Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hükmün 2. paragrafında yer alan "Ağaç kesme, mera dışına taşıma ve mera ıslah bedeli olarak 3165,80 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "2615,80 TL eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" cümlesinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 2863 sayılı mera parseline kısmi elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemi ile açılmıştır. Davalı, meraya elatmasının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1. maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay 14....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mera nitelikli taşınmaza elatmanın önlenmesi ile eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,13.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        işleyecek yasal faizi ile birlikte meraların eski hale iade bedelinin tazminine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarını haksız eylem sahibinden alabilirler. (4342 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca mera yaylak ve kışlakların amacı dışında kullanma olanağı yoktur. Yine bu maddenin 4. bendi gereği amaç dışı kullanılması suretiyle vasfının bozulması halinde meranın tekrar eski konuma getirilmesi için yapılan masraflardan buna sebebiyet verenler sorumludur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Hazine vekili, davalıların 130 sayılı mera parseline ev, duvar yapmak ve ekip biçmek suretiyle elattıklarını ileri sürerek müdahalenin meni, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Bir kısım davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalılardan ..., ... temyiz etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, meraya el atmanın önlenmesi, kal ve el atma nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır. Davacı vekili tarafından davalı aleyhine meraya el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucu yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

          Dava konusu taşınmazın bulunduğu mevkiin ... yaylası olarak bilindiği davalılar miras bırakanın yayla niteliğindeki bu yere ev yaparak zilyet olduğu esasen tapulama tutanağında da yazılıdır. 4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre; yaylak, çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Yasanın 4. maddesi hükmünce de, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylanın özel mülkiyete geçirilmesi ve amacı dışında kullanılması olanaklı değildir. Bu nedenlerle tapu kaydı oluşturulmak suretiyle taşınmazın davalılar miras bırakanı adına özel mülk olarak tescili Yasaya aykırıdır. Mahkemece kaydın iptali ve dava konusu yerin yayla niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmesinde Yasaya aykırılık yoktur. Ancak; Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.7.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi ve ot bedelinin tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu