Mahkemece davanın kabulü ile taşınmaza ait kaçak olarak projesiz yapılan pergole imalatının kaldırılmasına, taşınmazın projesine uygun eski hale getirilmesine, bunun için davalıya KMK'nın 33. maddesi gereğince 45 günlük süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan mimari projeye aykırı olarak yapılan imalatların eski hale getirilmesine yönelik olup projesinde olmayan pergolenin imal edildiği bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre bu gerçek karşısında tespit edilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûle ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 27/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi....
Ancak; İcra ve İflas Yasasının 30.maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, dava konusu bağımsız bölümün 30 günlük süre içinde edilen ortak yerlere davalıların müdahalelerinin önlenmesiyle kendilerine tanınan 30 günlük süre içinde eski hale getirilmesine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, "bu süre zarfında eski hale getirilmediği taktirde masrafın davalıdan alınmak suretiyle eski haline getirilmesine" karar verilmek suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 5.satırındaki "Bu süre zarfında eski hale getirilmediği taktirde masrafın davalıdan alınmak suretiyle eski haline getirilmesine" sözcüklerinin hükümden çıkarılarak hükmün düzeltilerek ONANMASINA, 22.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 19.2.2002 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme bedeli istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meranın amaç dışı kullanılması nedeniyle eski hale getirme bedelinin tazmini istemiyle açılmıştır....
Diğer taraftan, az önce sözü edildiği üzere mera parseli amaç dışı kullanılarak vasfı bozulduğundan ve bu eylemden davalı ... ...’da zincirleme sorumlu olduğundan Hazinenin eski hale getirme bedeline yönelik istemi de incelenmelidir. Mahkemece, bu saptamalar bir yana bırakılarak davalının sorumlu tutulması gereken talepler yönünden de istemin bütünüyle reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davalının klima dış ünitesini duvara monte ettirmesi, şeklindeki eyleminin ortak alana müdahale olduğu gerekçesiyle; yasal koşulları oluşan ve kanıtlanan davanın kabulü ile Kat Mülkiyeti Kanununun 18 ve 28. maddeleri gereğince bilirkişi raporunda saptanan klima tesisatının tümüyle kaldırılmasına, yönetim planına aykırı imalatların eski hale getirilmesine, eski hale getirme bakımından iş bu kararın infazının istenildiği tarihten itibaren 2 gün davalıya süre verilmesine, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için verilen sürede eski hale getirme gerçekleşmez ise kararın icraen infazına, 700.00.-TL eski hale getirme avansının davalıdan tahsili sureti ile eski hale getirmenin tamamlanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.2.2002 gününde verilen dilekçe ile eski hale getirme bedeli istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 5.5.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 67 ada 1 ve 69 ada 4 parsel sayılı mera nitelikli taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemleri ile açılmıştır. Mahkemece taşınmazların mera vasfının davalıdan önce bu yerleri kullanan kişiler tarafından bozulduğu eylemin davalı tarafından yapıldığı kanıtlanamadığından istem reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Gerek 67 ada 1 parsel ve gerekse 69 ada 4 parsel sayılı taşınmazların mera niteliğinde olduğu tartışmasızdır....
Ayrıca eski hale getirme istemi açısından yapılacak projelerin o bölgedeki taşınmazların doğal yapısının bozulmasına ve gölet rezervuar sahasının olumsuz etkilenmesine neden olacağından eski hale getirmenin mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....
Öte yandan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir (bkz. Y. 5. HD'nin 2019/5189 E ve 2020/10982 K sayılı ilamı)....
(HMK m.26/1) Somut olaya gelince; her ne kadar davanın kabulü ile suya elatmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporlarında eski hale getirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmediği gibi mahkemece de eski hale getirmenin ne şekilde yapılacağı hükümde açık ve net bir biçimde gösterilmemiştir. O halde mahkemece, suyun eski haline getirilmesi için alınacak önlemler ve yapılması gereken işler hususunda önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılmak suretiyle yeni bir rapor aldırılarak infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Köyü Muhtarlığı tarafından köylülere kiraya verildiği, mera niteliğini kaybettiği, 2006 yılından beri kullanılmadığı, bu nedenle mera bitkilerinin yetiştiği, hayvanların otlamasına uygun hale geldiği; ancak, taşınmazın eski hale gelmesi için 67.339,79 TL masraf gerektiği bildirilmiştir. Aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 16.04.2015 tarihli ek raporda taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu, eski hale gelmesi için 67.339,79 TL gerektiği ifade edilmiştir. Harita mühendisi bilirkişi 13.11.2014 tarihli raporunda ve ekli krokide taşınmazın 2006 yılına kadar kullanıldığını, daha sonra kullanılmadığını bildirmiş, kullanılan bölümü krokide göstermiştir. Dava, taşınmazın eski hale getirilmesi bedelinin tazmini istemine ilişkindir. İddia, savunma, tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu taşınmazın 40-50 yıldır ......