözleşmede yer alan elde edilecek ciro üzerinden yapılacak ödemelerden mahrum kaldığı, bu nedenle talep edilen 3.000,00 TL kar bedelinin de dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, paydaşlar arasında haksız işgal tazminatı niteliğinde ecrimisil istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Bilindiği ve gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/217 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, tespitte belirlenen işlerin bedelinin de düşük gösterildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eksik ve ayıplı işler bedelinin, sözleşmede davacılara ait olacağı taahhüt edilen daire ile tapu kaydına göre devri yapılan daire arasındaki değer farkının ve dairenin hala teslim edilmemesi nedeniyle mahrum kalınan kira tazminatının tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir. Birleşen dosyada davacı ..., yargılama esnasında aldırılan bilirkişi raporundaki meblağ dikkate alınarak bakiye tutarın tahsili için davalı-karşı davacılar tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiş, asıl davanın ise reddini dilemiştir. Mahkemece, davacılar ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde davalının haksız işgal ettiği daire için 10.800 TL fındık bahçesi için 9.000 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada kök muristen intikal eden ev ve fındıklık niteliğindeki taşınmazların davalı tarafından haksız işgal edildiği ve fındık ürününün toplandığı, davacıya payının verilmediği ileri sürülerek ecrimisil istenilmiş; mahkemece intifadan men olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Ecrimisile konu taşınmazda taraflar paydaştırlar....